AYNI RÜYAYI GÖRÜR MÜYÜZ? JUNG VE RÜYA

Uzm. Kl. Psk. Damla Kankaya
Uzm. Kl. Psk. Damla Kankaya
18 Eylül 202432 görüntülenme
Randevu Al
Rüyalar insanoğlunun yaşamının en ilginç parçalarından biridir. Uyku gibi pasif bir durumda olduğumuzda gerçekleşmesi ve içerik olarak farklı öğeler sunmasıyla insanlık tarihi boyunca merak konusu olmuştur. Farklı rüya tabirleri yapılmış, rüyaların oluşumu açıklanmaya çalışılmıştır.
AYNI RÜYAYI GÖRÜR MÜYÜZ? JUNG VE RÜYA

Rüyalar insanoğlunun yaşamının en ilginç parçalarından biridir. Uyku gibi pasif bir durumda olduğumuzda gerçekleşmesi ve içerik olarak farklı öğeler sunmasıyla insanlık tarihi boyunca merak konusu olmuştur. Farklı rüya tabirleri yapılmış, rüyaların oluşumu açıklanmaya çalışılmıştır.

 

Rüyaların açıklanmasına dair en büyük çabalardan biri Psikanalitik ekolün kurucusu olan Psikiyatr Sigmund Freud’a aittir. Freud, rüyaları bilinçdışında bastırılan arzu ve dürtülerin semboller yoluyla sağaltılması olarak açıklar. Rüyalarda görülen ögeler bilinçdışı bir ihtiyacı karşılamak için ortaya çıkar. Bu yüzden bilince ulaşmaması gerekir. Bunun yolu da simgeleştirmedir. İnsanın bu şifreleme yöntemini kullanması rüyayı ilginçleştirdiği gibi açıklanmaya muhtaç bırakır. Freud, rüyaların yorumunda uyanık olduğumuz anlardaki  yaşantımızın da önemli bir payı olduğunu belirtir.

 

Rüya konusunda çalışmalar yapan bir diğer önemli Psikiyatr ise Analitik ekolün de kurucusu olan Carl G. Jung’tur.  Rüyaların kaynağının bilinçdışı olduğu ve rüyalarda sembollerin kullanıldığı konusunda Freud’la hemfikirdir. Jung bunlara ek olarak rüyanın sadece kişisel bilinçdışımızın bir ürünü olmadığını, kişisel bir bilincdışı haricinde kolektif bir bilinçdışımızın var olduğunu ve onun da rüyaların oluşumunda etkili olduğundan bahseder.

 

Jung’a göre kişisel bilinçdışı bilince ulaşmamış bastırılmış öğelerden oluşurken kolektif bilinçdışı kişisel deneyimlere dayanmayıp evrimsel bir yönün varlığıyla atalarımızdan gelir ve insanlığa özgüdür. Rüya içeriği de daha toplumsal konulardan oluşur.

 

Bunun haricinde Jung, rüyaları farklı özelliklerine göre büyük, ortak ve erken dönem çocukluk rüyaları olmak üzere üçe ayırır.

 

  1. Ortak Rüyalar: Herkesin gördüğü rüyalardır. Gören kişiyle alakalı olup belli figürler (Jung’a göre arketipler) rüyalarda görülür.

 

  1. Büyük Rüyalar: Sadece göreni değil diğer insanları da ilgilendiren rüyalardır. Jung’a göre büyük rüyaların diğer rüyalardan farkı verdikleri mesajın geniş kitleleri ilgilendirmesidir.

 

 

  1. Çocukluk Dönemi Rüyaları: Jung, çocukluk dönemine ait rüyaların içeriklerinde evrensel bir boyut olduğunu ileri sürer. Farklı zamanda ve kültürlerde yetişmiş çocukların rüyalarında benzerlikler tespit ettiğinden bahseder.

