Yapmanız gereken ilk ve tek şey sigarayı bırakmaya karar vermektir. Bu, insanın hayatında alabileceği en önemli kararlardan biridir. Bu kararı verdikten sonra, akupunktur, size sigarayı bırakmanızda büyük kolaylık sağlayacaktır.
İnsanlarda serotonin ve endorfin adı verilen iki madde vardır. Bunlar beyinde bulunur ve rahatlık, hoşluk, keyif ve huzur gibi duygular ile ilgilidirler. Normalde insanlarda kahkaha atınca, mutlu bir haber alınca ya da çikolata veya güzel bir tatlı yiyince, bir yeriniz acıyınca serotonin ve endorfin düzeyi yükselir. Ancak sigara içenlerde serotonin – endorfin salgılama işini sigara üstlendiğinden vücut otonomisini kaybetmiştir. Hani keyiflenince de, dertlenince de sigara içilir ya, işte, açıklaması bu şekildedir.
Sigarayı bırakanlarda ilk hafta beyin serotonin salgılama işini gerçekleştiremediğinden vücut oldukça zor anlar yaşar. Beyin ancak 72 saat sonra eski görevini yapmaya başlar.
Bu 72 saatlik süre içinde, hastanın yoksunluk belirtileri önlenirse, sigarayı bırakması çok kolaylaşır. Akupunktur tedavisi ile, kişinin sigara içmemekten dolayı oluşabilecek şikayetlerini ortadan kaldırır. Böylece sigara içmemeye karar vermiş olan kişi, bunu hiç zorlanmadan başarır;çünkü, akupunktur tedavisi beyni yeniden sigaraya gerek duymadan serotonin ve endorfin salgılaması için uyarır ve bundan sonra da beyin eski olması gereken otonomisini kazanır.
AKUPUNKTUR İLE KAÇ SEANSTA SİGARA BIRAKILABİLİR ?
Sigara bırakmak için hergün, gün aşırı veya 2-3 gün aralıklarla; hastamızın sigara içme yılı, sayısı ve alışkanlıklarına bağlı olmak üzere 5 seans yeterli olmaktadır. Bazı hastalarımızda ise tek seans bile yeterli olabilir. Tedavi süresince tek bir sigara dahi içilmemesi ve nikotin preparatları(bant, sakız vb...gibi)kullanılmaması gerekir. Aksi halde başladığımız noktaya geri döneriz. Bağımlılık derecesi çok yüksek olanlar bu uygulamadan çekinirler ve azaltarak bırakmak istediklerini söylerler, fakat bu tedavi yardımıyla bağımlılıktan kurtulmak çok zorlayıcı olmayacaktır ve azaltarak bırakmak pek mümkün değildir.
SİGARAYI BIRAKMAK İSTEYEN KİŞİ NELER YAPMALIDIR ?
Öncelikle kesin karar verdiğinden emin olmalıdır. Çoğu zaman bir gün belirlemek ve buna hazırlanmak yararlı olmaktadır. Tedaviye gelmeden önce en az 12 saat sigara içmemiş olarak gelmesini özellikle tercih ediyoruz. Çünkü 12 saat nikotin alamamış bir vücut bazı reaksiyonlar gösterir ve muayene sırasında bu reaksiyonlar kulak dedeksiyonu ve tespitlerde patolojik noktalar olarak sinyal verir, tedavi buna göre yapılır. Oysa 1-2 saat önce sigara içmiş bir insanda nikotin eksikliği bulgularını tespit etmekte zorlanırız. Böylelikle tedavi ve sonuçları da anlamlı derecede yüksek oranlarda başarı sağlamaktadır.
TEDAVİDE NELER UYGULANMAKTADIR ?
Akupunktur, Lazer, SOE Oksijen Tedavisi, Lazer Akupunktur, Manyetik alan regülasyonu ve nikotin detoksu uygulanmaktadır.
AKUPUNKTUR TEDAVİSİ İLE SİGARAYI BIRAKMADA BAŞARI ORANI NEDİR?
% 85-90 gibi yüksek bir başarı oranı mevcuttur.
SİGARA NEDEN ZARARLIDIR ?
Tütün kullanımı yaklaşık 180 yıl öncesine kadar gidiyor. İlk zamanlarda tütünün sağlığa iyi geldiği düşünülüyordu. Sigaranın zararları 1950'li yıllara kadar çok fazla bilinmiyordu. Ancak, daha sonraki yıllarda yapılan araştırmalar, sigaranın insan sağlığına gerçekten çok zararlı olduğunu ortaya çıkardı. Sigara dumanında sağlık açısından zararlı yüzlerce madde bulunmaktadır. Örnek vermek gerekirse, bunların en çok bilinenlerinden birkaç tanesi; amonyak, terebentin, kadmiyum, insektisitler, naftalin, aseton, arsenik, formal, hidrojen siyanür, radon, polenyum, deterjanlar...vd. . . Bunların bir çoğu kanserojendir. Ayrıca tütün ve sigaranın sarıldığı kağıdın yanmasından dolayı açığa çıkan maddeler ve katran da yine kanserojen maddeler arasındadır.
