Down sendromlu çocuklarımızın dil gelişimini evde desteklemek

Down sendromlu çocuklarımızın dil gelişimini evde desteklemek

Her anne gibi Down Sendromlu çocukların da anneleri dört gözle çocuklarının ilk kelimelerinin ağızlarında dökülmesini bekliyor. Tabi Down Sendromu tanısı olan çocuklarda dil gelişimi biraz gecikiyor. Çoğu zaman aileler doğumdan sonraki süreçte farklı sağlık sorunları ile mücadele etmek zorunda kalabiliyorlar ve gelişim basamaklarını takip etmeye de biraz geç başlıyorlar. Bu durumda kendimizi suçlama ve vicdan azabı çekmeye gerek yok çünkü hayati tehlike karşısında elimizden başka bir şey gelmiyor olması doğal.

Down Sendromlu çocukların birçoğu iyi bir eğitimden geçtiği taktirde yaşıtlarına yakın gelişim gösterebiliyor. Tabi bunun  zor olduğunu biliyoruz. Bu süreç maddi manevi aileleri çok yoruyor.

Down Sendromlu çocuklar yaklaşık 18. Ayda ilk kelimelerini söylemeye başlıyorlar ve bu dönemde 20-50  civarı kelimeyi anlayabiliyorlar. İki kelimeli cümlelere geçişleri daha çok çocukların gelişimlerine bağlı. İki buçuk yaşında cümleler kurabilen çocuklar  varken dört yaşına geldiğinde yeni cümleye geçmekte olan çocuklar da var. Bu noktada alınan eğitimler ve çevresel destek çok öenmli. Peki anneler olarak evde neler yapalım;

Bütün çocuklar gibi Down Sendromlu çocuklarında konuşmaya başlaması için bazı ön becerilere ihtiyaç vardır. Tabi bu becerilerin bu çocuklarımızla çalışılması gerekir. Öncelikle iletişim becerilerini desteklememiz gerekiyor. Başlıyoruz..

Çocuğunuzun her hareketini ve davranışını iletişime geçme çabası olarak görün. Elini kaldırdığında ‘sen bana gel mi dedin, geldim, anne geldi’, ayağını kaldırdığında ‘topa mu oynayalım, topa vuralım ayağımızla’ topu ya da balonu ayağına atın ve o ‘ben bir şey yapınca tepki alıyorum’ diye düşünsün. Böylece ifade etmeye daha istekli olacaktır. Bunu defalarca yapalım…

Her hareketini taklit edelim, bıkmadan, usanmadan, defalarca. Ayağını kaldırınca siz de kaldırın, elini uzatınca sizde uzatın, ağzını büzünce siz de büzün….. Bunu yaparak hem taklit etmeyi hem sıra almayı çalışmış oluyoruz. Yaptığı hiçbir şeyi kaçırmayın.

En erken dönemde reddetmeyi ve kabul etmeyi öğretin. İstemediği bir şey olduğunda bunu yakalayın ve hemen kafanızı sallayın, ‘hayıııııırrr’ ve istemediği o şeyi yapmayın. Reddetmek, istemediği şeye maruz kalmamanın kendi elinde olduğunu görmek çocuğa güç katacaktır. Tabi bu arada hareket taklide çalışmış olduk.

Sosyal iletişim becerilerini en erken dönemde göstermeye başlayın. ‘bay bay, merhaba, gel-gel-gel’

En erken dönemde yapacaklarımız bunlar……………

Çocuğumuz biraz daha büyüdüğünde ihtiyaçları farklılaşacak ama hala konuşmaya, ilk kelimelerini söylemeye hazır olmadıklarını göreceksiniz. Bu dönemde yöneleceğimiz konuşma için ön beceriler olacak.

Göz kontağını her dönemde çok önemli.  Bu çocuğumuz görsel algısını destekleyecek temel bir beceri. Bunu yapmakta zorlanmasa bile siz yine de göz kontağı hedefleriniz arasına hep koyun. Ayağınızda sallarken, kucağınızda hoplatırken, yer de otururken onun bakışlarını kaçırmayın.  Bazen palyaço burnu takmak, yüzünüze stiker yapıştırmak.. dikkatini daha fazla çekecektir. Tabi bir de ananelerimizin oynadığı ce-eee oyunu, hayat kurtarıcı.

Göz kontağının peşinden görsel takip gelecektir. Sizi, bir oyuncağı takip etmeye çalışacak ama tam da beceremeyecek belki. Yerde otururken elinize sesli bir hayvan oyuncağı alıp önce yavaş yavaş sonra biraz daha hızlı koşturmak, yüksekten renkli-ışıklı bir nesneyi atmak, oyuncağı saklayıp saklayıp heyecanla çıkaramak onu hem eğlendirecek hem görsel takibini arttıracak.

Tabi işitsel takip, işitsel algıda gelişmeye başlayacak ve sizlerin yardımıyla daha iyi ve hızlı gelişecek. Odaya girdiğinde dikkat çeken bir selamlama, sesli oyuncakları saklayıp sonra onu kucağınıza alıp sesi takip edip oyuncağı bulmanız, ses verip size dönmesini beklemeniz, farklı ses tonları kullanmanız(köpeğe hav hav derken kalın ama civcive cik cik derken ince bir ton gibi), şarkılara coşkuyla eşlik etmeniz işitsel algısını toparlamasına yardımcı olacaktır.

Taklit her dönemde çok çok önemli olacaktır. İşitsel dikkati de gelişmeye başlayınca bu defa farklı seslerini kaçırmayın. Sizde öksürme, hapşırma, şaşırma gibi farklı ses oyunlarını defalarca yapın. Benim en çok kullandığım ses taklit oyunu hayvanların hepsini ‘ooooooooooooo’ diye tek tek çağırmaktır mesela. Hayvanı çağırırız, hayvan gelir bizi öper ya da gıdıklar sonra yenisi gelir …

Bu makale 7 Mayıs 2021 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Dil ve Konuşma Terapisti Ayşen Yeşilkaya

Dil Konuşma Bozuklukları Terapisti Ayşen Yeşilkaya, lisans eğitimini 2009 yılında Ankara Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi'nde tamamlamıştır. 2013 yılında ise Anadolu Üniversitesi Dil ve Konuşma Terapistliği bölümünde lisansüstü eğitimini tamamlayarak, “Uzman Dil ve Konuşma Terapisti” unvanını almıştır.  Uzmanlık eğitiminin yanı sıra Anadolu Üniversitesi Dil ve Konuşma Bozuklukları Eğitim, Araştırma ve Uygulama Merkezi'nde (DİLKOM) dil ve konuşma bozukluklarının tanısı, değerlendirilmesi ve terapisi alanında 600 saatin üzerinde klinik uygulama ve Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde Nöroloji, Kulak-Burun-Boğaz, Fizik Tedavi Kliniklerinde staj yapmış olan Ayşen YEŞİLKAYA, alanıyla ilgili pek çok eğitim, seminer ve kongreye katılmıştır.  Dil Konuşma Bozuklukları Terapisti Ayşen Yeşilkaya, Edirne Dil ve Konuşma Bozu ...

Yazarı sosyal medya'da takip edin
instagram
Etiketler
Down sendromunda dil gelişimi
Dil ve Konuşma Terapisti Ayşen Yeşilkaya
Dil ve Konuşma Terapisti Ayşen Yeşilkaya
Edirne - Dil Konuşma Bozuklukları
Facebook Twitter Instagram Youtube