Neden zencefil ?

Neden zencefil ?

Nineler ve dedelerden gelen anıların bir parçasında bir tutamcık zencefil olan her toplum sağlığın ucundan kıyısından tutmuş, kendi derdine deva bulmuş.  Bu yazı büyük büyük babaannelerin her gün zencefil çiğnediklerini ya da tozunu içtikleri bir ailede büyüyenlere tanıdık gelecek. Onlar zaten şanslı bir kesimi oluşturdukları için kafalarındaki nedenleri ve niçinleri açıklamaya çalışacağım. Hiç zencefil hikayesi bulunmayan aileler için de gelecek nesilleri bari kurtaralım mantığıyla zencefil sevgisi aşılamayı, sonra bu nesilin torunlarının da zencefil hikayeleriyle büyümelerine vesile olmayı amaçlıyorum.

Zencefil başta Asya ve tropikal bölgelerde yetişen, daha çok kökleri kullanılan  ’zingiberaceae’ familyasına ait çok yıllık bir bitki olup pembe çiçekleri ile orkideye benzemektedir. Günümüzde Çin, Hindistan, Nijerya, Avustralya, Jamaika ve Haiti’de kültürü yapılmaktadır. Dünya çapınca kullanımı oldukça yaygındır.

17. yüzyılda bazı yazma eserlerde zencefilin tıbbi kullanımından bahsedilmiş ve bu döneme ait örnekler verilmişir. Günümüzde ise Avusturya, Çin, Mısır, Almanya, İngiltere, Japonya, İsviçre  farmakopelerine kayıtlı olup ayurvedik farmakopede de yer bulmuştur.

Zencefilin bilimsel çalışmalarda;

Antiemetik (bulantı giderici)

Antitrombotik (kan sulandırıcı)

Antioksidan

Antimigren

Antilipidemik (kan yağlarını düşürücü) Etkileri saptanmıştır.

Bulantı giderici;  yapılan çalışmalarda operasyon sonrası bulantı ve kusma, deniz tutması, sabah bulantısı ve kemoterapiye bağlı bulantı ve kusmalara karşı zencefilin önemli etkileri olduğu kanıtlanmıştır.

Kolesterol düşürücü;  Yapılan araştırmalara göre zencefil kan kolesterol seviyesini düşürürken aynı zamanda tansiyonu da dengeleyici etkiye sahip.

Doğal bir ağrı kesici; 2010 yılında yapılan çalışmaya göre zencefil egzersiz sonrası kas hasarlarının ağrılarını azaltmada etkili bir bitki türü. Aynı yılda yapılan bir başka araştırma da günlük düzenli zencefil tüketimi egzersize bağlı kas ağrılarını %25 oranında azalttığını göstermektedir.

İnsülin duyarlılığını arttırıyor; Zencefilde bulunan“gingerol” bileşeni metabolizmayı düzene sokmakta rol oynuyor. Zencefil gingerol sayesinde glikozun hücrelere taşınmasını sağlayıp kan şekerini düşürüyor ve insülin hassasiyetini arttırıyor.

Migren ataklarını azaltıyor; 2010 yılında yapılan bir çalışma düzenli zencefil tüketiminin migren ataklarını azaltmayı sağladığını göstermektedir.

Toksinsavar; Araştırmalara göre zencefil özellikle böbrek ve karaciğerde toksinlerin birikmesini engellemektedir. Ayrıca Ulusal Toksisite Yayınlarındaki bir çalışma da zencefilin antitoksik etkiye sahip olduğunu söylüyor.

Bağışıklığı güçlendiriyor; Araştırmalar düzenli zencefil tüketen kişilerin kanlarında inflamatuvar sitokinlerin azalmasında etkili olduğunu söylemektedir. Yapılan bir başka çalışma da zencefilin üst solunum yolu hastalıklarında olumlu yanıt verdiğini göstermektedir.

Alzheimer savaşçısı; Yapılan araştırmalar zencefilin sinir sistemi ve beyin fonksiyonlarına olumlu etki yaptığını göstermektedir. Çalışmalara göre bu bitkinin tüketimi unutkanlığı azaltmakta özellikle Alzheimer hastalığına karşı korumaktadır. İçeriğindeki antioksidanlar hücre hasarlarını önleyerek beyin fonksiyonlarının sağlıklı bir şekilde çalışmasını sağlamaktadır.2015 yılında yapılan Farmasötik, Biyolojik ve Kimyasal Bilim Araştırma Yayınları da zencefilin Alzheimer üzerine olumlu etkisini desteklemektedir.                                          

Yani neymiş size zencefilli hikayeler anlatan ninelerinizin ellerinden öpecekmişsiniz. Halihazırda böyle bir nineniz yoksa o nine siz olacakmışsınız.

Meraklısına;

Almanya’da Komisyon E ye kayıtlı olup ekonomik önemi olan bir bitkidir.

Amerika’da hazmı kolaylaştırıcı olarak, bulantıya karşı, grip ve nezleye de takviye edici olarak kullanılmaktadır. Amerika bilimsel belgelerinde  karminatif, aromatik ve stimulan olarak kullanıldığı, kilo kaybı, el ve ayaklardaki soğukluğa iyi geldiği kayıtlıdır.

Klinik çalışmalarda zencefilin deniz tutması, baş dönmesi, bulantı ve kusmaya olan etkileri incelenmiştir.

Deniz tutması ile ilgili yapılan bir çalışmada toz edilmiş zencefil rizomunun etkisi incelenmiş ve 1 gr toz zencefil kullanan denizcilerde bulantının azaldığı saptanmıştır. Ayrıca baş dönmesine karşı olan etkisi de ispatlanmıştır.

Yapılan 2 ayrı çalışmada 60 ve 120 kadında bulantı ve kusmaya olan etkisi incelenmiştir. Günlük kullanım dozu olarak 1 gr zencefil verilmiş ve etkili bir şekilde kusmayı önlediği ispatlanmıştır. 

Ben el öpmeye gidiyorum, sağlıcakla.

Diyetisyen Tuba KILINÇ

Bu makale 30 Nisan 2024 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Dyt. Tuba Kılınç Üzümcü

Dyt. Tuba Kılınç Üzümcü, 16.01.1992 tarihinde Denizli'de dünyaya gelmiştir. Lise eğitimini 2006 ile 2010 yılları arasında Antalya Anadolu Lisesi'nde tamamlamıştır. 2011 yılında Ege Üniversitesi Beslenme ve Diyetetik Bölümü'nde başladığı lisans eğitimini ise 2015 yılında başarıyla tamamlayarak 'Diyetisyen' ünvanını almıştır.Meslek hayatının ilk yılında Özel Gazi Hastanesi’nde diyabet, insülin direnci, hipotiroidi, kardiyovasküler hastalıklar, gestasyonel diyabet, reaktif hipoglisemi gibi hastalıklarda beslenme tedavisi üzerine çalışmış, Sleeve gastrektomi hastalarının beslenme takiplerini yürütmüştür. 5 yılı aşkın süredir Özel Onkomer Onkoloji Merkezi’nde kanser hastaları ile çalışmakta ve kanser hastalarının beslenme tedavilerini planlamaktadır. Katıldığı Eğitimler; -ESPEN LLL Kursları -Nutrition in Obesity -Approach to Ora ...

Yazarı sosyal medya'da takip edin
instagram
facebook
linkedin
Etiketler
Diyetisyen
Dyt. Tuba Kılınç Üzümcü
Dyt. Tuba Kılınç Üzümcü
İzmir - Diyetisyen
Facebook Twitter Instagram Youtube