Günlük hayatımızda yaşadığımız olaylar ruh halimizi olumlu etkileyebildiği gibi olumsuz da etkileyebilmektedir. Gündelik yaşamda herkes kendini zaman zaman mutsuz, umutsuz, üzgün ve çökkün hissedebilir fakat bu durumu depresyondan ayırt edebilmek önemlidir. Depresif hastalar basit günlük aktiviteleri bile gerçekleştirirken çok güçlük çekmektedirler. Umutsuzluk ve çaresizlik duyguları o kadar yoğun olabilmektedir ki; yaşadıkları ya da düştükleri durumdan hiçbir şekilde çıkamayacaklarını da düşünebilmektedirler.
Depresyonun tek bir nedeni yoktur. Biyolojik, psikolojik ve sosyal faktörlerin her biri depresyona neden olabilir. Örneğin; erken ebeveyn kaybı, sevdiği kişiden ayrılma veya ölümü, kadın olmak, düşük sosyoekonomik düzey, iş kaybı, alkol veya madde kullanımı, boşanma, kötü veya travmatik çocukluk geçirme, daha önceden depresyon geçirme, ailede depresyon varlığı, bazı ilaçlar, hormonal değişiklikler ve bazı hastalıklar depresyon için başlıca risk faktörleridir.
Peki öyleyse nedir bu depresyon?
Depresyon, bir çökkünlük hastalığıdır. En az iki hafta boyunca; kişi neredeyse her gün günün büyük bir bölümünde kendini çökkün hisseder ve bu durumu kişi ya kendi bildirir ya da başkaları tarafından örneğin ağlamaklı görünüm ile de fark edilebilir. Diğer bir belirtisi de kişi neredeyse bütün etkinliklere karşı belirgin düzeyde ilgi- istek kaybı yaşar. Bu iki belirtiden bir tanesinin var olması ve bunlara değersizlik ve suçluluk hislerinin eşlik etmesi; dikkat dağınıklığı, enerji düşüklüğü, her gün uykusuzluk çekme ya da aşırı uyuma, iştahın artması veya azalması, odaklanmada güçlük çekme ya da yineleyici intihar fikirlerinin olması kriterlerinden en az beş tanesinin varlığı DSM 5 tanı kriterlerine göre ‘’(majör) depresyon bozukluğu ’’ olarak tanımlanmaktadır.
Buradaki önemli husus ise; kişide yineleyici intihar fikirleri varsa; kişi, planlanmış intihar girişimi ya da kendini öldürmek gibi özel bir eylem tasarlamışsa hemen bir psikiyatri hekimine başvurmalı ve tedaviye başlamalıdır. Bunun yanı sıra ağır depresyonda olan biri için hekiminin önerdiği ilaç tedavisi ile birlikte psikoterapi oldukça etkilidir. Yine intihar düşüncelerinin olmadığı, sadece depresif belirtilerin var olduğu durumlarda da psikoterapi oldukça etkili bir yöntemdir.