Sonunda bitti…
Albert Camus’un ‘Yabancı’sı…
Günümüzün her şeye duyarsızlaşmış, inancını kaybetmiş insanının ruh karartan hikayesi…
Okurken rahatsız oluyorsunuz…
Ama sonra da düşünmeye başlıyorsunuz…
Çünkü günümüzün ‘yalnız’lığını ne kadar da çıplak yüzümüze acı acı çarpıyor Camus…
Ne oldu bize?
Ne oldu değerlerimize, ahlaki yargılarımıza, merhamet duygumuza…
Biz mi değiştik yoksa günümüzde olan olaylar mı…
Günümüzde ‘Ego’muz o kadar obur ki doymak bilmiyor bir türlü…
Hep daha fazlasını istiyor…Hep daha fazla hep daha…
Hırslarımız ‘mutlu olma sanatı’mızın formülü…
Gençlere bakıyorum…
Özellikle özel okullarda okuyan gençler…
Mutluluğun formülünü ‘güç’ ve ‘para’ ile tanımlıyorlar…
Yaşanan ilişkilere bakıyorum…
Çıkarlar ön planda…
‘Güç’ ve ‘Para’ orda da mutluluğun formülü olmuş…
Geçenlerde biri twitter’da ‘Yıl olmuş 2011..Hala aşka inananlar var…’ yazmış…
Güldüm…Bir taraftan da düşündüm…
Aşka inanmak aptallık mı artık günümüzde diye…
Aşk ne demek diye…
Sanki öylesine yabancılaştık ki hayatımız akıp giderken biz sadece seyrediyoruz…
Birileri giriyor birileri çıkıyor ama zamanla kimse canımızı acıtmıyor…
Çünkü anlamı yok, çünkü değersiz…
‘Önemli olan ‘Kendi’miz…Bizim ne istediğimiz…
Çünkü tatminsiz yüreğimiz aramak ve yola devam etmekten başka bir şey bilmiyor…
Ertesi sabah kalkıp kaldığımız yerden sanki hiçbir şey olmamış gibi hayatımıza devam edebiliyoruz…
Sanki sevmeyi unuttuk…
Ya da vazgeçtik…
Çocuklarımızı dünyaya getirirken hiç düşünmeyen bizler sorumluluk ağır geldiğinde dört nala kaçıp kurtulmak istiyoruz…
Büyük bir aşkla başlayan hikayeler kin ve düşmanlık ile sonlanıveriyor…
Şık CV’lerimize yatırım yaparken sanki değerlerimiz kan kaybediyor…
Umarım bu yazdıklarım size 'Yabancı'dır…
Ve umarım siz ‘Yıl olmuş 2011…Hala aşka inananlar var’ diyenlerden değilsiniz…
Sizlerden gelen aşk hikayelerini dinlemek dileğiyle…
Sevgiler…
Uzman Danışman Psikolog & Yaşam Koçu Manolya ÖZEK
Yıl olmuş 2011, hala aşka inananlar var
