Çocuklukta yaşanan cinsel taciz ve etkileri

Çocuklukta yaşanan cinsel taciz ve etkileri

Çocuklukta Yaşanan Cinsel Taciz ve Etkileri

Ne yazık ki çok sık karşılaştığım cinsel taciz ya da cinsel istismar olarak da bilinen konuyu tek başına ele almak istedim; zira; cinsel taciz travmatik etkileri en şiddetli olan olayların başında gelir.

Çocuklukta yaşanan cinsel taciz durumlarının çocukluk ve ergenlikte ciddi psikolojik sorunlara yol açtığını görüyoruz. Sorun bununla da kalmaz, çocukluık döneminde yaşanan cinsel taciz, erişkinlikte de ciddi psikolojik problemlere yol açmada en önemli nedenlerden biridir.

Cinsel tacizi, kişide psikolojik problem oluşmasına en çok katkıda bulunan travma olarak görürüz ve bu doğrudur da. Genellikle tecavüzü en ağır etkileri olan durum da, tacizin etkileri tecavüz durumunda olduğu kadar çok derin olmasa da yine son derece ağır etkiler yaratır. Klinik uygulamalarımda çocukluk ve ergenlik döneminde cinsel tacize maruz kalmış birçok danışanla karşılaşmışımdır.
 
Yaşanan cinsel tacizin etkileri, yaşandığı yaş, tacizi yapanın yakınlık derecesi, tacizin tekrar sayısı ve sürdüğü dönemin uzunluğuna göre değişir. Fiziksel temas durumu söz konusu olmasa, hatta teşebbüs olmayıp taciz ihtimali bile algılansa dahi ciddi psikolojik etkiler ortaya çıkar. Fiziksel temas ne kadar artarsa travmatik etki ve ileride ortaya çıkacak psikolojik sorunun (takıntı, depresyon, her türlü korku/fobi, kaygı, suçluluk hissetme halleri, panik atak vs.) şiddeti ve bireyin günlük hayatındaki işlevselliğini etkileme derecesi de o denli yüksek olur.

Cinsel taciz genellikle büyükler tarafından fark edilemediğinden çocuğun ya da ergenin maruz kaldığı taciz nedeniyle yaşadığı sorunlara ebeveynleri anlam veremez ve bu sorunlar büyük ölçüde gözden kaçar. Örneğin, çocuğun içe kapanması ya da takıntılar geliştirmesi başka nedenlere bağlanır. Çoğu zaman cinsel taciz, uzmanlar tarafından bile farkedilemez ve sadece çocuk ya da ergenin yaşadığı semptom yani psikolojik sorun üzerinde odaklanılır. Bunun sonucunda da tedavide ya çok az ya da hiç bir ilerleme kaydedilemez.
 
Diğer taraftan, çocukluğunda cinsel tacize uğramış bir erişkin yaşadığı psikolojik sorunların ana nedeninin yaşadığı taciz olayı olduğunu, istisnalar hariç, çoğunlukla fark edemez. Hatta ilerideki yıllarda yaşanan semptomlardan dolayı uzman desteği alınmışsa ve çalışmalarda taciz fark edilememişse de kişinin psikolojik sorunu bir türlü ortadan kalkamaz.

Genellikle çocuklar yaşadıklarını dile getirmezler. Korkarlar, utanırlar. İç dünyalarında bir çok sorun yaşadıkları halde okulda ve sosyal ilişklerinde çok başarılı da olabilirler, bu da çocuğun yaşadığı başka sorunların varlığına rağmen, çocuğun yaşadığı taciz sonucu oluşan bu sorunların farkedilmesini engelleyeceği gibi psikololik yardım almama ihtimalini yükseltir.

Çocukuluk ve ergenlik döneminde yaşanan cinsel taciz olayları hem o yaşlarda hem de erişkinlik döneminde kaçınılmaz bir güvensizlik duygusu, acı, depresyon, aşırı bağımlılık, başkalarına güvenip güvenemeyeceğini değerlendirememe, öfke, düşmanlık duyguları gibi duygular şeklinde çocuğun ve ergenin hayatında hakim olur. Farklı yaşlarda farklı duygular ortaya çıkabilir ve farklı davranış bozuklukları görülebilir. Çocukluğunda taciz yaşayan kişi için, diğer psikolojik sorunlar eşliğinde, suçluluk duygusu hem çocuklukta hem de erişkinlikte en hakim duygu olur.
 
Cinsel taciz yaşamış bir çocuk ya da ergenin ileride psikolojik sorun yaşamama ihtimali neredeyse yoktur. Tacizi yaşadığı dönem ve ilerisinde ve erişkinlikte mutlaka psikolojik sorunlar gelişecektir. Küçükken bu durum farkedilmiş veya çocuk tarafından anlatılmışsa, ki bu duruma genellikle rastlamayız, ve aileden uygun destek gelmiş ve bir uzman yardımı alınmışsa daha az sorun ortaya çıkar. En kara senaryo, yetişkinler tarafından bu taciz farkedilmişse ya da çocuk başına gelenleri anlatmışsa, çocuğun yaşadığı taciz nedeniyle ayıplanması hatta cezalandırılmasıdır. Erişkinlerin bu türden yaklaşımlar tacizin travmatik etkisini ifade dahi edemeyeceğim ölçüde kat kat arttırır.

