Cinsel farklılaşma

Doç. Dr. Ergun Çetinkaya
Doç. Dr. Ergun Çetinkaya
27 Mayıs 2010597 görüntülenme
Randevu Al
Cinsel farklılaşma

 CİNSEL FARKLILAŞMA ANNE KARNINDA İKEN BAŞLIYOR !!!

Dişi ya da erkek cinste olmamızı sağlayan olaylar zinciri döllenme ile başlamaktadır. Döllenme sırasında kromozomal ve genetik yapı belirlenir. Genetik yapının belirlenmesinden sonra gonad; erkek ise erkek yumurtalığına (testis), dişi ise dişi yumurtalığına (over) farklılaşır. Daha sonra iç ve dış genital organlar cinse özgü özellikler kazanır yani fenotip belirlenir.

            Anne karnında yaklaşık 5. Haftaya kadar dişi ve erkek gonad ayırımı mevcut değildir. Erkekte testis oluşması gebeliğin yaklaşık 7.haftasında başlar. Gonadın erkek yumurtalığına farklılaşması dişilerden daha erken olmaktadır. Gebelik süresince olgunlaşma sürecini devam ettiren yumurtalıklar gebeliğin son 2/3 periodunda torbaya inerler. Zamanında doğan çocukların yaklaşık %95 inden fazlasında, prematürelerde ise % 80 civarında yumurtalıklar torbada gözlenir. Ancak bazı durumlarda yumurtalıkların torbaya iniş süreci 1 yıla kadar uzayabilir.

            Dişilerde ise gonadın dişi yumurtalığına farklılaşması daha geç başlar. Bununla birlikte doğuma kadar yumurtalarda yaklaşık 2 milyon hücre oluşur.

            Dış genital organların belirginleşmesi ise erkeklerde hamileliğin 9. Haftasında başlayıp 13. Haftasında sona erer. Erkeklerde dış genital organların farklılaşması erkek yumurtalığı olan testislerden salgılanan testesteron hormonu ile olmaktadır. Sekonder seks karakterleri denen sakal, bıyık çıkması gibi durumlardan da testesteron ve onun yan ürünü olan dihidrotestesteron hormonları sorumludur. Bu hormonlar beyinde hipofiz denen ve birçok hormonun salgılandığı keseden salgılanan LH ve FSH hormonlarının etkisi ile yumurtalıklardan salgılanır ve etkilerini gösterirler.

            Psikoseksüel farklılaşma denildiği zaman anlaşılması gerekenler ise şunlardır:

1)      Cinsel kimlik: Kişinin kendini erkek ya da kadın olarak tanımlamasıdır

2)      Cinsel rol : Yaşanılan çağ ve içinde bulunulan toplumun kültürüne göre insan davranışlarında kadın ve erkekleri birbirinden ayıran yanlardır

3)      Cinsel yönelim : Eş seçimidir

Cinsel kimlik, yani kişinin kendini erkek ya da kadın olarak algılaması oldukça karmaşık, cinsel açıdan iki yönlü ve tümüyle insana özgü bir süreçtir. İnsanlarda erken dönemlerde ortaya çıkan hormonal değişikliklerin seksüel davranışlara etkisi üzerinde son yıllarda daha fazla durulmaya başlanmıştır. Özellikle anne karnında iken erkeklik hormonlarına maruz kalan kız çocukların ileri yaşlarda mücadeleci sporlara daha fazla ilgi duydukları ve çevrelerinde “erkek Fatma” olarak bilindikleri gözlenmektedir. Bunun yanında bazı genç kadınların kendilerini biseksüel ya da homoseksüel olarak tanımladıkları da bildirilmiştir.

Sonuç olarak; anne karnında iken başlayan cinsel farklılaşma kişinin erkek ya da dişi olmasını belirlemekte, bazı hormonların etkisi veya eksikliği ile kişinin cinsel yapısı olgunlaşmakta ve nihayetinde cinsel kimliğin, cinsel rolun ve cinsel yönelimin belirlenmesi söz konusu olmaktadır.

Etiketler

ErkekAnne karnıOverCinsel yönelimCinsel kimlikDişiCinsel rolPsikoseksüel farklılaşma

Yazar Hakkında

Doç. Dr. Ergun Çetinkaya

Doç. Dr. Ergun Çetinkaya

Doç. Dr. Ergun ÇETİNKAYA, lisans öncesi öğrenimini TED Ankara Koleji'nde bitirdikten sonra Ondokuz Mayıs Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde başladığı tıp eğitimini başarıyla tamamlayarak tıp doktoru unvanı almıştır. İhtisasını ise SSK Ankara Dışkapı Çocuk Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde yapmış ve Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı olmuştur.

Önemli Bilgilendirme

Site içerisinde bulunan bilgiler bilgilendirme amaçlıdır. Bu bilgilendirme kesinlikle hekimin hastasını tıbbi amaçla muayene etmesi veya tanı koyması yerine geçmez.

Benzer Makaleler

Bu uzmanın başka makalesi bulunmamaktadır