Böbrek ve üreter taşlarına yaklaşım

Böbrek ve üreter taşlarına yaklaşım

Acil servise başvuru yapan hastalar arasında yan (böğür) ağrısı çok sık olarak görülmektedir. Vücudumuzun her iki yanından sırta doğru kendini gösteren bu şiddetli ağrının sebepleri arasında ise en sık böbrek ve üreter taşları yer almaktadır.

Böbrek ve üreter taşı olan hastalar akut ağrı ataklarının olduğu dönemlerde ciddi sıkıntıya girmekte, bazen damar yolundan verilen ağrı kesicilerle dahi ağrıdan kurtulamamaktadır. Kişinin yaşam kalitesini ciddi derecede bozan bu rahatsızlık için doğru adres acil servis koridorları değil bir ÜROLOJİ hekimidir.

Böbrek taşları her yaşta insanda görülmektedir. Hatta yenidoğan döneminde dahi böbrek taşları saptanabilmektedir. Küçük çocuklarda metabolik rahatsızlıklar taş oluşumunda etkili olurken, ileri yaşlarda beslemme alışkanlıkları, iklim şartları, çalışma koşulları etkili olmaktadır.

Böbrek taşı çok faazla ağrı yapsada başa gelebilecek en kötü hastalık değildir. Belki akut ağrı atağı yaşanabilecek en sıkıntılı durumlardan birisi olabilir ama günümüz şartlarında taş tedavisi korkulması gereken bir durum olmaktan çıkmıştır. Böbrek üreter taşlarında önceden sıkça uygulanan ve günümzde de hala sık uygulayan merkezlerin olduğu açık cerrahiler neredeyse terk edilmiştir. Ehli olan ellerde sadece çok özel durumlarda açık cerrahilere gerek duyulmaktadır.

Üreterda taşın bulunduğu yer ve boyuta göre taşın kendiliğinden düşmesi söz konusu olmaktadır. Ayrıca medikal ekspulsif tedavi yöntemleri ile taş düşmeye zorlanabilir. Kendiliğinden düşmeyen veya düşme şansı olmayan üreter taşlarının tamamı endoksopik yöntemlerle tedavi edilmektedir. Hastanede yatmayı dahi gerektirmeyen, taburcu olduktan sonra günlük hayatınıza devam edebileceğiniz kadar verimli ve uygulanabilir işlemlerdir. Böbrek taşlarında ise cerrahın tecrübe ve kararına bağlı olarak, idrar kanalından endoskopik olarak lazerle (fleksibl sistem) veya sırt kısmından kamera sistemi ile girilerek sadece 1 cm lik kesi ile (perkütan yöntem) taşlar temizlenmektedir. Bu yöntemlerde ise 1 günlük hastanede yatış gerekmektedir.

Ayrıca taş hastalarında beslenme, ilaç tedavisi, sıvı tüketimi gibi faktörler değerlendirilmelidir. Hem mevcut taşların büyümemesi hem de yeni taş oluşumu olmaması için düzenlemeler yapılmalıdır. Zamanında tedavi edilmeyen, böbrek idrar akımını bozan ve hidronefroz denilen böbrekte büyümeye yol açan taşlarda böbrek fonksiyonların azalma hatta böbreğin çürümesine kadar durumlarla karşılaşmaktayız. Bu noktada tedaviden kaçmamanızı önermekteyim. Küçük bir taşı aldırmak mı yoksa böbreğinizi aldırmak mı? Karar sizin.

Bu makale 21 Ocak 2020 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Op. Dr. İbrahim Düzgün

Op.Dr.İbrahim Düzgün,1983 yılında Gaziantep'te doğmuştur.Lisans öncesi öğrenimlerinin ardından Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde başladığı tıp eğitimini 2007 yılında başarıyla tamamlayarak Tıp Doktoru unvanı almiştir.İhtisasını ise Gaziantep Üniversitesi Tıp Fakültesinde tamamlayarak Üroloji Uzmani olmuştur.

Gaziantep Dr.Ersin Arslan Devlet Hastanesi gibi kurumlarda görev almiş olan Op.Dr.İbrahim Düzgün,mesleki çalişmalarına ise şuan Özel Emek Hastanesi'nde devam etmektedir.

 

Etiketler
Böbrek taşı tedavisi
Op. Dr. İbrahim Düzgün
Op. Dr. İbrahim Düzgün
Gaziantep - Üroloji
Facebook Twitter Instagram Youtube