çs
Soru Sahibi
11 Haziran 2016 15:02

AYAKTA DÜŞME KORKUSU

HOCAM MERHABA . 1 AY ÖNCE YAKINIM CENAZESİNDE CENAZE NAMAZINA BAŞLARKEN BENİ AYAKTAN TİTREME SONRADA KOLLARIMDA TİTREME OLDU VE KALP ATIŞLARIM COK HIZLANDI. ŞİMDİ NE ZAMAN CAMİYE NAMAZ KILMAYA GİTSEM HOCA KILDIRIRKEN AYAKTA DURAMAMA DÜŞME VE AYAKTAN TİTREME YAŞIYORUM. AMA CAMİDEN ÇIKINCA HİÇBİŞEYİM KALMIO . DAHA CAMİYE GİDERKEN KALBİMİN ATIŞLARI HIZLANIO. BEN NAMAZI KILARKEN BİŞEY YOK AMA HOCA KILDIRIRKEN BİRDEN BAŞLIYOR. AYRICA MARKET VE KALABALIK YERLERDE DÜŞÇEK GİBİ OLUYORUM.. HOCAM SİZ NE ÖNERİRİRSİNİZ LÜTFEN YARDIMCI OLURMUSUNUZ ??

0
1 cevap
000 görüntülenme
Cevaplar (1)

Kaygı bozukluklarının temel özelliği, günlük hayatta kişinin kendini nedensiz ve engelleyemediği bir şekilde sürekli sinirli, gergin, huzursuz ve sıkıntılı hissetmesidir. Bu duygulara çarpıntı, terleme, titreme, tansiyonun yükselmesi, hızlı nefes alma, kas gerginlikleri, nefes almakta güçlük, boğuluyormuş hissi, mide bulantısı gibi fiziksel belirtiler de eşlik eder. Ayrıca kontrolü kaybetme, her an kötü birşey olacakmış hissi, uyku bozuklukları yaşanmaktadır. Kaygı bozukluğu tanısının konmasında en belirgin özellik, kişinin kaygı yoğunluğunun günlük hayatını etkilemesi ve mesleki ve kişiler arası ilişkilerde zorluklara yol açmasıdır. Bu özellik kaygı bozukluklarını normal kaygıdan ayırır. Kaygı bozuklukları kişinin duygu, düşünce ve davranışlarını etkiler ve eğer tedavi edilmezse, sosyal, mesleki ve kişiler arası ilişkilerde önemli problemlere yol açabilir. Kaygı bozuklukları çoğunlukla ergenlik döneminde ortaya çıkar ve birçok yaşam olayının ortaya çıkmasına neden olur. Kaygı bozukluklarına toplumda oldukça sık rastlanır ve yaşam boyu kaygı bozukluğu yaşama oranı %25 civarındadır. Kadınlarda kaygı bozuklukları yaşanma oranı erkeklere gore daha sıktır. Kaygı bozuklukları herbiri kendine özgü özellikler taşıyan bir çok bozukluğu içeren tanı grubudur ve hepsinin en ortak özelliği hissedilen yüksek kaygıdır. Bu grubun içinde yaygın kaygı bozukluğu, panik bozukluğu, agorafobi, özgül fobiler, sosyal fobi, obsesif-kompulsif bozukluk, posttravmatik stress bozukluğu ve akut stress bozukluğudur. Özellikle bilişsel-davranışçı terapiler, kaygı bozukluklarının tedavisinde oldukça etkilidir. Terapiler genellikle kaygı bozukluklarının tedavisinin yanı sıra, kişiye duygu, düşünce ve davranışlarını anlamasını ve kaygıyı yönetebilmesini de öğretir. -Bilişsel-davranışçı terapilerde, maruz bırakma, sistematik duyarsızlaştırma gibi teknikler kullanarak kişilerin istenmeyen davranışlarının sonlandırılması ve nefes egzersizleri ve gevşeme egzersizleri ile kişilerin kendilerini rahatlatmaları öğretilir. Ayrıca, kişiler düşüncelerinin incelenerek yeniden yapılandırılması ile kaygıları hakkında hem yeni düşünce şekilleri hem de kaygılarıyla daha etkili bir biçimde başa çıkma yolları geliştirirler. -İlaç kullanımı kaygı bozukluklarının tedavisinde oldukça önemli bir yer teşkil etmektedir. Ilaçlar kaygı belirtilerini önemli derecede ortadan kaldırır. Ancak ilaç tedavileri tek başına yeterli değildir. Bu ilaçların uzun sureli kullanımları bağımlılık oluşturma gibi çeşitli riskler içerdiğinden sadece geçici olarak kullanılabilir. Bu nedenle, mutlaka psikoterapi alınmalı ve kişinin kaygı bozukluğu yaşamasına neden olan düşünceleri tekrar ele alınarak daha işlevsel hale gelmesi sağlanmalıdır. Düşüncelerin yeniden yapılandırılması bu hastalığın tekrar etme olasığını azaltarak kişinin daha sağlıklı bir düşünce yapısına kavuşmasını sağlar.

14 Haziran 2016 17:13
Uzm. Psk. Hasan Kul
Uzm. Psk. Hasan Kul Psikoloji

Yazar toplam 1462 soru cevapladı.

Doktorun Cevapladığı Diğer Sorular
Kanser ve ölüm korkusu Uzm. Psk. Hasan Kul
Hocam nolur yardımcı olun Uzm. Psk. Hasan Kul
Cinsel terapi Uzm. Psk. Hasan Kul
Aile içi Terapi Uzm. Psk. Hasan Kul
Staj ve İş Başvurusu Uzm. Psk. Hasan Kul
Psikoloji İle İlgili Diğer Uzmanlar
Psk. Zeynep Şen
Psk. Zeynep Şen Psikoloji
Psk. Dilara Acar
Psk. Dilara Acar Psikoloji
Facebook Twitter Instagram Youtube