Kalp-Damar sağlığı açısından özellikle tehlikeli olan maddeler ise nikotin ve karbonmonoksittir. Nikotin kalp artışlarını hızlandırır, tansiyonu yükseltir, kan pıhtılaşmasını artırır. Yani kalbin yükünü ve oksijen ihtiyacını arttırır. Bütün yanma olaylarında açığa çıkan zehirli bir gaz olan karbonmonoksit ise, kandaki oksijen ile birleşerek kanda bulunan oksijen miktarını düşürür. Sonuç olarak nikotin nedeniyle oksijene gereksinimi artmış olan kalp, kanda yeterli oksijeni bulamaz ve işi çok daha zorlaşır.
Sigara kullanımı ile doğrudan ilişkisi olduğu kanıtlanmış hastalıkları şöyle sıralayabiliriz:Ağız kanserleri, sindirim sistemi kanserleri, solunum sistemi kanserleri, akciğer hastalıkları, kalp ve damar hastalıkları, ülser, mesane kanserleri.
Dünya Sağlık Örgütü'ne göre; dünyada 1 milyar 100 milyon insan sigara içiyor. Erkeklerin %47si, kadınların %12'si sigara tiryakisi. Ayrıca, son yıllarda sigara içen kadınların sayısında nispeten daha fazla bir artış olduğu gözlenmektedir. Bu da dünyada yeni gelecek nesillerin sağlığını direkt olarak etkileyecektir. Son rakamlara göre, dünyada yılda 3 milyon kişi sigaraya bağlı hastalıklar nedeniyle ölmektedir.
Şimdi hemen yeri gelmişken önemli bir konuya değinmek gerekiyor. Örneğin; akciğer kanserinin sigaraya bağlı olarak meydana geldiği heryerde söyleniyor. Fakat siz daha geçen ay akciğer kanserinden ölen bir tanıdığınızın hiç sigara içmediğini biliyorsunuz ve uzmanların biraz fazla abarttığını düşünüyorsunuz. Bunun açıklaması şöyle:Akciğer kanserinin 4 türü vardır; hatta bunların da alt grupları vardır. Bunların içinde sigara kullanımı ile doğrudan ilgili olanlar (%60)zaten en sık görülen kanser türleridir. Sigara ile ilgisi olmayan ise, çok daha az oranda görülen bir kanser türüdür.
İngiltere'de yapılan bir araştırmaya göre günde 20 sigara'dan fazla içenlerin %40'ı, daha emeklilik yaşına gelmeden ölmektedir. Oysa sigara içmeyenlerde bu oran %15'dir.
Bir de pasif içici kavramı var. Sigara içen kişi, eğer filtreli sigara içiyorsa, bu filtre bir miktar zararlı maddenin geçişini engelleyebilir. Halbuki sigaranın ucundan havaya karışan duman hiçbir süzgeçten geçmediği için daha tehlikelidir. Yani uzun süre bu dumana maruz kalan ve pasif içici denilen kişiler de tehlike altındadır. Ayrıca unutmamak gerekir ki, sigarayı içen kişide havaya yayılan bu dumanı yine solumaktadır. Sigara içilen evlerdeki küçük çocuklarımız bronşit ve zatürre gibi solunum yolu hastalıklarına daha sık yakalanır. Pasif içici olduklarından akciğer kanseri açısından risk grubundadırlar ve ileride sigara içmeye daha çok eğilimli olurlar.
Özellikle gelişmiş ülkelerde kamuoyuna yansıyan bu sonuçlar ve alınan tedbirler sonucunda sigara kullanımı %50 ye varan oranlarda azalmıştır. ABD, İngiltere, Kanada bu konuda başarılı ülkeler arasındadır. Öte yandan, aynı zamanda sigara üreticisi olan bu ülkeler, gelişmekte olan ülkelerde edindikleri pazarlarını büyütme çabası içindedirler.
SİGARAYI BIRAKAN BİR İNSANIN VÜCUDUNDA NE GİBİ OLUMLU DEĞİŞMELER OLUR ?
20 dk sonra tansiyon ve nabız normale döner
8 saat sonra vücut kendini yenilemeye başlar. Kan oksijeni normal düzeye çıkar.
24 saat sonra kalp krizi riski azalmaya başlar. 1 yıl sonra yarıya düşer.
48 saat sonra duyu organları iyi çalışmaya başlar. Tat ve koku duyusu düzelir. Cilt kendini yeniler.
