Doktorsitesi.com

Bitki Polenlerinde Alerji

Dyt. Büşra Nur Yiğit
Dyt. Büşra Nur Yiğit
27 Ağustos 202535 görüntülenme
Randevu Al
Bitki Polenlerinde Alerji
Bitki Polenlerinde Alerji

Bitki polenleri kaç gruptur?

Bitki türleri polenlerini rüzgarla yayanlar ve polenlerini böceklerle yayanlar olarak ayrılır. Böcekle yayılan polenler bitkiye konan arı vs gibi böceklere yapışarak yayılım gösterdiği için boyut olarak büyüktür ve havada uçma özelliğinde değildir. Bu nedenle genelde iri çiçekli bitkilerin büyük polenleri insanda alerji yapamaz. Rüzgarla yayılan polenler ise uçmaları gerektiğinden küçük boyutta olup havada saatlerce hatta günlerde kalabilirler. Bu grup ise solunum yoluyla burna ve akciğerlere ulaşıp insanlarda alerjik hastalıklara yol açabilir.

Hastalara hangi polenlerle test yapılmaktadır?

Alerji deri testinde belli sayıda alerjen kullanılabilmektedir. Tüm polenleri tek tek deneme imkanı genelde olmaz. Bu nedenle en sık alerjiye neden olan polen grupları belirlenmiş ve o polenlerin karışımlarıyla test edilen madde sayısı azaltılmıştır.

İnsanda en alerjik olan polen çayır polenleridir. Bunu hububat yani tahıl polenleri izlemektedir. Ayrıca doğadaki yabani otlar ve ağaçlar da alerjiye neden olabilirler.

Bir bitkinin polenine alerjik iseniz o bitkiyi yediğinizde alerjiniz olacağı anlamına gelmez. Örneğin zeytin ağacının polenine alerjik bir hasta zeytin yiyebilir.

Polenler hangi mevsimde yayılır?

En erken ağaç polenleri çıkar Ocak-Mart arasında, daha sonra Nisan-Mayıs arasında çayır polenleri, Mayıs-Haziran arasında da tahıl polenleri çıkar, en son Eylül- Ekim arasında yabani ot polenleri çıkmaktadır.

Polen alerjili hastalar hangi önlemleri almalıdır?

Öncelikle alınacak önlemler yalnızca polen mevsiminde alınır. Polen mevsimi ülkemizde Nisan ayında başlar Mayıs’ta zirve yapar ve Haziranda azalır. Ancak çok çeşitli polenlere karşı alerji varsa bazen sonbahara da uzayabilir.

Bu hastalar mümkün ise olabildiğince açık havada bulunmamalıdır. Açık havada bulunacaksa da yeşillik ve ağaçlık yerleri tercih etmemelidir. Yüz maskesi kullanılarak polen solunması önlenebilir. Evin içine de polen taşımamak için evdeyken pencereler kapalı tutulmalı, havalandırma için polen filtresi olan air conditioner kullanılmalı, dışarıdan eve girince elbiseler değiştirilmeli ve duş alınmalıdır.

Zorunlu haller dışında piknik ve doğu gezisi gibi etkinlikleri bu mevsimde yapmamalıdır. Astımın ilk atağı genelde böyle bir piknik gezisinde ortaya çıkmaktadır.

ALERJİK ASTIMDA HANGİ TANI YÖNTEMLERİ KULLANILMAKTADIR?

Alerji Deri Testi: (Prick Deri Testi): Astım veya saman nezlesi düşünülen her hastanın nelere karşı alerjisi olduğunu anlamak için Prick Deri Testi yapılması gereklidir. Bu test genellikle ön kol derisi üzerine sık görülen 20 kadar alerjen maddenin damlatılmasıyla yapılır. Eğer hastanın bunlardan birine alerjisi varsa o bölgede 15 dakika içinde hafif şişkinlik, kızarıklık ve kaşıntı gelişir.

Kanda Alerjen Spesifik IgE ölçümü

Solunum fonksiyon testi: Astımda ortaya çıkan nefes borucuklarındaki daralmayı gösteren testtir. Bu test iki aşamalı yapılır. İlk testte görülen soluk daralmasının ilaca olan yanıtını saptamak için, nefes açıcı ilaç solutularak 15 dakika sonra ikinci kez ölçüm yapılmaktadır (reversibilite- geri dönüşümlülük testi).

Alerjik bir hastada tedavide neler yapılabilir?

Alerjik hastalıklarda üç temel tedavi yaklaşımı vardır.

