Geleneksel yapılan yanlışlar baş ağrıtıyor

Geleneksel yapılan yanlışlar baş ağrıtıyor

Baş ağrısı gündelik yaşamı yakından etkiliyor, kişileri en çok sıkıntıya düşüren sağlık problemlerinin başında geliyor. Bebeklere yapılan yanlış bir hareket, ileri ki yaşlarda kronik baş ağrısı olarak kendini gösteriyor. Anadolu’da hala bebeklere uygulanan boyun ve omuz çekme hareketi, boyu uzatmıyor ve daha esnek olmalarını sağlamıyor aksine, gelecekte geçmeyen kronik baş ağrısı olarak karşılarına çıkıyor.

Anadolu’da yıllardır uygulanan geleneklerden biri olan boy uzatmak için, başı ve boynu tutup esnetmek ileri ki yaşlarda geçmeyen kronik ağrılara yol açabiliyor. Çocuk yaşta düşmek, çarpmak, darbe almak gelecekteki dayanılmaz baş ağrılarının sebepleri arasında yer alıyor. Bebeği kundaklarken bile başından, ayağından tutup esneterek sarmanın, uzun boylu olmasına neden olacağı inancı vardır. Bu oldukça sakıncalıdır. Tarımda ve kırda çalışan anne, bebeğinin düşmesine aldırmaz. ‘Çocuktur düşe kalka büyür’ diye düşünür yalnız o çocuğun bağları (ligamentleri ) çok zayıftır. İleride kalıcı sakatlıklara neden olur.  Çocuklukta ve bebeklikte maruz kalınan yanlış davranışlar ise, kişinin tüm yaşamı boyunca peşinden gelecektir. Toplumumuzda bebekleri severken boyundan tutup yukarı doğru çekme davranışı sıklıkla yapılıyor. Fakat boyunlarından, baş bölgelerinden ve omuzlarından asla çekmemek gerekiyor.

Dayanılmaz Baş Ağrıları Halsizliğe ve İştahsızlığa Yol Açıyor

Boyun hasarlarının sonucunda meydana gelen baş dönmeleri, ağrılar tedavi edilmediği takdirde; uykusuzluk, halsizlik, iştahsızlık gibi problemlere de neden olmaktadır. Boyun dengesizliği, bağ dokusu yırtılması, kasları kemiklere bağlayan bağ dokularının zarar görmesi gibi durumlar migrene ve dayanılmaz baş ağrılarına yol açmaktadır. Bağlarda oluşan bir sorun, baş dönmesine, şimşek çakar tarzı, zonklayıcı ve basınçlı bir baş ağrısına yol açar. Ayrıca bu ana belirtilerin yanı sıra uykusuzluk, halsizlik, iştahsızlık, uykulu olma hali ve yaşamdan zevk alamama durumu ortaya çıkar.  Bu hastalarda kronikleşen ağrılar için, ilk seanslarda Nöroproloterapi uygulanır. İlerleyen takiplerde problemin yüzde 50’sinin düzeldiği gözlenirse, tedaviye Proloterapi eklenir. Seanslar ise yaşa ve kişiye göre değişebilir.  Hastanın yaşı 40’tan büyükse 10 seansa kadar uygulama yapılabilir. Ama gençlerde bazen tek seans bile sorunu çözmektedir. Mevcut diğer sağlık sorunları tedavi etkinliğini ve süresini etkilemektedir.

Nöroproloterapi Nasıl Uygulanıyor?

Proloterapi ve Nöroproloterapi ile ağrıya neden olan yıpranmış hasarlı bağ dokularında hücre oluşumunu sağlayan uyarısı niteliğinde bir reaksiyon oluşturuyoruz. Reaksiyon oluşan bölge kısa zamanda tamirci hücreler tarafından işgal ediliyor ve o bölgede sağlam bir dokunun oluşması sağlanarak ağrının nedeni ortadan kaldırılıyor. Ağrıya neden olan hasar görmüş dokular yeniden canlandırılıyor. Proloterapi ile boyun kas ve bağları normal sağlıklı haline getiriliyor. Nöroproloterapi etkili bir tedavi olmanın yanı sıra diğer refleks tedaviler gibi sadece ağrıyı geçirmekle kalmıyor, kalıcı olarak iyileşme de sağlıyor.  

 

Bu makale 17 Mart 2019 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Op. Dr. Hasan Doğan

Op.Dr.Hasan Doğan,1962 yılında doğmuştur.Lisans öncesi öğrenimlerinin ardından Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde başladığı tıp eğitimini başarıyla tamamlayarak tıp doktoru ünvanı almıştır. İhtisasını ise Ankara Numune Hastanesi'nde yapmış ve Ortopedi ve Travmatoloji uzmanı olmuştur.

Uzmanlık eğitimi sonrasında Bilimsel Nöralterapi derneğinin ikinci başkanlığı ve yönetim kurulu üyeliği, IGNH(Almanyan Uluslararası Nöralterapi Cemiyeti)eğitmenliği,BNR(Bilimsel Nöralterapi Derneği)eğitmenliği gibi birçok kurumda görev yapmış olan Op.Dr.Hasan Doğan,mesleki çalışmalarına şu anda Proloterapi-Ozon Tedavisi-Nöralterapi-Homeopati-Antiaging Merkezi Denizli'de devam etmektedir.

Etiketler
Nöroproloterapi nasıl uygulanıyor?
Op. Dr. Hasan Doğan
Op. Dr. Hasan Doğan
Denizli - Ortopedi ve Travmatoloji
Facebook Twitter Instagram Youtube