Çocuklar ve gençler sadece dişsel ve fiziksel gelişimde değil, psikolojik olgunlaşmada da büyük farklılıklar gösterirler. Bebeklikten çocukluk dönemi, ergenlik ve gençliğe psikolojik gelişim uzun ve etkileyici bir yolculuktur. Çocuğa yıllarca karşılaşabileceği sorunları çözmesinde rehberlik yapar. Davranış yönlendirmeye dair bilgiler ve algı, çocuklarla klinik koşullarda iletişim kurmanın ön koşuludur. Çocuğu klinikte karşılama, dinleme, iletişime geçme tedaviyi kolaylaştıran faktörlerdir.
Küçük bebeklerin çevreyi keşfetme ve iletişim kurma yeteneği vardır. Bu beceriler çocuğun geçmiş deneyimlerinden bir şeyler öğrenmesi, fiziksel aktivitelerindeki gelişmeleri ve diğer insanlarla etkileşim kurması ile ilgilidir. Çocuklarda mizaca bağlı etkenler önemlidir ve çocuğun ilk diş hekimi randevusu gibi yeni bir durumda nasıl tepkiler vereceğini etkiler. Her çocuğun kendine özgü izlediği bir yol vardır.
Diş hekimi randevusu birçok çocuk ve genç için stresli bir deneyimdir. Diş hekimine ne kadar güvenirse, o kadar kolay ve rahat atlatabileceği bilinir. Çocuklar kliniğe geldiğinde farklı bir sosyal çevrenin parçası olurlar, bu durum aile ve diş hekimi tarafından dikkate alınmalıdır.
Çocuk diş hekimleri olarak bizlerin üzerine düşen görev, her çocuk ve gencin bireysel güçlerine odaklanıp zayıflıklarını göz ardı etmeden randevuyu onların dünyasına uygun hale getirmektir.