1- Yakınmaları azaltacak ilaç tedavisi

2- Alerjenden kaçınmak

3- Alerji aşısı

Alerjenlere yönelik alınacak önlemler hastalığın hafiflemesini hatta bazen tamamen ortadan kalkmasını sağlayabilir.

ALERJİ AŞISI

Alerji aşısı nedir? Ne zamandır uygulanan bir tedavidir?

Hastanın alerjisi olan madde çok düşük dozlardan başlanır ve gitgide artırarak hastada sorun oluşturmayacak uygun bir doza ulaşmak hedefledir. Böylece o kişinin verilen alerjene duyarsız hale getirilmesini amaçlamaktadır. İlk kez 1911 yılında polen ile alerjik nezlesi olan hastalarda uygulanmıştır.

Aşı tedavisi başlangıçta haftada bir kez, 2 ay sonra da ayda bir kez olacak şekilde hastanede koldan deri altına ince bir iğne ile yapılır. Hastada yararlı etkisi 6 ay ile bir yıl arasında görülür, 3 yılda en iyi düzeye ulaşır, genellikle 5 yıl devam ettirilir. Alerji aşılarını uygularken beraberinde mutlaka alerjenden korunma yöntemleri alınmalı ve uygun ilaç tedavisi devam edilmelidir.

Aşı tedavisi hangi doktor tarafından yapılır?

Aşı tedavisi mutlaka bir Alerji Uzmanı tarafından planlanmalıdır

Aşı tedavisi kimlere yapılır?

Bu tedavi uygun bir hastaya yapıldığında başarılı olmaktadır. Her alerjik hasta aşı tedavisi için uygun değildir. Dolayısıyla uygun olmayan bir kişide tedavi verilse bile etkili olmamaktadır

1-Deri testi ve kan testi ile kişide alerji olduğunun gösterilmesi gerekir.

2-Bu alerjen maddenin hastada şikayetlere yol açması gereklidir.

3-Alerjen dışında şikayete yol açan diğer faktörlerin belirlenmesi gerekir(efor, soğuk hava, vb gibi)

4-Hastanın yakınmalarının şiddeti çok ağır olmamalıdır.

5-Hastanın yakınmaları ilaçla ve alerjenden kaçınınca geçmiyor olmalıdır

6-Hasta aşı tedavisine uyum sağlamalı, bunu istemelidir.

7-Hastanın aşı tedavisine engel olacak durumların olmaması durumunda aşı tedavisi verilir.

Kimlere Aşı Tedavisi Verilemez?

Ağır astımlılara, 5 yaşından küçük çocuklara, kanser, bağışıklık sistemi hastalıkları, psikolojik bozukluk, kalp hastalığı, romatizmal hastalıklar durumunda aşı tedavisi verilemez.

Hamilelerde aşı tedavisi yapılır mı?

Gebelik durumunda alerji aşısı başlanmaz ama zaten aşı almakta olan hasta gebe kaldıysa aşısı aynı şekilde devam edebilir. Anneye ve bebeğe bir zararı yoktur.

Aşı Tedavisinin Yan Etkileri

Lokal olarak aşı yerinde kızarıklık, kaşıntı ve şişlikler olabilir. Tüm vücudu etkileyen yan etkiler ilk 24 saatte de ortaya çıkabilir, kaşıntılı kabartılar, yüzde dil ve dudakta şişme, nefes darlığı, ses tellerinde ödem, burun akıntısı, tansiyon düşüklüğü ve şuur kaybı oluşabilir. Ciddi reaksiyon olasılığı nedeniyle aşı tedavisinin Alerji uzmanı gözetiminde ve hastane şartlarında yapılması gerekmektedir.

 

Etiketler

Alerji nedirbitki polenlerinde alerji

Yazar Hakkında

Dyt. Büşra Nur Yiğit

Dyt. Büşra Nur Yiğit

Dyt. Büşra Nur Yiğit Hacettepe Üniversitesi'nden mezun oldu. Eğitim hayatım boyunca Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Prof. Dr. Ali Dursun Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı, Beslenme ve Metabolizma Ünitesi’nde çalışmalarda bulundu. Prof. Dr. Selçuk Dağdelen ve Prof. Dr. Okan Bülent Yıldızla diyabet konusunda çalışmalar yaptı.

Önemli Bilgilendirme

Site içerisinde bulunan bilgiler bilgilendirme amaçlıdır. Bu bilgilendirme kesinlikle hekimin hastasını tıbbi amaçla muayene etmesi veya tanı koyması yerine geçmez.