#EVDEKAL EVLİLİĞİNİZE ZARAR VERMESİN!

Klinik Psikolog Şeyma Altınel
Klinik Psikolog Şeyma Altınel
8 Nisan 2020473 görüntülenme
Randevu Al
#EVDEKAL  EVLİLİĞİNİZE ZARAR VERMESİN!

Çin'de koronavirüsten dolayı ilan edilen karantina uygulamasının sona erdiği Xi'an kentinde rekor düzeyde boşanma talebi yapıldı. Çin medyasında yer alan haberlere göre, Shaanxi eyaletinin başkentinde resmi daireler 1 Mart'ta açıldıktan sonra yoğun bir boşanma dosyasıyla karşı karşıya kaldı.

Çin'de koronavirüsten dolayı ilan edilen karantina uygulamasının sona erdiği Xi'an kentinde rekor düzeyde boşanma talebi yapıldı. Resmi rakamlara göre koronavirüsün (Covid-19) merkez üssü Hubei eyaletinde Şubat 2020'de rapor edilen aile içi şiddet, geçen yılın aynı dönemine oranla yüzde 300 artış gösterdi. Uzmanlar bu artışın nedeni için iki olasılıktan bahsetmektedir; birincisi karantina sürecinde olumsuz duygu ve düşüncelerde artış olmasıyla birlikte azalan tahammül ve iletişim bozukluğunun artması ile şiddetli geçimsizlik. İkincisi ise salgın öncesi boşanma planlarının karantinanın bitmesiyle uygulamaya geçirilmesi. Bunun aksine salgın önce boşanma başvurusunda bulunan birçok çiftin de başvuruyu geri çektiğinden bahsedilmektedir. Yani karantina sürecinin ilişkileri iyileştirebildiği de düşünülebilir.

Uzmanlar bu artışın nedeni için iki olasılıktan bahsetmektedir; birincisi karantina sürecinde olumsuz duygu ve düşüncelerde artış olmasıyla birlikte azalan tahammül ve iletişim bozukluğunun artması ile şiddetli geçimsizlik. İkincisi ise salgın öncesi boşanma planlarının karantinanın bitmesiyle uygulamaya geçirilmesi. Bunun aksine salgından önce boşanma başvurusunda bulunan birçok çiftin de başvuruyu geri çektiğinden bahsedilmektedir. Yani karantina sürecinin ilişkileri iyileştirebildiği de düşünülebilir.

Salgının beraberinde getirdiği sosyal izolasyon süreci yeterince zorken buna ilişkilerde yaşanan problemlerin de eklenmesi size ve ilişkinizin geleceğine zarar verebilir. Karantina sürecini partnerinizi daha iyi tanımak, ilişkinizi onarmak ve daha iyiye götürmek için değerlendirebilmek daha tercih edilebilir bir alternatif olabilir.

▪Peki sizi daha sağlıklı düşünmeye ve davranmaya teşvik edecek stratejiler nelerdir?

1. İletişim

▪Sağlıklı iletişimin birinci kuralı ne söylediğinizden çok nasıl söylediğiniz önemlidir.

▪Sen dili eleştirel ve yargılayıcı olmanıza neden olur. "Şuna dikkat et biraz, hep böyle yapıyorsun zaten, o öyle mi yapılır..." gibi yüzlerce ifade örneği bulabiliriz. Ancak hepsinin ortak noktası saldırı, yargı içermesidir. Bu cümleleri duyan kişi savunmaya ya da karşı atağa geçer.

▪Sağlıklı olan ben dili ise sadece duygu düşüncelerinizi ifade etmenizi sağlar; "Peki şunu denemeye ne dersin, böyle yapmayı deneyebilirsin bir dahaki sefere, şuna dikkat edersen daha mutlu olurum..." gibi ifadeler düşünce ve beklentilerinizi anlatır ama karşı tarafı yaralamayı hedeflemez.

 2. Beklenti

▪Öncelikle eşinizden beklentilerinizin ona ve ilişkinize zararları var mı bir düşünün?

▪Bir şeyi sizin istediğiniz şekilde yapmaması onu yargılama hakkını size vermez. Ortak bir yaşam alanını iki tarafın da zarar görmeyeceği ve mutlu olacağı şekilde kullanmalısınız.

▪Beklentilerinizi ifade etmeden anlaşılmayı beklemeyin. Rica edin, talep edin.

▪İfade etmedikleriniz dayanıklılığınızı azaltıp, öfkeye neden olabilir.

 3. Olumluya Odaklanma

▪"Kahvaltı hazırlamış ama mutfağı dağıtmış" olumluyu görmezden gelip olumsuza odaklanmak olumsuz düşünme kapasitenizi arttırıp karamsarlığa neden olabilir. Bunu ifade etmek ise cezalandırıcı, eleştirel olmanıza ve sevdiğiniz kişinin çabasını görmezden gelmenize, ona değersiz hissettirmenize neden olur.

▪Kahvaltı hazırlaması birçok olumlu yönüne vurgu yapabilir. Sizin için çaba göstermiş, emek vermiş, zaman harcamış, sizin sevdiğinizi düşündüğü şeyleri sofraya koymuş...

