Tüm dünya ile birlikte ülkemizde de etkisini gösteren korona virüs hem fiziksel hem de duygusal sağlımızı olumsuz şekilde etkilemeye devam ediyor. Kimisi aylarca dışarı çıkmayıp bu belirsizlik karşısında kendisini yemeğe verdi kimisi ise iştahtan kesildi, vücut direnci düştü. Bireylerde gözlemlenen depresyon, kaygı ve panik bozukluğu gibi psikolojik sorunların artmasıyla birlikte marketlerin yağmalanmasında hepimizin şahit olduğu bencillik ve saldırganlık gibi davranışlar sergileyen bireylerde artış olduğunu gözlemlenmiştir. Bu tip salgın gibi olağandışı durumlarda insanlar sağ duyu, kibarlık, saygı, empati gibi değerleri geçici bir süre kaybederler. Beyin görüntüleme istemi(fMRI) ile yapılan bilimsel çalışmalar göstermiştir ki insanları belirsizlik durumuna maruz bıraktıklarında amigdala aktif hale gelmektedir. Böylece belirsizlikle karşılaştığımızda ilkel beynimiz devreye girer ve nasıl hayatta kalacağımıza dair mantıkdışı, değer ve kültürümüze uymayacak şekilde davranmamıza yol açar.
Pandemi Hayatımızı Nasıl Etkiliyor?
Tüm dünyada veya bir kıtada etkisini gösteren salgına pandemi adı verilmektedir. Bu tarz salgınlar beraberinde pek çok soru oluşturur; ülkemizde görülür mü, bana bulaşır mı, tedavisi hemen bulunur mu, aşısı ne zaman üretilecek gibi. Tüm bu sorular kişilerde belirsizlik oluşturduğu için bu durum kaygı bozukluğu yaşayan bireyleri daha fazla etkilemektedir. Bununla birlikte toplumumuzda da oldukça yaygın olan obsesif kompulsif bozukluğu(OKB) olan bireylerde kaygı bozukluğuna sahip bireyler gibi bu tarz durumlardan oldukça negatif etkilenmektedirler.
Bu kişilerin aşırı titiz ve takıntılı davranışları hem kendileri hem de çevrelerindekiler için süreci daha vahim hala getirmektedir. Halk arasında “hastalık hastası” olarak adlandırılan ve devamlı kendilerinde hastalık olduğunu dile getiren kişilerde virüsü kaptım, öleceğim kaygısı yaşamaları bakımdan risk altındadırlar.
Bir diğer psikolojik rahatsızlık olan depresyon bu dönemde oldukça artmış durumda. Aylarca kendilerini evlerine kapatan, sosyal ilişkilerden izole eden, sosyal hayatlarını sonlandıran ve rutin hayatlarında ki değişiminden etkilenen bireyler birde yakınlarını kaybetmenin verdiği üzüntü ile depresif ruh haline sürüklendiler. Bu durum kişinin günlük hayattan zevk alamamasına, hayatı sorgulamasına ve kendi içine yönelmesine sebep oluşturmaktadır.
Stres Ve Etkisi
Bağışıklık sistemi vücudun fiziksel bütünlüğünü koruduğu gibi ruh sağlığımızı da psikolojik sağlamlık korumaktadır. Stresli durumlarda vücut bağışıklık sisteminin zayıfladığı yapılan araştırmalarca kanıtlanmıştır. Stresin yoğun ve devamlı olması bağışıklık sisteminin zayıflamasına ve vücut direncinin düşmesine sebep olmaktadır. Önemli olan ruh sağlığımızı iyi tutup, stresle baş etmeyi öğrenmek ve beden sağlığımızı virüse karşı korumaktır.
Kaygımızı Nasıl Kontrol Edebiliriz?
–Günlük rutininizi devam ettirin. Normalde gün içerisinde neler yaptığınızı gözden geçirin ve aynı şekilde yapmaya çabalayın. Özellikle yemek ve uyku düzeninizde değişiklik yapmayın. Beslenme ve dinlenme rutini oluşturup, buna uymaya çalışın. Akşamları belli saatte uyku saatinizin gelmesine yakın uyumak için hazırlığınızı yapın ve vücudunuzu bu saate alıştırarak beyninizi koşullanmış olun. Yatağınızın temiz ve hazır olması, odanın havalanmış olması, dişlerinizi fırçalamış olmak ve uyumak için kıyafetlerinizi giymek uykuya hazırlanış evresinde yapabileceğiniz davranışlardır. Unutmayın ki iyi bir uyku beden ve ruh sağlığınız için oldukça önemlidir.
–Kaynağı net olmayan bilgilere inanmayın. Haberler, sosyal medyada ve çevrenizde duyduğunuz her habere inanamayın. Bu tür haberleri okumak veya izlemek sizde daha fazla belirsizlik, kaygı ve çaresizlik duyguları oluşturur. Güvendiğiniz kaynaklardan alacağınız bilgileri günlük takip etmeniz yeterli olacaktır.
–Sosyal çevrenizdeki kişilerle ilişkinizi canlı tutun. Bizler sosyal varlıklarız ve bir diğerimize ihtiyaç duyarız. Evde kendimizi dış ortamdan aylarca soyutlamak insan doğasına aykırı bir durumdur. Bu sebeple teknolojide yapılan yenilikleri takip edip online yapılan görüşmeler ve oyunlar ile çevrenizle görüşmeye devam edip iletişim halinde kalın. Bu şekilde birbirinize de destek olabilirsiniz.
–Spor ve yoga yapın. Spor yapmak vücutta seratonin denilen mutluluk hormonunun salgılanmasını sağlar. Kendinizi daha dinç ve fit hissetmekle birlikte psikolojik olarak kendinizi rahatlatabilirsiniz. Evde online olarak takip edebileceğiniz mindfullness ve yoga gibi derslerle stresinizi kontrol altına alabilirisiniz. Bu aktiviteler kendinizi meşgul etmenizi sağlayarak kafanızı olumsuz düşüncelerden uzak tutacaktır.
–Kendinize vakit ayırın. Evde kendinize vakit geçirebileceğiniz ve bir şeyler ortaya koyabileceğiniz hobiler edinin. Kendi istek ve ihtiyaçlarınıza kulak verin. Bedeninizi dinleyip, neye ihtiyacınız olduğunu fark edin, ne yapmak sizi rahatlatacak keşfedin.