Yetişkinsek ve çocukluğumuzda cinsel istismara maruz kaldıysak; şiddetli obsesyonlar, yoğun ve sık panik ataklar, depresyon, karşı cinse güvenmeme, cinsel ilişki kurmak istememe ya da gelişigüzel cinsellik yaşama, ilişki sorunları, yeme bozuklukları, abartılı suçluluk duyguları, şiddetli öfke patlamaları gibi birçok şekilde psikolojik sıkıntılar yaşanmasına neden olur. Genellikle bu tür psikolojik sıkıntıların bir kaçı bir kişide aynı anda kendini gösterir. Tacizi yapanın yakınlık derecesi, yaş, maruz kalınan süre ileride ortaya çıkacak sıkıntının şiddetinin  belirleyicisidir.

Cinsel taciz kız çocuklarında daha çok karşımıza çıkar. İster kız ister erkek çocuk olsun ilerde ortaya çıkacak semptomlardan biri de eşcinsel olma korkusudur.
 
Yaşanan cinsel tacizin etkileri olay sonrasında ortaya çıkabilleceği gibi yıllar sonra da patlayabilir. Etkiler çoğunlukla hemen etkisini gösterir ancak yaş ilerledikçe kendini gösterme şekilleri yani semptomlar farklılaşabilir ve yoğunlaşabilir. Tacizler kişi tarafından unutulabilir, akla gelmeyebilir ya da psikolojik sıkıntıların nedeni olarak görülmeyebilinir. Durum ne olursa olsun travmatik etkinin oluşması ve psikolojik sorun olarak kendini göstermesi kaçınılmazdır.

Çocuk olsun ya da erişkin olsun, çocuklukta yaşanan cinsel tacizlerin travmatik etkilerini ortadan kaldırmak, travma çalışmaları ile tamamen mümkündür. Önemli olan bu durumun tespiti ve bu mevzu üzerinde gerekli çalışmayı yapmaktır. Tabi bence daha da önemlisi cinsel tacizin psikolojik problem yaratmada çok güçlü etkisi olduğunu fark etmektir, bunu fark etmek ilk adımdır. Tacizi yaşayanın bir uzmana sadece olayı dışavurması ve anlatması çözüm getirmez. Uzmanın bu özel duruma özgü psikoterapi çalışmasını yapması gerekir. Taciz mağdurlarıyla psikoterapi çalışması yapmak, psikoterapide en çok deneyime ihtiyaç olunan konu diyebiliriz. Çünkü taciz mevzusunun çalışılması psikoterapist tarafından çok iyi bir değerlendirme ve hassas bir yaklaşımı gerektirir.

Taciz mağdurlarının yaşadıkları sıkıntılardan kurtulamamalarında en büyük engel, bu konuyu gündeme getirmeme eğiliminde olmalarıdır. Bu engel aşılınca çalışmada kısa sürede anlamlı ilerlemeler kaydedilir. Psikoterapi süresi tacizin niteliğine göre değişir. Tekrar etmek gerekirse, travmatik etkinin yoğunluğunda olduğu gibi, tacize maruz kalınan yaş, tacizi kimin yaptığı, kaç kere tekrarlandığı, ne kadar bir dönem boyunca sürdüğü, fiziksel temas olup olmadığı ve varsa temasın derecesi, psikoterapinin süresini belirleyen unsurlardır. Ancak ne olursa olsun şunu bilmek önemlidir; bu sorunun yaşanmışlığı ortadan kaldırılamaz ancak cinsel taciz yaşamış kişi üzerindeki etkileri deneyimli ve bu konuda uzman bir klinik psikolog tarafından tamamen ortadan kaldırılabilir

Tacizin etkileri ile ilgili daha söylenecek çok şey var. Çocuklarda cinsel taciz sandığımızdan çok olan ama az fark edilen bir durum olduğu için bu konuda bilgilenmeye ihtiyaç çoktur.

Yrd.Doç.Dr. Klinik Psikolog Ercüment DOĞAN

Bu makale 9 Mart 2019 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Klinik Psikolog Dr. Ercüment Doğan, Ph.D.

Y. Doç. Dr. Ercüment DOĞAN,  lisans öncesi öğrenimlerinin ardından Boğaziçi Üniversitesi Psikoloji Bölümü’nde başladığı Lisans eğitimini 1994 yılında tamamlamıştır.  1999 yılında Boğaziçi Üniversitesi Psikoloji Bölümü’nde Klinik Psikoloji Yüksek Lisansını “Negatif Duygulanım, Pozitif Duygulanım ve Somatik Bileşen Temelinde Depresyon ve Anksiyete (Kaygı) Arasındaki Farklılıklar” başlıklı çalışması ile tamamlamış ve lisansüstü derecesini alarak Klinik Psikolog uzmanlığını almıştır.   2005-2007 yılları arasında Chicago Psikanaliz Enstitüsü‘nün düzenlediği 2 yıllık Analitik Psikoterapiler eğitimlerini tamamlamıştır.   2004 yılında merkezi Avrupa’da bulunan “EMDR Institute” tarafından verilen eğitimleri almış ve EMDR uygulayıcısı Psikoterapist olmuştur.   Doktora derecesini 2001 yılında “Çalışanın İşine Cezbolması: Dönüştürücü Liderlik ...

Yazarı sosyal medya'da takip edin
youtube
facebook
twitter
linkedin
instagram
Etiketler
Çocuklarda cinsel taciz
Klinik Psikolog Dr. Ercüment Doğan, Ph.D.
Klinik Psikolog Dr. Ercüment Doğan, Ph.D.
İstanbul - Klinik Psikolog
Facebook Twitter Instagram Youtube