Bilişsel Yorgunluk ve Karar Verme Tükenmişliği

Uzm. Psk. Mustafa Cem Oğuz
Uzm. Psk. Mustafa Cem Oğuz
7 Temmuz 20259 görüntülenme
Randevu Al
Günümüz insanının zihinsel kapasitesi, geçmişe oranla çok daha fazla uyarana maruz kalıyor. Sürekli karar vermek zorunda kalmak, bilgi akışını yönetmek ve dikkatini farklı alanlara bölmek; zihinsel kaynakların tükenmesine yol açabiliyor. Bu tükenmenin adı: bilişsel yorgunluk ve karar verme tükenmişliği.
Bilişsel Yorgunluk ve Karar Verme Tükenmişliği

 Bilişsel Yorgunluk Nedir?

Bilişsel yorgunluk, uzun süreli zihinsel çabanın ardından dikkat, hafıza ve karar verme gibi bilişsel işlevlerde yaşanan düşüşle kendini gösterir. Bu yorgunluk türü fiziksel değil, zihinseldir. Belirtileri arasında:

- Odaklanma güçlüğü
- Kolayca dikkat dağılması
- Unutkanlık
- Hızlı sinirlenme
- Düşünsel bulanıklık

yer alır.

 Karar Verme Tükenmişliği (Decision Fatigue)

Karar verme tükenmişliği, gün içinde çok fazla karar vermek zorunda kalan bireylerde görülen zihinsel tükenme durumudur. Her karar, zihinsel enerji gerektirir. Küçük ya da büyük fark etmeksizin, kararların toplamı bireyi zihinsel olarak tüketebilir. Bu durumun sonuçları:

- Hızlı ama düşünülmemiş kararlar alma
- Erteleme ve karar verememe hali
- Kararsızlık nedeniyle stres artışı
- “Ne yaparsam yapayım yanlış olacak” duygusu

 Neden Artıyor?

- Dijital çağda sürekli bağlantı hâlinde olmak
- Seçenek bolluğu (alışveriş, sosyal etkileşim, yaşam tarzı tercihleri)
- Çoklu rol baskısı (ebeveyn, çalışan, öğrenci, partner vs.)
- Mükemmeliyetçilik ve hata yapma korkusu
- Planlama yerine anlık tepkilerle yaşama eğilimi

 Nasıl Baş Edilir?

1. **Rutin oluşturmak:** Günlük hayatın belirli kısımlarını otomatikleştirmek, zihinsel yükü azaltır.
2. **Önceliklendirme:** Her şey aynı anda karar verilmesi gereken bir mesele değildir.
3. **Mola vermek:** Zihni boşaltacak aktiviteler (yürüyüş, doğa, nefes egzersizi) bilişsel kapasiteyi yeniler.
4. **Karar zamanları belirlemek:** Tüm kararları akşam saatlerine bırakmamak, zihnin en taze olduğu saatleri (sabah) kullanmak.
5. **Kendine şefkat:** Hata yapmanın doğal olduğunu ve her kararın mükemmel olamayacağını kabul etmek.
6. **Karar sonrası ruminasyondan kaçınmak:** Verilen kararların ardından sürekli “doğru mu yaptım” sorusunu sormamak.

 Terapötik Yaklaşım

Terapide danışanın karar alma süreçleri, bilişsel kalıpları ve stres yanıtları birlikte analiz edilir. Gerektiğinde bilişsel davranışçı teknikler, karar ağacı çalışmaları, dikkat egzersizleri veya yaşam düzenleme planları uygulanır.

 Sonuç

Bilişsel yorgunluk, günümüzün görünmeyen ama derin etkiler yaratan problemlerinden biridir. Karar verme süreçlerini sadeleştirmek, zihinsel kaynakları korumak ve kendine şefkat göstermek; sadece daha sağlıklı kararlar almamıza değil, genel psikolojik iyi oluşumuza da katkı sağlar.


Hazırlayan: Uzman Psikolog Mustafa Cem Oğuz

Yazar Hakkında

Uzm. Psk. Mustafa Cem Oğuz

Uzm. Psk. Mustafa Cem Oğuz

Mustafa Cem Oğuz 29/08/1983  tarihinde Ankara'da doğdu. İlkokul – Orta ve   Lise eğitimlerini Ankarada tamamladı. Psikoloji bilimininden aldığı ilhamla  ruh sağlığını korumak ve iyileştirmek amacı ile yola çıkan  Mustafa Cem Oğuz  Rusya Fedarasyonunda Psikoloji ve Pedagoji Çift anadal  bölümünden mezun olmuştur.Türkiyede Pedagoji diplomalı nadir pedagoglardandır. Sonrasında gene Rusya Fedarasyonunda Genel psikoloji alanında Yüksek Lisansını tamamlamıştır.  Ankara'da yaşamaktadır.

Önemli Bilgilendirme

Site içerisinde bulunan bilgiler bilgilendirme amaçlıdır. Bu bilgilendirme kesinlikle hekimin hastasını tıbbi amaçla muayene etmesi veya tanı koyması yerine geçmez.