Postpartum / Doğum Sonrası Depresyonu
Doğumdan sonraki ilk 1 yıl kadınlar için oldukça tehlikeli bir dönemdir. Bu dönemde yeni annelerde, anksiyete bozuklukları, obsesif kompulsif (takıntı/zorlantı hastalığı) bozukluk, psikoz, depresyon gibi pek çok ciddi rahatsızlık görülebilir. Bunlardan en fazla görüleni depresyondur. Dolayısıyla doğum sonrasında psikiyatrik hastalık denilince ilk akla depresyon gelir. Postpartum Depresyonu, "Lahusalık Hüznü" ile karıştırılmamalıdır. Lahusalık hüznü yeni annelerin büyük bir bölümü kapsar. Ağlama, eleştiriye duyarlılık, yanlızlık hissi, anksiyete, yorgunluk, uyku bozuklukları ve depresif belirtiler ile karakterizedir. Doğum sonrasında 3. ya da 4. günde ortaya çıkar bir kaç gün ile bir kaç hafta arasında sürer. Belirtiler hafif ve geçicidir, bu yüzden çoğu zaman bir müdahele gerektirmez. Lahusalık hüznünün tedavisinde; hasta ve ailesine bu durumun normal olduğu ve psikososyal destek gerektirdiği konusunda bilgi veren destekleyici psikoterapi uygulanır.
İlerleyen dönemlerde semptomların azalmaması ve daha ciddi boyuta gelmesi bize "postpartum depresyonunu" düşündürür. Postpartum depresyon lahusa sendromuna göre daha geç başlar (2. hafta ile 8. hafta arası) ve en az 1 yıl sürer. Uyku bozukluğu, konfüzyon, yönelim bozukluğu ve diğer bilişsel değişiklikler görülebilir. Bu durum önceden fark edilip müdahele edilmediğinde ağır depresif belirtilerin yanı sıra intihar teşebbüsleri, bebeği karşı ilginin azalması, bebeği öldürmeye ve zarar vermeye kalkma gibi davranışlar da görülür. Kişinin eşiyle yaşadığı sorunlar, maddi açıdan yetersizlik, beklenmedik yaşamsal travmalar, riskli gebelik yaşama, kayıpla sonlanan gebelikler, bebeğin bakımıyla ilgili endişeler kişide bu hastalığı ortaya çıkaran sosyal etmenlerdendir. Bu risk grubuna dahil bireylerin muhakkak doğum sonrası depresyon için taranması önerilmektedir.
Uzm.Psk. E. Didem Ayaltı
Kaynak: Karamustafalıoğlu, N. ve Tomruk, N. (2000). Postpartum Hüzün ve Depresyonlar. Duygudurum Dizisi. 64- 71.