 

Çocukluk dönemi rüyaları ne kadar evrensel olsa da aynı rüyaları gördüğümüzden bahsedemeyiz. Aynı şekilde kolektif bilinçdışımız evrimsel köklere ve ortak atalara dayansa bile rüya ortaklığından tam anlamıyla söz edemeyiz. Ancak benzer öğeleri rüyalarımızda görmek mümkündür. 2. Dünya savaşı başlamadan önce birçok insan rüyasında kan ve şiddet içerikleri gördüklerinden bahsetmişlerdir.

 

Belki aynı rüyaları görmüyoruz ama aynı duyguları hissedebiliyoruz.

 

Kolektif bilinçdışı ve aynı rüyayı görmeyle ilgili olarak “Rüya Senaryo(2023)” filmini önerebilirim. Umarım metinden keyif almışsınızdır. Film için de iyi seyirler dilerim

Yazar Hakkında

Uzm. Kl. Psk. Damla Kankaya

Uzm. Kl. Psk. Damla Kankaya

Uzm. Psk. Damla KANKAYA, Almanya doğmuştur . PsikoTerap-İST Eğitim ve Danışmanlık Merkezi`nin İstanbul ve Antalya şubelerinin kurucusudur.
Lisans öncesi eğitimini (ilk, orta ve lise) Nürnberg'de tamamlamıştır. Ardından başlamış olduğu Beykent Üniversitesi Psikoloji Bölümünden "Onur Öğrencisi" olarak mezun olmuş ve Psk. unvanı almıştır. Üniversite eğitimi süresince birçok ulusal kongre ve üniversite seminerlerine katılım göstermiştir. Birçok sosyal sorumluluk projesinde ve Beykent Üniversitesi Psikoloji Kulübünde asil üye olarak aktif görev yapmıştır. Ve Lisans eğitimi sırasında, Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi, Sana Klinik Hastanesi (Almanya) stajyer psikolog olarak birçok kurum ve hastanede staj yapmış ve kendini geliştirmeyi hedeflemiştir.
Mezuniyetini takiben aynı üniversitenin Sosyal Bilimler Enstitüsü Klinik Psikoloji yüksek lisans eğitimine başlamış ve "Klinik Psikolog" olarak yüksek lisans derecesini tamamlamış ve "Evli bireylerde Cinsel Doyum Ve Aldatma Eğiliminin İlişkisi" adlı tez çalışmasını yayınlamıştır. Okan Üniversitesi Klinik Psikoloji Doktora Programının Tez aşamasındadır.
2014 yılında Özel Olimpos Hastanesi- Antalya'da Psikolog olarak görev yapmıştır. Kurumsal Şirketlere yönelik Endüstriyel Psikoloji alanında danışmanlık vermektedir. Birçok Yurtiçi ve Yurtdışı Eğitimlerde Sunum ve Kongrelere Konuşmacı ve katılımcı olarak çalışmalarına devam etmektedirPsikoTerap-İST Eğitim ve Danışmanlık Danışmanlık Merkezi’nde yetişkinlere yönelik; Bireysel, Cinsel, Aile ve Çift Terapileri alanlarında hizmet sunmaktadır. İyi derecede Almanca, İngilizce ve Fransızca bilmektedir. Türk Psikologlar Derneği (TPD) üyesidir.
Ayrıca lisans eğitimi esnasında, Goodenough Harris Bir İnsan Çiz Testi, Bender Gestalt Görsel Motor Algılama Testi, Luisa Duss Psikanalitik Öykü Tamamlama Testi, Peabody Resim- Kelime Testi, Metropolitan Okul Olgunluğu Testi, Kent E.G.Y Testi, Catel 2A Zeka Testi, Cinsel Terapi Eğitimi, MMPI, WISC-R, BDT Eğitimi (Prof. Dr. Hakan TÜRKÇAPAR) , Temel Hipnoz ve İleri Hipnoz Eğitimi (Dr.Mehmet KARAV),Rorschach Eğitimi (Prof. Dr. Kadir ÖZER) ve Aile ve Çift Terapisi Eğitimlerini tamamlamıştır.

Önemli Bilgilendirme

Site içerisinde bulunan bilgiler bilgilendirme amaçlıdır. Bu bilgilendirme kesinlikle hekimin hastasını tıbbi amaçla muayene etmesi veya tanı koyması yerine geçmez.