1. Kaçıngan Bağlanma Nedir?
Kaçıngan bağlanma, bireyin duygusal yakınlıktan kaçınma, özgürlüklerine aşırı derecede düşkün olma eğiliminde olduğu bir bağlanma stilidir. Bu bağlanma stiline sahip bireyler genellikle bağımsızlıklarını ön planda tutar, duygusal paylaşımlardan kaçınır ve derin bağlar kurmaktan çekinirler.
Bu bağlanma stiline sahip kişiler, özellikle ilişkilerde şu eğilimleri gösterebilir:
• Partnerlerine karşı mesafeli olabilirler.
• Derin bağ kurmaktan kaçınırlar
• Bağlılık hissetme durumunda tehlikede olduğunu hissederler
• Kimseye ihtiyacım yok yok düşüncesi içerisindedirler.
• Partnerleri çok yakın ve ilgili davrandığında rahatsız hissederler.
• Duygularını gereksiz ve zayıflık göstergesi olduğunu düşünebilirler.
• Ayrıldıktan sonra” Zaten sevmiyordum” tarzı cümlelerle ilişkiyi küçümserler. Aslında duygularını bastırıp hayatlarına devam ederler.
• Duygularını açığa vurmakta zorlanırlar.
• Zor zamanlarda bile duygusal destek istemekten kaçınırlar.
• Kendi başlarına yetebileceklerine inanarak ilişkilerde bağımlılıktan kaçınırlar.
Kaçıngan bağlanmanın temel özelliği, bireyin duygusal olarak güvende hissetmemesi değil, duygusal yakınlık ihtiyacını bilinçli veya bilinçsiz bir şekilde bastırmasıdır.
2. Kaçıngan Bağlanma Nasıl Gelişir?
Bağlanma stilleri, çocukluk döneminde bakım verenlerle kurulan ilişkiler sonucunda şekillenir. Kaçıngan bağlanma genellikle şu durumlarda ortaya çıkar:
1. İhmal Edici veya Duygusal Olarak Uzak Ebeveynler
Çocuk, ebeveynlerinden yeterli duygusal destek ve güvence almazsa, duygusal yakınlığa ihtiyaç duymamayı öğrenebilir. Örneğin: Duygularını paylaştığında görmezden gelinen bir çocuk, zamanla duygularını bastırmayı öğrenir.Ağladığında “Bunu büyütme”, “Güçlü olmalısın” gibi tepkiler alan bir çocuk, duygusal ihtiyaçlarını dile getirmemeyi tercih edebilir. İhtiyaçları karşılanmış bir çocuk ileride bir başkasından yardım isteyemeyebilir. Yakınlık kuracak her türlü şeyden kaçınabilirler.
2. Aşırı Bağımsızlık
Bazı çocuklar, bağımsızlıklarını erken yaşta geliştirmek zorunda kalırlar. Örneğin, “Duygularını göstermek zayıflıktır” mesajını alan çocuklar, zamanla kendilerini yalnızca mantıklı ve mesafeli olmaya zorlayabilirler. Güçlü görünmek için duygularını inkar ederler veya bastırırlar. Onları görmezden gelirler ve bu yüzden aşırı bağımsızlık gelişir.
3. Travmatik veya Stresli Deneyimler
Çocuklukta yaşanan travmalar, ihmal veya istismar, bireyin insanlara güvenmekte zorlanmasına neden olabilir. Sonuç olarak, kaçıngan bağlanma bir savunma mekanizması haline gelir. Bu kişiler yaşadıkları olumsuz deneyimlerden dolayı hiç kimseye güvenmemeyi öğrenirler ve hayatta tek başına olduklarına inanırlar. Bu yüzden bağlılık geliştirmekte zorlanırlar. Hayata duygusal değil mantıksal yönleriyle yaklaşırlar.
3. Kaçıngan Bağlanmanın İlişkilere Etkisi
Kaçıngan bağlanma, özellikle romantik ilişkilerde belirgin hale gelir. Kaçıngan bireylerin ilişkilerinde şu özellikler görülür:
• Bağlanma korkusu: İlişkilerde derinleşmekten kaçınırlar. Yüzeysel bir ilişki yaşarlar. İlişkide bağlanmamak için bağlanmayı engelleyen bir şekilde davranırlar.
• Duygusal mesafe: Partnerleriyle duygusal paylaşımdan kaçınabilirler. Duygularını ifade etmezler çoğu zaman.