▪Peki mutfağın dağılması çözümlenmeyecek bir sorun mu ve bunu ifade etme zamanınız, şekliniz doğru mu?

▪Bulacağınız cevaplar eminim sevdiğiniz kişiyi kırıp onarmaktan daha çok zorlamayacaktır sizi.

 4. Takdir Etme

▪Değişmesini beklediğiniz durumlarda yargılayıcı olmak eşinizin duygu ve davranışlarının daha kötüye gitmesine neden olabilir.

▪Bir davranış alkışlandıkça gelişir. Küçük çabaları bile fark ettiğinizi belli etmelisiniz.

▪"Yardımın sayesinde daha çabuk bitti, ben yorgunken benim için bunu yapman beni çok mutlu etti, gerçekten çok güzel görünüyor..." gibi cümleler çabasının fark edildiğini görmek devamlılığına ve daha fazlasını yapabilmesine yardımcı olacaktır.

▪Hepimiz takdir edilmeyi, cesaretlendirilmeyi, değerli, yeterli hissetmeyi bekleriz.

 ▪Birçok insan zamanın yetmemesinden şikayetçi değil miydi?

▪Şimdi birbirinizi dinlemek, vakit geçirmek, kendinizi açmak için uzun uzun zamanınız var.

▪Özetle kullanımı çok basit bir anahtar önereceğim; eşinizden görmeyi beklediğiniz şey ne ise önce siz gösterin. Yapmasından rahatsız olduğunuz şeyleri siz de ona yapmayın. Ve önce ondan beklediklerinizi siz onun için ne kadar yaptığınızı düşünün.

▪Sosyal izolasyon süreci doğru değerlendirildiğinde ilişkiler için bir ilaç olabilir.

Etiketler

Çift terapisiİlişki sorunlarıİletişim sorunuİlişkilerİletişimİletişim kurmakİletisim kurma teknikleriİletişim kurmanın yollarıİletişim kurma yöntemleriİletişim sorunlarıİletişimde empatiİletişim ve empatiİlişki terapisiİletişim bozukluğuİletişim becerisiİletişim zorluklarıİletişim kurmayı öğretmekİletişimsizlikİletişim bozukluklarıİlişki problemleri nasıl çözülürİletişim problemi yaşayan çift problemlerinin çözümüİletişim problemlericorona virüsükorona virüscoronavirüscorona virüsünün psikolojiye etkilericorona virüsünün psikolojik tedavisikoronavirüscoronavirüs paniğikorona virüs panik

Yazar Hakkında

Klinik Psikolog Şeyma Altınel

Klinik Psikolog Şeyma Altınel

Kl. Psk.Şeyma Altınel, Balıkesir’de 1990 yılında doğmuştur. Balıkesir Lisesi’nden mezun olduktan sonra 2009 yılında T.C. Maltepe Üniversitesi Psikoloji Bölümü’nü kazanmış ve 2014’te lisans eğitimini yüksek onur öğrencisi olarak tamamlamıştır. Lisans eğitimi sırasında çeşitli proje, staj deneyimi ve gönüllü çalışmalarda yer almıştır. 2013 yılında Mustafa Kemal Toplum Merkezi’nde sosyo-ekonomik düzeyi düşük ailelere ve çocuklarına bireysel görüşmeler ile psikolojik destek sağlamıştır. Aynı yıl içerisinde Özel Aysu Özel Eğitim ve Rehabilitasyon Merkezi’nde engelli çocukların aileleri ile terapötik ilişki temelli bireysel görüşmeler yapmış ve otizm, mental retardasyon, down sendromu tanılı çocukların özel eğitimine ilişki temelli destek sağlamıştır. 2012 yılında Özel Sevgi Bahçesi Anaokulu’nda çocuklarla oyun aracılığı ile ilişki kurarak ilişki kurma tarzları, iletişim ve baş etme becerilerini gözlemlemiştir. SOYAÇ- Maltepe Üniversitesi Sokakta Yaşayan ve Çalışan Çocuklar için Uygulama ve Araştırma Merkezi’nde 10-18 yaş grubu travmatik geçmişi olan gençler ile akran temelli müdahale yaklaşımıyla çalışmıştır. Çeşitli atölye çalışmalarında aktif olarak gençlerle birlikte çalışmalar yapmıştır ve Yrd. Doç. Dr. Özden Bademci tarafından her hafta verilen süpervizyon eğitimlerine katılım göstermiştir. 2013 yılında proje kapsamında SOYAÇ ve İstanbul Kalkınma Ajansı İşbirliği ile düzenlenen; “Sokakta Yaşayan Çocuklara Destek Amaçlı Yürütülen Çalışmaların Işığında: Üniversite-Toplum İşbirliği” sempozyumunda konuşmacı olarak görev almıştır. Travmatize Olmuş Gençler: ‘İlişki Kurarak Öğrenme’ adlı gözlem ve araştırma sunumunu katılımcılara sunmuştur. 

Önemli Bilgilendirme

Site içerisinde bulunan bilgiler bilgilendirme amaçlıdır. Bu bilgilendirme kesinlikle hekimin hastasını tıbbi amaçla muayene etmesi veya tanı koyması yerine geçmez.