Anal fissür nedir ?

Anal fissür nedir ?

Anal fissür; anüs çıkışındaki mukozanın ; genellikle arka kenardan çatlaması veya yırtılmasıdır. İlk bir aylık dönemdeki yırtıklara akut anal fissür, daha uzun süreli ve meme yapmış yırtıklara da kronil anal fissür denir. Anal fissürün başlıca sebepleri kabızlık, doğum eylemi veya doğumdan sonraki ilk bir iki günde tuvalete çıkışın tehiri veya ihmalidir. Diğer sebepler arasında ; proktit , regional enterit veya ülseratif kolit gibi enflamatuar  barsak hastalıkları da sayılabilir . Ağrıya karşı son derece duyarlı olan anal bölgedeki herhangi bir minicik çatlak, az çok ağrıya o da anal kaslarda spazma,  yorulma ağrısına, kan dolaşımında bozulmaya yani iskemiye yol açar. İskemi halinde ağrı daha da artar ve  yara beslenmesi bozulur , iyileşme gecikir , hatta kötüleşir.

 

Medikal olarak iyileştirilmiş pek çok fissür nükseder. Bunun nedeni anal kanalı saran ve destek veren eksternal kas demetlerinin kuyruk sokumu tarafında sık olarak doğuştan zayıf yaratılmış olmasıdır.

 

ANAL FİSSÜRÜN BELİRTİLERİ NELERDİR?

Anal fissürün başlıca belirtileri, dışkılama anında ve özellikle sonrasında oluşan şiddetli anal ağrı ve ve özellikle akut fissürlerde tuvalet kağıdına bulaşan kan ve bazen de  anal kaşıntı olur. Olay 20-30 gün devam ederse , yara önünde hemoroide benzer , hipertrofik papilla veya web denilen bekçi bir meme oluşur ; yara daha da derinleşir , ağrı ve kaşıntı artar ; yani artık KRONİK ANAL FİSSÜR GELİŞİR. Ağrılar özellikle dışkılamadan sonra artar ve saatlerce , hatta gün boyu sürer , dayanılmaz olur . Kanama nadirdir ve  kağıda bulaşır tarzdadır hemoroidlerdeki gibi püskürür tarzda değildir . İyice kronikleşmiş fissürlerde bazen iltihabi veya pis kokulu sarı akıntı da olabilir. Bunun sebebi fissür yarasının derinleşmesi veya bekçi memeyi alttan delerek bir perianal fistül oluşturmasıdır.

 

ANAL FİSSÜRÜN MEDİKAL TEDAVİSİ VE TEDBİRLER NELERDİR?

En iyi tedbir kabızlıktan korunmaktır . Bunun için kabızlıkla ilgili bahse bakınız. Kadınlardaki anal fissür, genellikle doğum travması veya doğumdan sonraki ilk günlerde oluşan kabızlıkla ilgili olduğuna göre, bu kişilere doğum eylemi başlar başlamaz hijyenik lavman yapılmalı, bebeğin çıkışında perine ve özellikle anüs korunmalı, doğumdan sonraki ilk 3 gün yumuşatıcı krem ve Libalax veya Gliserin benzeri fitillerle fissür oluşumu önlenmelidir. Anal fissür bir şekilde oluşmuşsa krem ve fitillere 7-10 gün devam edilmeli, ılık su oturma banyosu yapılmalı,ağrı varsa ağrı kesiciler verilmeli ve  bol meyve,sebze tüketimi ile kabızlık önlenmeli.

 

Akut fissürlerde medikal tedavinin başarı şansı, sıkı bir uygulama ile % 80 'dir. Ancak fissür kronikleşmiş ise , yani yara derin ve zemini çok sert ve bekçi meme gelişmiş ise ve fissür memenin altına ilerleyerek cilt yönünde delmiş  ve fistül yapmışsa , bu tür tıbbi tedavi % 50 başarısız kalacaktır .

 

Tıbbi tedavilerde başarısızlığın  bir başka  sebebi de yanlış ilaçlar ve yanlış diyettir. Kronikleşmiş anal fissürde tedavi ; tıbbi veya cerrahi yolla anal spazmın giderilmesi esasına dayanır. Tıbbi tedavi ile geçici rahatlama sağlansa da, kalıcı ve kesin tedavi cerrahi müdahale ile sağlanır. Ancak akut dönemde önce tıbbi tedavi denenmelidir.

