Vajinismus sorunu yaşayan kadınların eşleri

Vajinismus sorunu yaşayan kadınların eşleri

Vajinismus, erkekte istenmeme ve reddedilme olarak yaşandığında; eşine karşı öfke, kırgınlık ve bazen bekâret konusunda şüphe yaratabilmektedir (Yetkin, 1999). Vajinismus sorunu yaşayan kadınların eşlerinin, devamlı bir reddedilme ve tatminkâr olmayan bir ilişki sürecine adapte olabilmek için gün geçtikçe artan bir pasif karakter görüntüsü sergiliyor olmaları klinik gözlemlerde de oldukça sık rastlanan bir durumdur. Tabiatıyla cinsellik yanı eksik bir ilişkiyi sürdürmeye çalışmak oldukça zor olduğu gibi, eş ve ilişki için ne kadar sağlıksız bir durum olduğu da gayet açıktır. Vajinismus tanısı almış kadınların eşleri ile ilgili en yaygın iddia, baskın ve otoriter olan babalarının aksine anlayışlı, aşırı hoşgörülü, pasif ve kabullenici karakterde eşlere sahip oldukları yönündedir (Davis ve Reissing, 2007; Reissing, Binik ve Khalifé, 1999). Dahası bu kadınların eşlerinin cinsel deneyimlerinin az olduğu ve cinsel anlamda girişken olmadıkları da belirtilmektedir. (Küçük ve Buzlu, 2006). Genellikle evlilik öncesi cinsel yakınlaşmaları dokunma ve öpüşmeden ileri gitmeyen çift evlendikten sonra da karşılıklı anlaşarak cinsel ilişkiden kaçar. Çünkü her iki tarafın da cinsel birleşmeyle ilgili bilinçli ve bilinçdışı korkuları vardır (Keçe, 2008).  Durum bu yönüyle değerlendirildiğinde, penil-vajinal ilişkinin gerçekleşmesi ya da sorunun tedavisi konusunda karşılıklı bir kaçınma içine girerek eşlerin, farkında olmadan bilinçdışı gizli bir anlaşmaya varmış olabilecekleri akla gelmektedir. Zira diğer cinsel işlev bozukluğu hastalarına oranla bu çiftler, uzun zaman sonra tedavi girişiminde bulunmakta ve hatta bu çiftlerin çoğunluğu yıllar sonra, -özellikle çevresel baskılarla- çocuk yapabilmek gerekçesiyle tedaviye başlayabilmektedirler.

Bütün bunlara rağmen vajinismus faktörünün boşanma istatistikleri içerisindeki oranı oldukça düşüktür. Buna sebep olarak ortak cinsel korkuların çiftleri birbirine yaklaştırdığı ve bu nedenle bu sorunun çoğunluk tarafından boşanma sebebi olarak görülmediği varsayılabilir.

1.1.1.1. Eşlerin Vajinismus Sorununa Karşı Tutumları

Vajinismus sorunu yaşayan kadınların eşleri istenmedikleri, sevilmedikleri ve hatta reddedildikleri duygularına kapılabilmektedirler. Bu olumsuz duygu zamanla erkekte sertleşme yetersizliğinin ortaya çıkmasına ve cinsel isteksizliğe yol açabilmektedir. Vajinismus sorunu yaşayan kadının eşi umutsuzluk içerisinde empati kurarak eşini anlamaya çalışır ancak ne yapması gerektiği konusunda fikri yoktur.  Bazen koca, kendisinin elinden geleni yaptığını, ancak karısının sorunun üstesinden gelmek için çaba göstermediğini düşünür ve önceden eşinin bu rahatsızlığını kestiremediği için kendisini suçlayarak öfkeyle durumu sorgular. Her defasında reddedildiği için de kendini işine vererek, kendince ev ve zihin karmaşasından uzaklaşmayı tercih eder.

