Çocuklarda Ekran Bağımlılığı: Sessiz Tehdit


Çocuklarda ekran bağımlılığı, sadece zamanla ilgili bir sorun değildir. Asıl mesele, ekran karşısında geçirilen sürenin kalitesi, içeriği ve çocuğun bu sürece verdiği psikolojik tepkilerdir. Yemek yerken, uyumadan önce ya da öfkesini yatıştırmak için ekrana ihtiyaç duyan bir çocuk, ekranla regülasyon geliştirmeye başlamış demektir. Bu da duygusal gelişimi sekteye uğratır.
Ekran bağımlılığına sahip çocuklarda sık karşılaşılan sorunlar arasında dikkat dağınıklığı, sosyal beceri geriliği, uyku problemleri, dil gelişiminde gecikme, agresyon ve içe kapanma yer alır. Özellikle 0-6 yaş grubunda bu etkiler daha belirgin ve kalıcı olabilir. Bu yaş aralığı, beynin en hızlı geliştiği dönemdir ve ekranla pasif zaman geçirmek yerine aktif oyun, keşif ve sosyal etkileşimle desteklenmesi gerekir.
Terapi sürecinde, ekranın çocuğun hayatındaki işlevi anlaşılmadan doğrudan yasaklama ya da kısıtlama önerileri çoğu zaman işe yaramaz. Öncelikle ekranın ne zaman, ne amaçla ve ne yoğunlukta kullanıldığını anlamak gerekir. Ardından, ekran süresinin kademeli olarak azaltılması, yerine geçecek doyurucu etkinliklerin planlanması, çocuğun duygusal ihtiyaçlarının fark edilmesi ve ebeveynin bu sürece aktif olarak dahil olması sağlanmalıdır.
Ebeveynlere düşen en önemli görevlerden biri, çocuğa alternatif model sunmaktır. Kitap okuyan, doğada vakit geçiren, iletişim kuran ve dijital detoksa dikkat eden ebeveynler, çocukları için daha güçlü örnekler oluştururlar. Ayrıca gün içerisinde belirli ekran saatleri belirlemek, ekran sonrası geçiş sürecine destek olmak ve ödül-ceza sisteminden uzak, anlamlı iletişim kurmak oldukça etkilidir.
Sonuç olarak, çocuklarda ekran bağımlılığı sessiz ama derin etkiler yaratan bir durumdur. Erken fark edilmesi ve bütüncül bir yaklaşımla ele alınması, çocuğun sağlıklı gelişimini korumak adına büyük önem taşır. Unutulmamalıdır ki bir çocuğun ekranla değil, oyunla ve insan ilişkileriyle büyümesi, zihinsel ve duygusal dayanıklılığını artıran en güçlü faktördür.
Hazırlayan: Uzman Psikolog Mustafa Cem Oğuz