72 saat sonra akciğer kapasitesi artar, solunum rahatlar.
2 hafta sonra efor kapasitesi artar. (yürüme, koşma, cinsel güç, merdiven çıkma vb...)
1-9 ay içinde akciğer hücreleri yeniler. Akciğer hastalıkları riski azalır. Öksürük, nefes darlığı şikayetleri vb. düzelir.
5 yıl sonra ağız, boğaz, yemek borusu kanserleri riski %50 azalır.
Pankreas, mesane, rahim kanseri riski azalır.
Sindirim sistemi ülseri riski azalır.
Sigara gebelikten önce ya da gebeliğin ilk 3 ayında bırakılırsa erken doğum riski ve düşük doğum kilolu bebek doğurma riski, içmeyenlerdeki düzeye iner.
Koroner kalp hastalığı riski sigaranın bırakılmasından 15 yıl sonra sigara içmeyenlerin düzeyine iner.
Aynı evde yaşayan küçük çocuklar ve bebeklerin, solunum yolu hastalıklarına yakalanma riski azalır.
SİGARA İÇEN BİR KİŞİYİ BIRAKMAYA İTEN NEDENLER NELERDİR ?
Sigaraya bağlı bir hastalığın ortaya çıkması.
Fiyatın pahalı gelmesi.
Sigaranın zararları hakkındaki yayınlar.
Çevresi tarafından bırakmaya yönelik teşvik, kınama.
Kapalı yerlerde sigara içiminin yasaklanması.
Gelişmiş ülkelerde sigaranın zararları hakkındaki yazılar, sigaranın fiyatı, kınama ve yasaklamalar etkili olmaktadır;ancak, bizim insanımızı bir hastalığın ortaya çıkması sada çok etkilemektedir. Örneğin, kalp krizi geçirmiş veya by-pass ameliyatı olmuş hastaların sigarayı bırakma oranları yüksektir ve başarılıdır.
SİGARAYI BIRAKMAK İSTEYENLERİN YAŞADIKLARI TİPİK KAYGI VE SORUNLAR NELERDİR ?
Sigarayı azaltmak mı, tamamen bırakmak mı? Yoksunluk belirtilerinin daha uzun sürmesine neden olur. Çoğunlukla başarısızlıkla sonuçlanır. Sigara miktarı yine arttırılır.
Zamana bağlanan sigara içimi: Vücuda tekrar nikotin etkisini hatırlatır. Zamanla düzenli olarak içmeye dönüşür. Halbuki sigara içilmemesine alışmak daha kolaydır.
Çevre baskısı: Sigarayı bırakanların çoğu çevresi tarafından adeta içmeye zorlanır. Bu, sigara içenlerin bir kişiyi daha kaybetmelerinden kaynaklanan ilginç bir psikolojik durumdur. Ancak kısa bir zaman içinde arkadaşlarınız da sigara içmediğinizi kabullenip sizi rahat bırakacaklardır.
Katran ve nikotin düzeyi düşük (light)sigara içmek: Bu durumda genellikle günlük sigara adedi arttırılarak eski nikotin düzeyi tutturulmaya çalışılır. Zaten 'tehlikesiz sigara' yoktur.
Sorumluluğu başkasına yıkmak: Çoğu kişi sevdiği birisi onu desteklemezse sigarayı bırakmaktan kaçar. Hatta deneyip de başarısız olursa başkasını suçlar. Oysa sigarayı bırakmak öncelikle kişisel bir sorundur, mutlaka kendinize güvenmeyi başarmalısınız.
Şişmanlama korkusu: Gerçekte sigarayı bırakanların yaklaşık üçte biri kilo alır ve bu fark gerçekte 3-4 kg. kadardır. Bundan daha fazla alınan kilolar kendine güvensizlikten kaynaklanan, sigarayı elde ve ağızda tutmak alışkanlığının yerini alan, abur cubur atıştırma alışkanlığıdır. Oysa, gerçekte sigarayı bırakmaktan dolayı ilk günlerde açılan iştah, kısa bir süre sonra normale döner.
Yoksunluk belirtileri: Şiddetli nikotin arayışı, gerginlik, kızgınlık, huzursuzluk, sinirlilik, uyku kalitesinin bozulması, iştah artışı ve benzeri belirtiler olabilir. Bu belirtiler geçicidir ve vücudun kendini onardığını gösterir. Örneğin, öksürük ve balgam artışı, solunum yollarındaki titrek tüylerin zehirli maddeleri atmak için görevlerini yerine getirmeye başlamasından kaynaklanır. Yoksunluk belirtileri sigara bırakanların 2/3'ünde görülür. Belirtiler, ilk 72 saat içinde şiddetlenir. 7-10 gün içinde azalarak ortadan kalkar.