Buket Hanım,benim 3-4 yıldır bazı sorunlarım var ve bu sorunlar yaşantımı zorlaştırıyor.Sürekli halsizim,yorgun hissediyorum,eskiden yapmaktan zevk aldığım şeyleri yapamıyorum ve bunlardan zevk de almıyorum.Okulda dersi dinlemekte,okuduğumu anlamada,sınavlara hazırlanırken çalışmakta zorluk çekiyorum,anlama konusunda problem yaşıyorum.Hiçbir işe konsantre olamıyorum.Sürekli bunları neden yapıyoruz diye sorgulamaktan,düşünmekten sıkıldım.İnsanlarla konuşmak istemiyorum.Günaydın bile deseler cevap verecek gücü bulamıyorum,konuşacak kelime bulamıyorum,yalandan gülmek zorunda kalıyorum.Çok sinirli biri oldum,aynı zamanda içime kapanık biriyim.Ağlamakta bile zorlanıyorum.Bir türlü harekete geçemiyorum.En ufak bir işte dahi kolumu kaldırmak yorucu geliyor.En kötü problemim ise duygularımdaki değişiklik.Kötü bir olay olduğunda üzülemiyorum,biri bani sevdiğini söylüyor doğru düzgün bir şeyler hissedemiyorum,içimde bir yerlerde bir eksiklik var .''Duygu küntlüğü''diye bir şey duymuştum fakat emin değilim..Ailem de beni anlamıyor,arkadaşlarım da öyle.Etrafımdakilerin beni sevdiklerini biliyorum ama bu duyguları hissedemiyorum,eskisi gibi değil hiçbir şey.Kimseye derdimi anlatamıyorum.Doğru düzgün anlamıyorlar.Bu arada 16 yaşındayım.Ne yaşıyor olabilirim lütfen yardımcı olun.Şimdiden teşekkür ederim.
Merhaba İrem, Anlattıklarına bakılırsa hayattan zevk alma düzeyinin azaldığı, içine kapandığın, dikkatinin dağıldığı, sorgulamalarının arttığı, ilişkilerini yeniden gözden geçirdiğin ve duygusal anlamda dengesizlikler yaşadığın bir dönemden bahsediyorsun ve buna anlam veremedikçe sıkıntıların daha da artıyor gibi. Yaşını yazdığın bölüme kadar okuduklarım tipik bir depresyonu aklıma getirmişti fakat 16 yaş deyince işler biraz farklılaştı. Ergenlik dönemi sancıları, bazen depresyon, anksiyete dediğimiz duygusal bozukluklar gibi kendini gösterebilir. Ergenlik dönemi ki aslında bu bir kriz dönemidir, "ben kimim, ne istiyorum, neyi ve kimleri seviyorum, hayattan ve insanlardan ne bekliyorum" gibi soruların sorulmaya başladığı bir dönemdir. Bu dönemde bu soruları cevaplamak da aslında sağlıklı bir kimlik kazanımı için gereklidir. Bir nevi "kendini tanıma" süreci de diyebiliriz. Yaşadığın şey ergenlik ve kimlik sürecinin sancısı gibi görünmekte İrem. Fakat bazen bu dönem, içinden çıkılmaz bir hal de alabilir. Çünkü değişimin çok hızlı olduğu bir dönem, bugün sevdiğin şeyi, yarın sevmeyebilir, iki gün sonra nefret edebilirsin. Bu hem senin hormanal anlamdaki ani değişimlerle hem de ruhsal anlamdaki dengesizliklerle ilişkilidir. Ve bu yaşadığını, pekçok ergen bazen daha az şiddetli bazen daha ağır bir şekilde geçirebilmektedir. Şunu unutma ki bu bir dönemdir ve aslında kendini tanımak adına da oldukça işlevseldir. Ama bazen bu dönemde baş etme mekanizmalarımız işimize yaramayabilir ve o zaman klinik psikologtan bireysel bir terapi almak faydalı olabilir. Bunun dışında ergenlik dönemiyle ilişkili kitaplar okumak, bunun sadece sana özgü olmadığını görmek adına da sana iyi gelebileceğini düşünüyorum. Ayrıca sayfamdaki "Ergenlik döneminde kimlik" başlıklı makalemi de okumanı öneririm. Sevgiler