Atipik Depresyonun Günlük Hayata Etkileri


1. Duygudurum Tepkiselliği:
Atipik depresyonun en ayırt edici özelliklerinden biri, "duygudurum tepkiselliği"dir. Kişi olumlu bir olayla karşılaştığında kısa süreli bir neşe yaşayabilir. Bu, dışarıdan bakıldığında "depresyonda değilmiş" izlenimi yaratabilir. Ancak bu geçici sevinç halinin ardından genellikle yoğun bir suçluluk, karamsarlık veya boşluk hissi gelir. Bu iniş çıkışlı duygular, kişinin sosyal ilişkilerini ve karar alma süreçlerini etkiler.
2. Sosyal İzolasyon ve Aşırı Duyarlılık:
Atipik depresyon yaşayan bireyler genellikle sosyal çevrelerine karşı aşırı duyarlıdır. Eleştirilere karşı aşırı tepki verebilir, terk edilme korkusu yaşayabilir ve bu yüzden sosyal ilişkilerde mesafe koyabilir. Bu durum zamanla yalnızlaşmalarına ve sosyal izolasyonun derinleşmesine neden olur. Bu kişiler genellikle “beni anlamıyorlar” ya da “beni kolayca bırakırlar” gibi şematik düşüncelere sahiptir.
3. Aşırı Uyku ve Enerji Kaybı:
Klasik depresyonda sıkça rastlanan uykusuzluk yerine, atipik depresyon yaşayan bireylerde aşırı uyuma eğilimi (hipersomnia) sık görülür. Günde 10-12 saat uyusalar bile dinlenmiş hissetmezler. Bu da kişinin günlük yaşam aktivitelerini yerine getirmesini zorlaştırır. İşe gitmek, sorumlulukları yerine getirmek ya da sosyalleşmek büyük bir çaba gerektirir.
4. Artmış İştah ve Duygusal Yeme:
Atipik depresyonda iştah kaybı yerine artmış iştah ve özellikle karbonhidrat ağırlıklı yiyeceklere yönelme sıktır. Kişi duygusal boşluğunu yiyeceklerle doldurmaya çalışır. Bu durum kilo alımına ve beden algısında bozulmalara yol açabilir. Bu da özgüven eksikliğini daha da artırır ve depresif döngüyü güçlendirir.
5. Fiziksel Ağrılar ve Somatik Belirtiler:
Atipik depresyon yaşayan bireyler genellikle baş ağrısı, mide sorunları, boyun kaslarında sertlik gibi fiziksel belirtilerle terapiye başvururlar. Bu bedensel şikayetlerin kaynağı çoğu zaman fark edilmeyen duygusal yüklerdir. Özellikle bastırılmış öfke ve çaresizlik hissi bedene yansır. Bu nedenle psikosomatik şikâyetlere dikkat edilmelidir.
6. Erken Dönem Bağlanma ve Şema Etkisi:
Atipik depresyon, erken dönemde oluşan "reddedilme," "değersizlik" veya "onaylanma ihtiyacı" gibi şemalarla ilişkili olabilir. Bu bireyler dış onaya fazlasıyla ihtiyaç duyarlar ve bu onay gelmediğinde yoğun bir çökkünlük yaşarlar. Bu açıdan şema terapi gibi yaklaşımlarla hem şemaların farkına varılması hem de duygusal regülasyon becerilerinin geliştirilmesi önerilir.
7. Tedavi ve Terapi Süreci:
Atipik depresyon tedavisinde bilişsel davranışçı terapi, şema terapi, duygularla yüzleşmeye yönelik farkındalık temelli yaklaşımlar ve gerektiğinde farmakolojik destek etkili olabilir. Özellikle kişinin şematik düşüncelerini tanıması, duygusal ihtiyaçlarını sağlıklı yollarla karşılamayı öğrenmesi iyileşme sürecinin temelini oluşturur.
Hazırlayan: Uzman Psikolog Mustafa Cem Oğuz