1S
Soru Sahibi
10 Eylül 2014 00:54

Takıntı Durumu

Merhabalar Sayın Hocam. Son zamanlarda takıntı adı altında güncel hayatta gerçekleştirdiğim bütün olayları sorun ediyorum. Birkaç sene öncesinde de vardı bu durum. Ama normal yaşam tarzımı etkileyecek tarzda değildi. Bu arada simetrik hastalığımda mevcuttur. (Son birkaç senedir…) Bu konuya açmak gerekir ise; son zamanlarda gerçekleştirdiğim tüm günlük faaliyetlerde bir güvensizlik hissediyorum. Aynı zamanda ATM üzerinden para çekerken, fatura yatırırken, market alışverişinden tutunda en basit işleme kadar ayaklarım yere sağlam basmamakta. (Tabii bu yaşadığım, hissettiğim olayları, geçmişte yaşadığım olaylar ile ilişkilendiriyorum.) En basitinden açıklamak gerekirse; gerçekleştirdiğim bütün işlemlerden bir şüphe duyuyorum. Acaba bir sorun, sıkıntı, aksaklık, problem, eksiklik, yanlış olur mu? (Hepte şahsım açısından olumsuz düşünceler.) Bir problem olursa da şahsımı suçlu olmasam dahi o konuda suçlu, hatalı, eksik, yetersiz olarak görüyorum. (Yani kendimi suç işlemiş olarak görüyor ve o şekilde yaşıyorum.) Aynı zamanda son zamanlarda bu konuda vücut bölgesinde de dengesizlikler yaşıyorum. (Baş dönmesi, ayaklarımın yere sağlam basmaması, insanlardan çekinme, insanların yanında kendimi küçük görme gibi.) Daha önceki zamanlarda da takıntılarım mevcuttu fakat bu kadar günlük yaşamımı etkileyen tarzda değildi. Takıntı yaptığım olayların şahsım açısından herhangi bir sorun olmayacağını düşünsem dahi bu sorunu bir türlü beynimden atamıyorum. Aynı zamanda şahsım olarak karanlıkta da tek başına yatamıyorum. (Korkuyorum.) Sürekli basit, çok dikkat etmediğim konuları şahsım adına problem yaratacak düzeyde olmasa dahi sorun yapıyorum. (Problem, sıkıntı olarak görüyorum.) Ve bu sorunları günlük hayattan hiç atamıyorum. Şahsım olarak hastalığımın tıp dilindeki adı nedir? Bu gibi konulardan kurtulmam için neler yapmam gerekir? Bahsettiğim konuda bilgi vermenizi temenni eder, saygılarımı sunarım.

0
1 cevap
000 görüntülenme
Cevaplar (1)

Merhaba, Bahsettiğiniz problemleri toplam olarak bir hastalık adı altında toplamamız mümkün görünmektedir. Obsesif-kompulsif bozukluk. Takıntı hastalığı. Bu hastalık en çok bulaşma obsesyonu olarak görülür. Elini birden fazla yıkayan ve temizlenmesi için tekrar tekrar yıkayan bir türlü içine sinmediği için 30 kere elini yıkayan kişinin hastalığı ile sizinki aynı nedenden kaynaklanan farklı şekillerde karşılaştığımız rahatsızlıktır. Obsesif-kompulsif bozukluk tanımını yapayım , Obsesyon , kişinin kendini istemediği halde zorlantılıbir şekilde bir düşünceye takılı bulmasıdır. Bir işi yaptım mı yapmadım mı diye emin olamamak, aynen sizin yaşadığınız sorun gibi. Kompulsiyon ise obsesyon dediğimiz akla gelen düşünceler doğrultusunda davranışta bulunmaktır. Örneğin kapıyı kapatmış mıydım diye düşünen kişinin iş yerinden evine kapıyı çekip çekmediğini kontrol etmeye gelmesi veya ütüyü prizde bıraktım mı diye düşünmesi ve 20 km yolu sırf kontrol etmek için geri dönmesi. Hastalık bu şekilde bize kendini gösteriyor. Peki bu hastalığın nedenleri nelerdir? Kişi çocukluğundan itibaren kendisine bir yaşama alanı yaratmaya ,kişiliğini ortaya koyacak ve kendi kararlılığını göstermek ister ve bunun kabullenilmesini ister. Aile ortamında anne baba arasına çocuk olarak sonradan katılırız. Önceden annenin gözbebeği olan baba veya varsa sizden önce olan çocuklarken, sizin doğumunuzla durumun değiştiğini düşünün. Burada babanın size olan sevgisi ilgisi anlayışlılığı ileriki yaşlar için çok önemli. Çünkü siz 3 yaşına geldiğinizde anneyi babaya geri vermek istemediğinizde babanız sizi korkutacak şekilde davranıyorsa, siz bununla ancak hayal gücünüzle başaçıkabilirsiniz. Babayı yeneceksiniz , hemen ardından babayı yenmenin büyük bir suçluluk duygusunu yaşayacaksınız. Çünkü o yaşlarda hayal ile gerçek birbirinden ayrılmaz. Bu suçluluk duygusu hep devam ederek kendinize baskı yapmanıza suçluluk duygusunu katlaya katlaya hissetmenize neden olur. Rekabetin sonucunda hep geride kaldığınızı görmeniz işten bile değildir. Çünkü artık birşeyden emin olursanız o da sizin babanızı hayattaki o en güçlü adamı yenmeniz demektir. Öyle bir semboldür ki bu hayatınızın her köşesinde sizin karşınızdadır. O büyük insanı yenmeniz belki de size sizin sonunuzu getireceğinizi düşündürür. Hep bir keşke yapmasa mıydım , acaba yaptım oldu mu olmadı mı, yani beni kesecek adamla zihnimde yaptığım kavgada o öldü mü ölmedi mi? Ölmediyse fena! Ya beni öldürürse? Kontrol duygusunun nereden geldiğini umarım anlatabilmişimdir. Peki çözüm nedir? Insanlar içerisinde kendinize yer açma hakkınızı doğal olarak kullandığınızda, aile büyükleriniz baba , abi ,dede ,amca ile çatışmalarınızda SIZIN BİLDİĞİNİZ SIZIN OLSUN BEN BÖYLE DÜŞÜNÜYORUM diye kendinizi özgürleştirdiğinizde hastalıktan kurtulmuş olacaksınız. Fakat bu çok uzun soluklu bir Psikoterapi gerektirecektir. Bu yüzden bu konuda bir psikiyatrist ve ardından bir psikoterpistle çalışmanızı gerektirecektir. Umarım en yakın zamanda tedaviye başlar, problemlerinizi aşarsınız .

12 Eylül 2014 21:53
Psk. Dan. Serap Altıntaş
Psk. Dan. Serap Altıntaş Psikoloji

Yazar toplam 14 soru cevapladı.

Doktorun Cevapladığı Diğer Sorular
Sinir bozukluğu Psk. Dan. Serap Altıntaş
Takıntı Durumu Psk. Dan. Serap Altıntaş
Takıntı Durumu Psk. Dan. Serap Altıntaş
erken bosalma Psk. Dan. Serap Altıntaş
Psikoloji İle İlgili Diğer Uzmanlar
Psk. Elif Demir
Psk. Elif Demir Psikoloji
Psk. Beste Makar
Psk. Beste Makar Psikoloji
Facebook Twitter Instagram Youtube