Kalça sıkışma sendromu ve tedavisi

Kalça sıkışma sendromu ve tedavisi

Kalça eklemi yuvarlak bir yapıdaki femur başının leğen kemiğinin her iki tarafında yer alan asetabulum denilen yuva ile yaptığı eklemdir. Femur başı ile yuva arasında değişik hareket açılarında iyi bir uyum olması gereklidir. Bazı kalçalarda, femur başının altındaki boyun kısmında kemik tümsek olması , bazı durumlada yuvanın kenarlarının çıkıntılı oluşu veya yuvanın yada femur boynunun yönünün uygun olmaması nedeniyle uyumsuzluk ve karşılıklı kemiklerin birbiri ile sıkışması söz konusudur. Her iki kemikte birden de bozukluk olabilir. Bu uyumsuz hareket zaman içinde eklem kıkırdaklarının bozulması ve koksartroz denilen kalça kireçlenmesi ile sonuçlanır. 

Kemikteki her türlü şekil bozukluğu hastalık anlamına mı gelir? Neredeyse her dört veya beş yetişkinden birinde kemiklerde kalça sıkışma sendromu yaratabilecek yapısal özellikler olsa bile eklemde bozulma, kıkırdaklarda aşınma ve kireçlenme olmaz. Ancak ağrının başladığı kalçalar hasta kabul edilerek dikkatli bir incelemeden geçirilmelidir.

Nasıl bir ağrı? Kalça sıkışma sendromu'nun tipik ağrısı kasıktan kalça yan kısmına doğru "C" şeklinde oluşan ağrıdır. Kalçayı bükmekle ağrı daha da belirgin hale gelir. Otururken ağrı fazla olabilir. Bacağa dize doğru ve kalça arkasına doğru da ağrı yayılımı olabilir. Kasık fıtığı, bel fıtığı gibi kalçadan ilgisiz nedenlerle de bu bölgede ağrı olabilecei için ayırımının iyi yapılması gereklidir.

Nasıl bir tedavi? Herhangi bir ilaç veya fizik tedavi yöntemi ile kemiklerde yapısal bir değişiklik meydana getirebilmek mümkün değildir. Femur boynundaki tümsekleşme, yuvanın kenarında oluşan kemik çıkıntı, eklem kıkırdağı ve labrum yapısındaki bozukluklar artroskopik yöntemlerle tedavi edilebilir. Ancak femur boynunun veya yuvanın yönünün değiştirilmesi gereken durumlarda da açık ameliyatlar yapılmalıdır. Ameliyattan sonraki iyileşme dönemi de yapılan tedaviye göre değişeceği için her hasta için kendisine uygun bir ameliyat sonrası fizik tedavi programı oluşturulur. Artroskopik girişimler sonrası 3 ila 6 hafta açık ameliyatlar sonrasında ise 6 ila 12 hafta arası koltuk değneği ullanmak gerekebilir.

Bu makale 20 Mart 2019 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Op. Dr. Kürşat Teker

Ankara, 1965 doğumludur. İlk ve orta öğretimini TED Ankara Kolejinde tamamladıktan sonra Hacettepe Üniversitesi İngilizce Tıp fakültesinden 1989 da mezun olup 1994 yılında da yine Hacettepe Üniversitesinde Ortopedi ve Travmatoloji Anabilim Dalında ihtisas eğitimini tamamlamıştır.

1996 yılından itibaren Ankara'da Özel Çankaya Hastanesi'nde Ortopedi Kliniği'nin ve Çankaya Ortopedi Grubu'nun kurucuları arasında yer almıştır. Geçen 20 yıllık süre içerisinde özellikle diz, kalça, ayak bileği ve omuz eklemi hastalıkları, artroskopik cerrahi, eklem protezleri ve travmatoloji konularında yoğun çalışmaları olmuştur. Bu konularda yurtiçi ve yurtdışı eğitimlerde, eğitmen ve katılımcı olarak yer almıştır. 

Etiketler
Kalça eklemi sıkışma sendromu
Op. Dr. Kürşat Teker
Op. Dr. Kürşat Teker
Ankara - Ortopedi ve Travmatoloji
Facebook Twitter Instagram Youtube