Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu (DEHB), Otizm, Tik Bozuklukları
“Sınav kaygısı ve depresyon için gitmiştik büyük ilerleme kaydettik teşekkür ederiz” Devamı
1982 Adana doğumluyum, evli ve 2 çocuk babasıyım. Tarsus Amerikan Koleji (TAC) mezunuyum. Çocuk ve Genç Psikiyatristi olarak çalışmaktayım. Ek olarak İstanbul Aydın Üniveristesi İngilizce Tıp Fakültesinde, eski adıyla Yrd. Doç. Dr. şimdiki adıyla Dr. Öğr. Üyesi kadrosunda akademisyenlik faaliyetlerimi sürdürmekteyim.
Ailelerin Size En Sık Başvurduğu Konular Nedir? Çocuk ve Ergenlerle Nasıl Bir Yol İzliyorsunuz?
En sık başvurulan konular Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu, Özgül Öğrenme Güçlüğü (Disleksi, Diskalkuli), Otizm, Akran Zorbalığı, Tik Bozuklukları, Gerçek Olmayan Epilepsi (Pseudonöbet), Okul Reddi, Uyum Bozukluğu, Dışa Atım Bozuklukları, Hafif Düzeyde Bilişsel Gerilik gibi konular. Nadiren fakat azımsanmayacak kadar Çocukluk Çağı Depresyonu, Erken Başlangıçlı Şizofreni, Bipolar Bozukluk, Davranım Bozukluğu, Duygu Durum Bozukluğu, İntihara Eğilim (Suicidal Düşünce) gibi durumlarla da karşılaşıyoruz. Aile ile ve çocuk ya da genç ile görüşülerek öykü dinlendikten sonra kullandığımız bazı ölçekler ve testler uygulanır. Başvuran kişinin tanı alıp almayacağı Diagnostik İstatistiksel Manual 5 (DSM-5) kriterlerine ve aile, öğretmen görüşmeleri ve de klinik gözlemden sonra konulabilir. Kliniğimizi açarken hedeflediğimiz şey terapi ve eğitim yöntemleriyle durumu ele almak fakat terapinin, iletişimin, eğitimin etkin olamadığı durumlarda olguya göre aile ile birlikte değerlendirmelerden sonra ve birlikte karar verilerek ilaç tedavisinden destek alınması diyebilirim.
Ergenlik Döneminde Çocuğu Olan Ailelere En Önemli Tavsiyeniz Nedir? Ergenlere Nasıl Yaklaşılmalı?
Ergenlik kızlar için genelde 10-16 yaş ve erkekler için 12-18 yaş gibi vücutta belirgin değişimlerin görüldüğü, hızlı boy atma, erkekleşme ya da kadınlaşma sürecinin hızla ilerlediği insan hayatında ilginç bir dönem. Kişilik yapısının da oturmaya başladığı bir ara dönem. Gençler bazen kendilerini hala çocuk gibi hissedebilir, ya da bazen erişkin gibi de hissedebilir. Hem hırçın ve asi gibi görünebilirken, aslında doğru bir yaklaşımla içindeki narin ve kırılgan çocuğu tekrar bulabiliriz. Hormonlardaki fazik salınım, gencin bu sürece adaptasyonu, kendisini ne derece beğenip beğenmediği, arkadaş ve aile ilişkileri, alışkanlıkları, dersleri bu süreçte önemli unsurlar. Ailelerin gözlemci olmasını, çok katı kurallarla yaklaşmamalarını, tam serbest bırakmayı kesinlike değil fakat denetimli serbest bırakmalarını önerebilirim. Fakat bu çok genel bir söylem oldu, her çocuk ya da genç farklıdır ve tanımamız gerekir. Motivasyonları nedir? Mutlu oldukları konular nedir? Canlarını sıkan konular nedir? Sohbet etmek, arkadaşça yaklaşmak ve dinleyebilmek, hedefleri birlikte belirlemek önemlidir. Önereceğimiz eğitici kitapları da hem ailelerin hem de gençlerin okumalarında fayda görüyorum.
En Önemli Sorunlardan Birisi Olan Telefon ve Bilgisayar Bağımlılığı Sanırız. Bu Tip Bağımlılıklarda Neler Yapılabilir?
