Neredeyse hepimiz, günlük yaşamda pek çok şeyle ilgili kaygı duyarız. Yaygın anksiyete bozukluğu yaşayan kişiler ise herkesin biraz kaygılandığı çeşitli günlük meselelerden aşırı derecede kaygı duyarlar. Aslında yaşadıkları olay, duydukları yoğun kaygıya neden olabilecek önemde değildir. Ancak bir şeylerin üstesinden gelme konusunda oldukça endişelenir ve her şeyin kötü gideceğini düşünürler.
Sağlık, aile problemleri ve finansal konular gibi alanlarla ilgili endişelerinden bir türlü kurtulamazlar. Yaşadıkları sorunu düşündüklerinde, böyle bir sorun için olmaması gereken bir yoğunlukta endişe duyduklarını fark etseler bile bu olumsuz duygulanımları değişmez.
Amerikan Psikiyatri Derneği’ne göre yaygın anksiyete bozukluğu, hemen hemen her şey hakkında aşırı ve gerçekçi olmayan endişelere kapılmak veya kötü bir şeylerin olacağını hissetmekle karakterizedir. Bu kaygılı hisler en az 6 ay aylık süre boyunca, günün büyük bir bölümünde yaşanır.
Yaygın Anksiyete Bozukluğunun Semptomları Nelerdir?
Yaygın anksiyete bozukluğu hem fiziksel hem de psikolojik semptomları içerir.
Psikolojik Semptomlar:
Kolay sinirlenme
Tedirgin hissetme
Odaklanmada güçlük çekme
Uykuya dalma ve uyanmada sorun yaşama
Huzursuzluk
Fiziksel Semptomlar:
Baş ağrısı
Kaslarda gerginlik
Yutkunmada zorluk
Terleme
Mide bulantısı
Nefessiz hissettme
Yüz kızarması
Çarpıntı
Yaygın anksiyete bozukluğu, yavaş yavaş gelişir. Genellikle ergenlik veya genç yetişkinlik dönemlerinde başlar. Semptomlar zaman zaman artış veya azalış gösterebilir. Yaygın anksiyete bozukluğunun nedeni tam olarak bilinemese de bu bozukluğun gelişiminde biyolojik faktörlerin, stresli yaşam olaylarının ve aile yapısının büyük rol oynadığı düşünülmektedir.
Devamlı ve aşırı bir şekilde endişelenme durumu, yüksek düzeyde stres yaşanmasına neden olur. Bu nedenle sosyal anksiyete bozukluğuna sahip olan kişilerin sosyal ve mesleki işlevselliklerinde düşüş gerçekleşebilir. Yoğun anksiyete, günlük yaşamdaki en küçük işleri bile tamamlamakta zorlanmalarına neden olabilir.
Yaygın anksiyete bozukluğu geliştiren kişilerin dikkat-davranış örüntülerinde değişimler gözlenebilir. Tehdit olarak algıladıkları ortamlarda potansiyel tehdit işaretleri incelenir. Örneğin, sınav ortamında, öğretmenin yüzünde olumsuz bir ifade fark ederek bu durumu büyük bir aksaklık olarak algılayıp, “İşte, kesin sınav çok zor ve başarılı olamayacağım” düşüncesi geliştirebilirler.
Yaygın Anksiyete Bozukluğu Nasıl Tedavi Edilir?
Yaygın anksiyete bozukluğunun tedavisinde ilaç, psikoterapi veya her ikisi de kullanılabilir.
Bilişsel davranışçı terapi, yaygın anksiyete bozukluğunda oldukça aktif olarak kullanılan bir terapi yaklaşımıdır. Kişiye endişe duyduğu olaylar karşısında değişik düşünce, davranış ve tepki yollarını öğretir.
Yaygın anksiyete bozukluğunda, bilişsel-davranışçı yaklaşım etkindir ve kısa sürede sonuç verebilir. Bununla birlikte, bilişsel davranışçı model danışanlara ileride karşılaşabilecekleri anksiyete semptomları ile nasıl başa çıkacaklarını öğretebilen psikoeğitimsel bir kaynak niteliğindedir.
Anksiyete bozukluğuna sahip olanlar için yararlı olabilecek bir diğer yöntem ise grup terapileridir. Benzer problemleri yaşayanların bir araya gelip paylaşımda bulundukları ve süreç içerisinde problemlerini çözme yolunda attıkları adımları ve başarılarını aktardıkları destekleyici gruplara katılmak işlevseldir. Bunun yanında, stress yönetimi teknikleri, meditasyon ve gevşeme egzersizleri yaygın anksiyete bozukluğu septomlarını azaltmada destekleyici rol oynamakta ve psikoterapi sürecine olumlu katkı sağlamaktadır.
Kaynakça
Plotnik, R. (2009).Psikolojiye Giriş (T. Geniş, Çev). İstanbul: Kaknüs.
Savaşır, S., Soygüt, G., Kabakçı, E. (2003). Bilişsel-Davranışçı Terapiler. Ankara: Türk Psikologlar Derneği Yayınları
Robichaud, M. (2013). Cognitive Behavior Therapy Targeting Intolerance of Uncertainty: Application to a Clinical Case of Generalized Anxiety Disorder. Cognitive and Behavioral Practice. 20:251-263