 

KRONİK ANAL FİSSÜRDE CERRAHİ TEDAVİ

Hekimlikte kişisel bilgi, beceri ve tecrübenin çok gerekli olduğu konulardan biride anal fissür , fistül ve hemoroidlerdir. Çünkü anüs anatomisi ve anal fonksiyonlar son derece hassas mekanizmalar üzerine kurulur. Örneğin cerrahi girişimlerde anal mukozadan ve mukozal örtünün damarsal yastık ve valv görevi yapan  dokudan biraz fazla alındığı takdirde İnkontinens , yani kaçaklar ve iyileşme sorunları olabilir . Hastaların en çok korktuğu husus , operasyon yüzündan olabilecek  gaita kaçağı ve ağrıdır. İdealize edilmiş enstruman ve tecrübeli hekim eli  ile , ağrısız veya minimal bir ağrı ile , hem de lokal anestezi ile , gayet etkili ve başarılı  " LİS yani Subkütan Lateral İnternal  Sfinkterotomi" yapılabilir , dış , yani eksternal sfinktere asla dokunulmaz . Gerekirse büyük bekçi memeler de alınır . Küçük memeleri almamalı , yoksa girişim sonrası ağrı olabilir . Bekçi memeler yerinde kalırsa zamanla küçük , yumuşak deri sarkıntılarına dönüşür , hiç bir sorun teşkil etmezler . Büyük bekçi memeler ise hijyenik sorunlara yol açacağı için alınmaları daha uygun olur.Operasyon için herhangi bir ön hazırlık veya sonrası dönemde 1 saatten daha fazla istirahati gerektirmez ; yeme içmeye ara verilmez.

 

Poliklinik şartlarında yani hastane yatışı ve narkoz gerekmeden yapılabilen bu küçük fakat modern tedavi yöntemi ile hasta hemen rahatlar ve fissür yarası da 1 hafta içinde sessizce kaybolur gider. Dikiş gerekmez, kanama olmaz, kaçak, nedbe veya çekinti olmaz. Ancak acemi ellerde nadir de olsa, eksternal sfinkterin de kesilmesine bağlı olarak gaz veya gaita kaçağı gelişebilir.

 

KRONİK ANAL FİSSÜRLER NÜKS EDER Mİ?                                                                                        

Tecrübeli ellerde, cerrahi tedaviden sonra ve kurallara uyulura nüks sadece  % 2'dir.

 

KRONİK ANAL FİSSÜRLERİN CERRAHİ TEDAVİSİNDEN SONRA DİKKAT ETMENİZ GEREKEN  KURALLAR

 1- Anal fissür, hemoroid, spastik kolon veya anal apse tanısı konmuşsa ameliyat olsanız da olmasanız da, bir hafta süre ile ılık su içine günde 3 kez 8-10 dk oturun. Sudan kalkarken  ve ayrıca tuvalete girip çıkarken, parmağınızı bolca kremledikten sonra en az  2 boğum içeriye itin; kasları sağ sola çekiştirerek genişletin. Bu işlem için 5-10 sn yeterlidir, hem de hiçbir riski yoktur. Böylece eğer var ise, hem anal spazm ve ağrılarınız hafifler, hem kan dolaşımı düzelir, hem de hastalığınız çok daha çabuk iyileşir ve dışkılamanız  kolaylaşır.

 

 2-İlerde olabilecek her bir yeni anal  kanama, ağrı-yanma için, 3 gün süre ile, günde 3 kez ılık su ve krem uygulamasını tekrarlayın. Değilse fissür yineleyebilir.

 

 3- Her öğünde 300-500 gr  yeşil veya kuru sebze lifli gıdalar, 300-500 gr meyve; 2 litreye yakın su  veya hoşaf tüketin. Çorbalar başta olmak üzere bütün yemekleriniz posalı, yani sebzeli veya kepekli, yani lifli olsun.

 

 4-Çay, kahve, kola, alkol, muz, beyaz un mamülleri, pasta, sade pirinç, sade makarna ,sade kaşar, sade un çorbası, sade kırmızı et gibi posasız ürünleri iyice kısın ki sert dışkı ve kabızlık oluşmasın.

 

 5-Her sabah aynı saatte kalkın, bol sebzeli ve meyveli kahvaltı yapın; her kahvaltı ve diğer öğünlerde  Melisa  ile birlikte Form çay için ve mutlaka hep aynı saatte tuvalet ihtiyacınızı giderin ki, bağırsağınız bioritmik bir düzene girsin.

 

 6-Tuvalette 4 dk’dan fazla kalmayın. Sert dışkı var ve çıkmakta zorlanıyor ise Gliserin fitil veya hijyenik bir  lavman uygulayın. Değilse, fissür değilse bile zamanla  hemoroid hastalığı gelişebilir.