Akıllı Telefonlar ve Bilgisayarlar çağımızın bir gerçeği ki bu yadsınamaz. Gerçekten de teknoloji cihazları bazen hayatımızı oldukça kolaylaştırabiliyor. Diğer taraftan bağımlılık dediğiniz vakit tabi işler değişebiliyor. En çok baktığımız ya da değerlendirdiğimiz şu konu: Çocuk ya da Gencimizin günlük yaşantısının büyük bir bölümü telefon ve bilgisayarlarla oyun oynamak, sosyal medyada vakit geçirmek ile mi geçiyor? İlaveten bu durum çocuk ya da gencin akademik başarısını, ruhsal durumunu, aile ve sosyal ilişkilerini olumsuz mu etkiliyor? Okula devamsızlık ya da okuldan kaçma gibi davranışlar var mı? Ders başarısında ansızın bir düşme mi oldu? Bu durumlar kırmızı alarm açıkçası. Eğer süre vermek gerekirse yaştan yaşa farklı olarak günlük 10 dakika ile 2 saat arasında kulllanımın uygun olabileceğini otörler belirtiyor. Fakat 3 yaşın altında beyin gelişimi henüz tamamlanmadığı için, ki biz buna Nöroplastisite yani diğer bir deyişle Sinaptik Budanma diyoruz, ekran maruziyetinin olmamasını ya da minimal düzeyde günlük 5-10 dakika gibi ve ebeveyn eşliğinde olacaksa öneriyoruz, aksi takdirde çocuğu ekran başında yalnız bırakmak kesinlikle doğru bir yaklaşım olmadığı yönünde görüş bildirebilirim. Daha büyük çocuklar için ise tabi ki akademik maksatlı, ya da sosyal iletişim amaçlı telefon ve bilgisayar kullanılabilir. Oyun bağımlılığı ise bambaşka ve tehlikeli bir mecra. Özellikle multi-player olarak oynanan oyunlarda kontrol elden çıkabiliyor ve alias (nickname), avatar denilen takma isimler ve farklı kişiliklere bürünme isteği bazen tehlikeli sonuçlar oluşturabiliyor. Davranışçı yöntemler ile video oyunları oynama çocuğun veya gencin durumuna göre görev ve sorumluluklarını tamamlasına istinaden belirli sürelerle ödül olarak verilebilir, aile ve çocuk arasında anlaşma yapılması ve mümkünse yazılı olması önemlidir. Sınırların ve kuralların net belirlenmiş olması iyi sonuçlar getirebilir. Diğer taraftan tabi ki şifre ya da içerik filtreleme yöntemleri de kullanılabilir. Bir tarafta aslında çocuklar da ergenler de ailelerinden, ya da arkadaşlarından bir figürü örnek almayı genelde yaptıklarından, özellikle ev içerisinde anne ve babanın da rölü önemli, şöyle ki sürekli elinden telefon düşürmeyen bir anne veya baba, haliyle çocuğuna tavsiyede bulunurken çocuk ile zıtlaşma yaşayabilir. Biz bu durumda davranışsal eğitim, terapi, motivasyonel görüşme yaparak tedavi sürecini başlatırız, fakat sonuç alınamıyorsa, sınıfta kalma gibi bir duruma kadar akademik başarı kötü etkileniyorsa, eskiden oldukça sosyal olan çocuk/ergen şimdi evden bile çıkmak istemiyorsa ve bütün gün ekran başında ise, o zaman bahsettiğim gibi bir ileri aşamaya, en azından bu durum giderilene kadar, bir psikofarmakolojik ajan düşünülebilir.
Bir Muayenehane Açarak Yeni Bir Oluşum İçerisine Giriyorsunuz. Bahseder misiniz?
Aslında bir muayenehaneden ziyade geniş kapsamlı bir klinik diyebiliriz. Amacımız insanların yaşam kalitesini artırmak, çocuk ve gençlerimizin toplumun kabul edebileceği normlar içerisinde gelişimlerini ve büyümelerini desteklemek, başarmalarına ve mutlu olmalarına yardımcı olmaktır diyebilirm . Destekleriniz için teşekkürler
1982 Adana doğumluyum, evli ve 2 çocuk babasıyım. Tarsus Amerikan Koleji (TAC) mezunuyum. Çocuk ve Genç Psikiyatristi olarak çalışmaktayım. Ek olarak İstanbul Aydın Üniveristesi İngilizce Tıp Fakültesinde, eski adıyla Yrd. Doç. Dr. şimdiki adıyla Dr. Öğr. Üyesi kadrosunda akademisyenlik faaliyetlerimi sürdürmekteyim. Devamı
ÇUKUROVA UNIVERSITESI TIP FAKULTESI
ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ
Hizmete Başlangıç: 05.2011
Deneyim: 14 Yıl
Almanca, İngilizce
Muayene ücretlerini öğrenmek için ara 0 (850) 474 82 79
Uzmanlar ile ilgili görüşlerinizi belirtmeden önce moderasyon sürecimiz hakkında daha fazlasını öğrenin.
Zamanlama
İlgi
Ortam
Dr. Öğr. Üyesi Çağlar Jaicks için online veya telefonla randevu alabilirsin.
Dr. Öğr. Üyesi Çağlar Jaicks ile iletişime geçmek için bu telefon numarasını ara: +908504748279
Dr. Öğr. Üyesi Çağlar Jaicks Dr. Öğr. Üyesi Çağlar Jaicks Kliniği bünyesinde çalışıyor. İletişim bilgileri için profilini ziyaret et.
Dr. Öğr. Üyesi Çağlar Jaicks Çocuk ve Ergen Psikiyatristi uzmanıdır. Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu (DEHB), Otizm, Tik Bozuklukları alanlarında hizmet veriyor ve Dikkat bozukluğu, Çocuklarda zeka testi, Çocuk ve ergenler için kabul ve kararlılık terapisi hastalıkların uzmanlık alanında hizmet veriyor.
Doktorsitesi.com üzerinden randevu oluşturmak ücretsiz.
Anksiyete (Kaygı) Bozuklukları
Çocuklarda Gelişme Bozuklukları
Çocukluk başlangıçlı davranım sorunları
Daha fazla