İnsanoğlu var oldukça üzerindeki ilginin azalmayacağı bazı şeyler var ya işte bunlardan biri de yağ aldırma. 1980’ li yıllardan beri giderek artan sayıda insan yağlarını çeşitli yöntemler ile aldırmakta. Yıllar geçtikçe her yöntemin etkinliği ve etki süresi üzerine çeşitli veriler elde edildi. Bu verilerin ışığında klasik yöntemler modifiye edildi. Çeşitli cihazlar ile işlem gerçekleştirilerek etkinlik arttırılmaya çalışıldı. Görülen yan etkileri çözmek ve anestezi almakta sıkıntısı olan kişilere de bunun uygulanabilmesini sağlamak amacıyla ameliyat dışı yağ eritme yöntemleri geliştirmeye çalışıldı. İnsanoğlu biraz tembel biraz da kolay demoralize oluyor ne yazık ki. Verilen diyetisyen ve yaşam koçluğu desteği ile yağ eritmenin başarısı arttırılmaya çalışılıyor. Sonrasında diyet mi cihaz mı başarılı anlamak zor oluyor.
% 60 kişi ise sıkılıp işi yarıda bırakıyor. Sonucu değerlendirmek imkânsız oluyor. Bu nedenle de elde edilen verilerin güvenilirliği de soru işareti doğrusu.
Liposuction işleminde başarı hasta ve hastanın uygulama yapılacak bölgesini seçme de saklıdır. Liposuction ile kişilerdeki yağ hücre sayısı azaltılmış ve oluşan yara iyileşmesi etkisi ile bölge daha sert bir kıvama ulaştırılmış olur. Basit bir iş asla değildir. Diğer ameliyatlar gibi teknik ayrıntısı olmasa da el işçiliğinin önemi büyüktür. Bir başka avantajı ise alınan yağın dolgunlaştırılması gereken başka bir bölgeye nakledilmesinin de aynı anda yapılabilir olmasıdır. Örnek olarak liposuction ile aynı seansta orta yüz bölgesindeki çökmenin düzeltilmesi, poponun dolgunlaştırılması verilebilir.
Bunca alternatif cihaz çıkmasına rağmen klasik ıslak teknikle yapılan liposuctionın kesinlikle out olmayacağı kanısındayım. Liposuction bakış açısı ve el başarısı ve sabırda gizli olan başarısını asla yitirmeyecek. Çünkü işlem insana yapılıyor yine insan el ayarı başarının altın anahtarı.