Merhaba,16 yaşında kedim 31 aralık günü öldü. Ölümünden 15 gün önce kötüleşmeye başladı, meme kanserydi. Veterinere götürdük hergün iğne oldu , birdenbire canlandı ağrıları kesilince. Ve ben de yaşayacağına inandım. Ameliyat edersek ölebilir ama bu şekilde de tümörlerden dolayı acı çekerek ölebilir dedi veyeriner. Ameliyatı erteledik. 31 aralıkda kedimiz çok neşeliydi, iştahlıydı, tümörleri evde patlayınca annem aradı, ameliyata götürüyoruz dedi. İşyerinde işlerimi toparladım ve çıktım ameliyattan 5 dk önce yetiştim kafasını okşadım 1 kere. Ameliyat sonrası, veteriner ameliyat bitti narkozun etkisinin geçmesini bekliyoruz dedi. Çok sevindim yine yaşayacak dedim. Ama öldü maalesef. Neden ölmeden önce onu sevemedim doyasıya, , niye telefon gelince hemen çıkmadım, neden ameliyata soktuk, kendi eceliyle mi ölseydi. 3 gündür sürekli ağlıyorum, o benim bebeğim gibiydi. Sabah evde koşan kediyi ölüme mi götürdük. Bu gibi sorulardan kurtulamıyorum. Amaan kediye mi i ağlıyorsun diyen insanlara tahammül edemiyorum. Onu yağmurlu fırtınalı bir havada kendi ellerimle gömdüm, feryatlarım kulağımdan çıkmıyor. Kabullenemiyorum ve suçluyorum kendimi. Hem iyi olmak istiyorum hem de iyi hissedince ölümü bu kadar tazeyken napıyorum diyorum. Lütfen yardım edin.
Merhaba, Yas travması geçirdiğinizi görüyorum. Yas travmasına göre kişi önemli bir kaybından sonra suçluluk hissedebilir ve yaptıklarından veya yapmadıklarından, yapamadıklarından dolayı pişmanlık duyabilir. Özellikle burada kişinin kendisiyle barışması gerekmektedir ve Bilişsel Davranışçı Tedavinin veya yaklaşımın tatbik edilmesi uygun görülür. Bu yaşadığınız deneyim birçok kişi tarafından aynı veya benzer sözcüklerle tarif edilmektedir. Bu yüzden bu durumun ciddiyetine odaklanmanızdan ziyade durumun normal olduğuna yoğunlaşmanızı tavsiye ederim. Ayrıca kedinize yapamadığınız veya ifade edemediğiniz duygularınızı, davranışlarınızı bir mektup yazarak tarafınızdan okuyabilirsiniz. Burada uygulanan teknik yüzleştirme tekniğidir.