• Özgürlük ihtiyacı: Bağımsızlıklarına aşırı vurgu yaparlar ve ilişkide sıkıldıklarını hissedebilirler. Sürekli olarak yalnız kalmaya ihtiyaçları vardır. Çabuk sorarlar.
• İlişkiden kaçma eğilimi: Partnerleri çok yakın hissettirdiğinde veya duygusal taleplerde bulunduğunda geri çekilebilirler.
• Ayrılıkları hızlı atlatma: Duygusal olarak fazla bağlanmadıkları için ayrılıkları daha kolay ve hızlı atlatabilirler. Ayrılık sonrasında yaşadıkları duygusal yükleri kabul etmezler ve onları inkar ederler.
Örneğin, bir ilişkide kaçıngan bağlanmaya sahip birey, partnerinin ihtiyaçlarını fazla bulabilir ve duygusal yakınlaşmalar sırasında rahatsızlık hissedebilir. Bu durum, ilişkide mesafe ve kopukluk yaratabilir.
4. Kaçıngan Bağlanma ile Başa Çıkma Yolları
Kaçıngan bağlanmaya sahip bireyler için, sağlıklı ilişkiler kurmak ve duygusal yakınlığa alışmak mümkün. İşte bu konuda yardımcı olabilecek bazı yollar:
1. Farkındalık Geliştirmek
Öncelikle bireyin, bağlanma stilini tanıması ve bunun ilişkilerine nasıl yansıdığını fark etmesi önemlidir. “Neden duygusal yakınlıktan kaçınıyorum?” “ hangi durumlarda bağlılık geliştirmemmek için geri çekiliyorum? sorularını sormak, süreci anlamada yardımcı olabilir.
2. Duygularla Bağlantı Kurmayı Öğrenmek
Kaçıngan bağlanmaya sahip bireyler, duygularını bastırma eğiliminde olabilirler. Bu yüzden duygularından uzaktırlar ve duyguları ile temas etmekte güçlük çekerler.. Bu nedenle:
• Duygu günlüğü tutmak,
• Duyguyu bedeninin hangi noktalarında hissettiğini tanımlamak,
• kendisine sürekli olarak şu anda hangi duyguyu yaşamaya ihtiyacım var sorusunu sormak,
• Duyguların insan olmanın bir parçası olduğunu kavramak ve onlara izin vermek,
• Duyguları tanımlama ve ifade etme alıştırmaları yapmak,
• Meditasyon ve farkındalık egzersizleriyle iç dünyaya odaklanmak, duygusal farkındalığı artırabilir.
3. Güvenli Bağlanma Pratiği Yapmak
Kaçıngan bağlanma stiline sahip bireyler için güvenli bağlanma pratiği yapmak önemlidir. Bunun için:
• Duygusal paylaşımı teşvik eden ilişkiler kurmak,
• Partnerin duygusal ihtiyaçlarına daha duyarlı olmaya çalışmak,
• Duygusal yakınlığı tehdit olarak görmek yerine bir gelişim süreci olarak değerlendirmek, sağlıklı ilişkiler kurmaya yardımcı olabilir.
4. Terapi veya Danışmanlık Almak
Kişinin tek başına duygularla temas etmeye çalışması zor olabilir. Kaçından bağlanma genellikle çok uzun süren deneyimlerin sonucudur. Kaçıngan bağlanmanın kökeni genellikle çocukluk dönemine dayandığı için, bireyin geçmiş travmalarını ve bağlanma kalıplarını anlaması açısından terapi oldukça faydalı olabilir. Bağlanma odaklı terapi veya bilişsel davranışçı terapi (BDT) gibi yöntemler, duygusal yakınlıkla ilgili zorlukları aşmaya yardımcı olabilir.
Sonuç
Kaçıngan bağlanma, bireyin çocuklukta geliştirdiği bir başa çıkma mekanizması olsa da, yetişkinlikte ilişkileri zorlaştırabilir. Ancak farkındalık geliştirmek, duygusal paylaşıma alışmak ve güvenli bağlanma pratiği yapmak, bu bağlanma stilini değiştirebilir.Bağlanma stilleri değişmez değildir. Kendi bağlanma stilini tanıyan ve duygusal yakınlığı öğrenmeye çalışan bireyler, sağlıklı ve güvenli ilişkiler kurma yolunda önemli adımlar atabilirler.
Psk.dan. Hamide Narin Fidan
Uzman psk. Mustafa CEMOĞUZ