Murat hocam. İşitme cihazı kullanıyorum. İşitme engelliyim. Bu nedenle hayatta karşılaştığım sıkıntıları sıralamaya gerek yok. 45 yaşında yüksekokul mezunuyum. Özel sektörde geçen uzun bir aradan sonra Ekpss ile bir belediyeye atandım. Halen aday memurluğum sürüyor ama buraya gelir gelmez hayatım boyunca karşılaştığım sıkıntıların bir hiç olduğunu gördüm. İnanılmaz boyutlarda bir mobing ve işitme engelli olduğum içinde kontrol edemediğim durumlar yüzünden ciddi bunalımlardayım. Müdürümün organize ettiği bu durum sistemli bir şekilde sürmeye devam ediyor. Öyle ki kimseye şikayet etmeye veya durumumu herhangi bir birime bildirmeye bile cesaret edemiyorum. Çünkü bir mesai arkadaşımla yanlış bir anlaşılma yüzünden başladığını düşündüğüm basit bir münakaşanın organize bir oyun olduğunu farketmenin şokunu yaşıyorum. Bunun müdüre kadar dayandığını gördükten sonra ötesine cesaretim tamamı ile kırıldı. Bir insan her gün sabah cehenneme bile bile gider mi? Akşamı zor ediyorum. İşitme sorunum işin kontrolünü de elimden aldı. Karşımda kilerde duruma iyice çanak tutuyor. 4 çocuk babasıyım. Durumum yüzünden iş konusunda çok seçeneğim olmadığını biliyorum. Sadece işime bakıp rızkımı kazanmak istiyorum. Ailem için sabrettiğim bu duruma normal şartlarda zaten dayanmam mümkün değildi. Buna rağmen çok kez ölmüş olmayı dahi dilediğim oluyor. Son zamanlarda aileme de kırıcı davranmaya başladım. Ciddi derecede öz güven sorunu yaşamaya ve çökmeye başladım. Uzun bir soru oldu farkındayım. Daha kısa nasıl anlatabilirdim bilmiyorum. Halbuki hiç bir şey yazmamış gibi hissediyorum. Lütfen yardım edin!
merhaba süleyman bey. sadece anlattıklarınızdan yola çıkarak cevap vermek durumundayım. yaşamış olduğunuz durumdan daha çok bu durumla ilgili olarak nasıl hissettiğiniz benim için daha önemli. sorunuzla ilgili alan olarak özgüven sorununu seçmeniz aslında bana biraz fikir verdi. size bir kaç soru ile yanıt vermek istiyorum, - şikayet etiğiniz durumun ortaya çıkmasında sizin katkınız nedir? - şikayet ettiğiniz durumun son bulması adına siz çözüm adına neler yapıyorsunuz? (ölmüş olmayı ölmüş olmayı dilemekten başka) - şikayet ettiğiniz durum ile karşı karşıya kalmasaydınız çalıştığınız yerde nasıl davranışlar sergilerdiniz? (örneğin, arkadaş ilişkileriniz, gelecek planlarınız, çalışma motivasyonunuz nasıl olurdu?) sevgili süleyman bey, sorunuzu gayet samimi duygularla aktardığınızı hissediyorum. size birkaç düşüncemi aktarmak isterim; bazı kişiler, yıllarca kendilerini feda etmiş, saçını süpürge etmiş, kimisi başarılı oluşu ile kimi yardımseverliği ile kimi fedakârlığı ile en nihayetinde hepsi de “iyi” insanlardır. Bu insanların ilişkilerinde problemler yaşıyor, içlerinde kocaman bir sıkıntı ile yaşıyorlardır. peki bu kişiler neden karşı çıkamazlar veya hayır diyemezler? - Reddedersem reddedilirim düşüncesi: hayır dediğin şey karşındaki kişi değil karşındakinin tekliftir. Kabul görme ihtiyacı olan kimse hayır demek istemez. Onaylanmak ister. En derinde ise yalnız kalma korkusu vardır. Reddetmekten korkan kişi aslında reddedilmekten korkar. - Sevginin dışarıdan gelmesi: kendini önce başkası değil sen kendin sevmelisin. Başkaları beni ne kadar severse ben de kendimi o kadar severim. Benim değerim başkalarının bana verdiği değer kadardır. Ben kendimi seviyor muyum, kendimi kabul ediyor muyum? bir çok insan yanlış inançlar geliştirmektedir. - yanlış inançlar: o Ben mükemmelim, mükemmel olmalıyım, başarılı olmalıyım. o Hayır demek, “hayır bunu yapamıyorum, beceriksizim” anlamına gelir. o Hayattaki tüm insanlar beni her zaman sevmelidir.