Dayanıklılık Geliştirmede Ebeveynin Rolü

Uzm. Psk. Mustafa Cem Oğuz
Uzm. Psk. Mustafa Cem Oğuz
24 Haziran 20259 görüntülenme
Randevu Al
Hayatın kaçınılmaz gerçeklerinden biri, zorluklar ve stresli yaşam olaylarıyla karşılaşmaktır. Ancak bazı bireyler bu durumlarla başa çıkma konusunda daha dirençli ve esnek olurken, bazıları aynı koşullarda daha fazla zorlanır. Bu farkın temelinde “psikolojik dayanıklılık” (resilience) yer alır. Psikolojik dayanıklılık doğuştan gelen bir özellik değil; geliştirilebilen bir beceridir. Bu becerinin gelişiminde ise ebeveyn tutumları ve erken yaşantılar kritik bir rol oynar.
Dayanıklılık Geliştirmede Ebeveynin Rolü

### Psikolojik Dayanıklılık Nedir?

Psikolojik dayanıklılık, bireyin stres, travma, kayıp, başarısızlık gibi olumsuz yaşam olaylarına karşı uyum sağlayabilme ve toparlanabilme kapasitesidir. Bu kapasite:

- Duygusal regülasyon,
- Sorun çözme becerisi,
- Umut duygusu,
- İçsel motivasyon,
- Sosyal destek alma ve verme gibi unsurlardan oluşur.

Dayanıklılık, çocuğun hem bireysel özelliklerinden hem de çevresel kaynaklardan etkilenir.

### Ebeveynin Rolü

1. **Güvenli Bağlanma Sağlamak**
   Güvenli bağlanma, dayanıklılığın temelidir. Çocuğun ihtiyaçlarına duyarlı ve tutarlı şekilde cevap veren ebeveynler, çocuğun dünyayı güvenilir bir yer olarak algılamasını sağlar. Bu da içsel güven ve denge geliştirir.

2. **Duyguları Tanımaya ve İfade Etmeye Alan Açmak**
   Ebeveynin çocuğun duygularını bastırmak yerine anlamaya çalışması, duygusal farkındalığın gelişmesini sağlar. Duygularını tanıyan çocuk, stres karşısında daha sağlıklı tepkiler verir.

3. **Model Olmak**
   Çocuklar, ebeveynlerinin stresle nasıl baş ettiğini gözlemleyerek öğrenir. Zorluklar karşısında sakinliğini koruyan, çözüm odaklı ve esnek kalan ebeveynler çocuklara dolaylı yoldan dayanıklılık öğretir.

4. **Hata Yapma Hakkı Tanımak**
   Aşırı koruyucu ya da mükemmeliyetçi ebeveyn tutumları, çocuğun risk almasını ve deneyimle öğrenmesini engeller. Hataları gelişimin doğal bir parçası olarak gören ebeveynler, çocuğun öğrenme motivasyonunu artırır.

5. **Sosyal Becerileri Desteklemek**
   Arkadaş ilişkileri, iş birliği, empati ve paylaşım gibi sosyal beceriler, çocuğun dış kaynaklardan destek alabilmesini kolaylaştırır. Bu da dayanıklılığı güçlendirir.

6. **Kendilik Değerini Geliştirmek**
   Sadece başarıya odaklanan değil, çabanın ve sürecin kıymetini vurgulayan ebeveynler, çocuğun özsaygısını besler. Özsaygısı güçlü çocuklar, zorluklar karşısında daha az kırılgan olur.

### Risk ve Koruyucu Faktörler

**Risk Faktörleri:**

- Ebeveynin ihmalkâr veya istismarcı tutumu
- Aile içi şiddet veya huzursuzluk
- Duygusal ihmal
- Aşırı kontrolcülük

**Koruyucu Faktörler:**

- Tutarlı ve sevgi dolu ebeveynlik
- Açık iletişim
- Problem çözmeye teşvik
- Kendi kararlarını verebilme alanı tanımak

### Terapi Sürecinde Dayanıklılık

Terapide çocuk ve aileyle birlikte çalışıldığında, ebeveynin tutumlarını gözden geçirmesi sağlanabilir. Ebeveynin kendi travmaları, kaygıları ve başa çıkma yolları, çocuğa doğrudan yansır. Bu nedenle ebeveynin kendini tanıması ve geliştirmesi, çocuğun dayanıklılığı için en büyük yatırımdır.

### Sonuç

Dayanıklılık, çocuğun zorluklarla baş edebilme gücünü temsil eder ve bu gücün temeli ailede atılır. Sevgiyle sınır koyabilen, duyguları kabul eden, çocuğuna alan tanıyan ebeveynler, psikolojik olarak güçlü bireyler yetiştirir. Zor zamanlar kaçınılmazdır, ama dayanıklı bireyler bu zamanları aşarak büyür.

---

Uzman Psikolog Mustafa Cem Oğuz
 

Yazar Hakkında

Uzm. Psk. Mustafa Cem Oğuz

Uzm. Psk. Mustafa Cem Oğuz

Mustafa Cem Oğuz 29/08/1983  tarihinde Ankara'da doğdu. İlkokul – Orta ve   Lise eğitimlerini Ankarada tamamladı. Psikoloji bilimininden aldığı ilhamla  ruh sağlığını korumak ve iyileştirmek amacı ile yola çıkan  Mustafa Cem Oğuz  Rusya Fedarasyonunda Psikoloji ve Pedagoji Çift anadal  bölümünden mezun olmuştur.Türkiyede Pedagoji diplomalı nadir pedagoglardandır. Sonrasında gene Rusya Fedarasyonunda Genel psikoloji alanında Yüksek Lisansını tamamlamıştır.  Ankara'da yaşamaktadır.

Önemli Bilgilendirme

Site içerisinde bulunan bilgiler bilgilendirme amaçlıdır. Bu bilgilendirme kesinlikle hekimin hastasını tıbbi amaçla muayene etmesi veya tanı koyması yerine geçmez.