 

 7-Ağrıya izi vermeyin, geçer mi diye beklemeyin. Ağrı kesicilerinizi düzenli alın. Yoksa, ağrı geometrik olarak artar ve fissür iyileşmesi gecikebilir, veya yineleyebilir.

 

 8-Her ağrı olduğunda tekraren ılık su içine  veya sıcak su lastiği üzerine oturun veya poponuzun önüne veya apış aranıza sıcak su şişesi koyun. Yine de ağrı geçmezse iğnenizi yaptırın. Buna rağmen ağrınız geçmiyor veya yineliyorsa  bize başvurun.

 

 9-Ağrınız, fissürünüz veya  hemoroidiniz iyileştiğinde, günde 1-2 kez birer talı kaşığı pul biber veya 3-4 adet süs biber veya 1-2 adet normal biber yiyebilirsiniz. Böylece  fazla gaz üretimi ve şişkinlik önlenebilir. Ayrıca biber antikanserojendir ve gastritin de ilacıdır.

 

Bu pratik , ama modern tedavi yöntemi ile ağrılarınız çok büyük olasılıkla aynı gün geçer, fissürünüz de bir haftada iyileşir. Kurallara uymazsanız iyileşme gecikebilir veya başarı biraz düşük olur.

 

FİSSÜRLERDE KANSERE DÖNÜŞÜM OLUR MU?

Olmaz. Anüs ve rektum kanserleri baştan, kanser olarak başlar, hemoroid veya fissürler kansere dönüşmez. Ancak kanser ve diğer hastalıklarla karıştırılabilir.  Bazen asıl hastalık kanserdir ; ancak kanser ve diğer hastalık belirtileri hemoroid veya fissüre benzediği için hasta veya doktor ihmalkar davranır, teşhiste gecikme ve yanılmalara neden olur. Bu arada, teorik olarak uzun yıllar boyu akan yaraların habisleşebileceğini de tamamen göz ardı etmemek gerekir.

 

HEMOROİD VE ANAL FİSSÜR HANGİ HASTALIKLAR İLE KARIŞIR?

Anal bölgedeki her hastalık, hemoroid veya fissür ile karışabilir . Başlıca karışan hastalıklar şunlardır :

 

1) Anüs ve rektum Kanseri

7) Condyloma Accuminatum

2) Condylomata Lata 

8) Proktit

3) Rektal Polip

9) Ülseratif Kolit

4) Perianal Apse ve Fistül

10) Crohn Hastalığı

5) Anal Prolapsus, Perine sarkması, Soliter ülser

11) Mantar Enfeksiyonu

6) Anal Tüberküloz

12) Rektosel

Bu hastalıkların her biri hemoroid ve fissürlerden daha riskli hastalıklardır . Örneğin uzun yıllar devam eden fistül ve kolitler irritasyon yaparak dallanıp budaklanabilir, hatta kanserleşebilirler. Bu durumda hastanın hemoroid veya fissüre benzer sıkıntıları varsa derhal muayene olması gerekir. Çünkü bu şikayetlerin sebebi çok daha ciddi hastalıklar olabilir.

Bu makale 11 Mart 2019 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Prof. Dr. Nihat Bengisu

Prof.Dr. Nihat BENGİSU, 1 Ekim 1950 tarihinde Gümülcine'de doğmuştur. Lisans öncesi öğrenimlerinin ardından Ankara Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde,1970 yılında başladığı tıp eğitimini başarıyla tamamlayarak,1976 yılında tıp doktoru unvanı almıştır. İhtisasını ise 1976-1980 yılları arası Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde yapmış ve Genel Cerrahi Uzmanı olmuştur.  Uzmanlık eğitimi sonrasında, 1982-1983 yılları arası Konya Çumra Devlet Hastanesi'nde Başhekim olarak çalıştı.1983'te akademik çalışma için üniversiteye dönmüştür. Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde 1985 yılında Doçent ünvanı, 1993 yılında da Profesör Ünvanını almıştır. 1990-1996 yılları arasında 6 sene süre ile Yanık Ünitesi Yoğun Bakım Servisini kurmuştur. 1994-1996 yılları arası fakülte bünyesinde Meme Kanser Konseyini kurup yönetmiştir. Mesleki çalışmala ...

Etiketler
Anal fissür
Prof. Dr. Nihat Bengisu
Prof. Dr. Nihat Bengisu
İstanbul - Genel Cerrahi
Facebook Twitter Instagram Youtube