BENLİK MÜCADELESİ

Ebeveynliğin belki en zor dönemi…Anne babaların bunaldığı,etraftakilerin bol bol yorum yaptığı,doğru ve yanlışın karıştığı süreç…. Her çocukta başlangıcı ve bitişi farklı olsa da genellikle 2 yaş civarında başlar ve çocuk gelişiminin en kritik aşamalarından biri kabul edilir. Çocuk, yürümeye de başlamasıyla dünyayı yeniden keşfeder ancak bu keşif kolay olmaz, gücünü görmek ve göstermek isterken sınırları olduğunu anlar, sınırlarıyla yüzleşmek, çaresizlik duygusuna o da öfkeye dönüşür. Çevresini kontrol etmek istemesi,neyi yapıp neyi yapamadığını keşfetmeye çalışması, etrafındakiler tarafından inat, şımarıklık,ebeveynin yanlışı ya da davranış problemi olarak yorumlanır. Aslında bir davranışta ısrar etmesi yani ‘’ben irademle bir şey yapıyorum!’’ meselesinin altında karar verme,hedefe yönelme,dünyayı tanımaya çalışma vardır.
Ayrışmak, ayrı bir ben olduğunu göstermek çocuk için o dönemin bir ihtiyacıdır.Peki bu gelişimsel bir ihtiyaçsa ve hatta evrensel bir durumsa neden zorlanıyoruz sorusunun cevabı öncelikle ebeveyn de aranabilir. Çocuğun nerde, ne yaptığından daha çok ebeveynin krizi nasıl ele aldığı ve kendi duygularını nasıl yönettiğine bakmak gerekir,ebeveyn kendi tetiklenmelerinin farkında olmalıdır, neden sakin kalamadığının altında yatan kalıpları ya da inançları bulmalıdır. Kriz yaşanmadan önce ya da kriz sırasında sürekli seçenekler sunarak karar verenin kendisi olduğunu hissettirmek,alternatifler sunmak, hayır kelimesini sık kullanmamak, direndiği yerleri oyuna çevirebilmek çatışma ihtimalini azaltır.Duygu seliyle savaşmadan duygusuna alan açabilmek, ağlamasına, öfkesine izin verebilmek buna dayanabilmek de çok kıymetlidir.