Bütün bunların yanısıra cinsel ağrı yakınması olan kadınların eşlerinin tepkisel tutumlarını; “eşinin çözüm arayışına olumlu tepkileriyle cesaret kazandırarak çözümü kolaylaştıran; eleştiri, öfke ve onaylamama şeklindeki tepkileriyle olumsuz durumu kökleştiren ve teselli etmeye dönük tutumlarıyla cinsel ağrı bozukluklarının devam etmesine katkı sağlayan” olmak üzere üç faklı şekilde ifade eden yazarlar da vardır (Davis & Reissing, 2007:245-254). Yapılan bir araştırmada, vajinismus karşısında eşlerinin gösterdikleri tepkileri kadınlar; %72.5'i anlayışlı, %17'si çok anlayışlı ve %10.5'i anlayışsız ve baskıcı olarak değerlendirmişlerdir (Oktay ve Tombul, 2003). Yine ülkemizde gerçekleştirilen bir çalışmada, vajinismus tanısı alan kadınlardan % 57'si eşlerini düşünceli ve kendilerine yardımcı, %15'i öfkeli ve saldırgan, %28'i tepkisiz olarak değerlendirmiştir (Tuğrul ve Kabakçı, 1997:). Görüldüğü üzere eşin yaklaşımı kadının probleminin çözümüne katkı sağladığı gibi, sorunu pekiştiren önemli bir faktör de olabilmektedir.

1.1.1.2.  Eşte Görülen Cinsel Sorunlar

Cinsel terapi sürecinde bu kez, tedaviye olumlu cevap veren vajinismus sorunu olan kadının eşinde, terapinin ilişki aşamasında bir takım sorunlar belirebilmektedir. Çünkü vajinismus sorunu olan eşiyle cinsel ilişkiye girmeye hazırlanan erkek, genellikle heyecan, tedirginlik ve başarılı olup olamayacağı kaygısını taşır. Kadından kaynaklanan bir sorunla ilişki gerçekleşmediği zaman erkeğin hiçbir problemi yoktur. Kadının tedavi olup ilişkiye hazır hale gelmesiyle, bu kez erkek başarılı olup olamayacağı kaygısıyla genellikle sorun yaşar. O güne kadar hiçbir sertleşme sorunu olmayan erkeklerde dahi, bu tedirginlik ve başarısızlık korkusu (performans anksiyetesi) yaşanabilir, bu heyecanla birlikte sertleşme de sağlanamayabilir. Vajinismus sorunu için kliniğe başvuran kadınların %41'nin eşinde erken boşalma sorunu olduğu gözlemlenmiştir (Sungur, 2000; Çeri 2009). Başka bir araştırmada ise vajinismus tanısı alan kadınların eşlerinde görülen cinsel işlev bozuklukları %13 oranında erken boşalma ve %3.5 oranında erektil disfonksiyon olarak saptanmıştır (Oktay ve Tombul, 2003). Bahsedilen erkek cinsel işlev bozukluklarının vajinismusa göre ikincil sorunlar oldukları ve vajinismusun başarılı bir şekilde tedavi edilmesiyle birlikte ek terapi yöntemleri uygulanmasına gerek kalmaksızın bu sorunların kendiliğinden ortadan kalktığı bilinmektedir (Badran ve ark, 2006; Yetkin, 1999).

Bu makale 6 Mart 2019 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Uzm. Kl. Psk. Sibel Dinç Akıncı

Uzm. Kl. Psk. Sibel Dinç Akıncı; lisans eğitimini İstanbul Üniversitesi, Psikoloji Bölümün'de tamamladıktan sonra Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı ve Maltepe Üniversitesi Klinik Psikoloji Yüksek Lisans Programlarını tamamlayarak Uzman Psikolog unvanını aldı . 1997-2013 yılları arasında İstanbul Üniversitesi, Cerrahpaşa Tıp Fakültesi, Psikiyatri Anabilim Dalı’nda, 2013-2018 yılları arasında da Akdeniz Üniversitesi, Tıp Fakültesi,  Psikiyatri Anabilim Dalı’nda çalıştı. Mesleğini 20 yıl devlet kadrosunda icra ettikten sonra kendi isteğiyle ayrılarak Psikoloji Antalya / Antalya Klinik Psikoloji Enstitüsü’nü kurdu. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi’nde 2 yıl psikiyatrik görüşme ve değerlendirme kapsamında çeşitli testler uyguladı. 5 yıl Prof. Dr. Neşe Kocabaşoğlu ile Depresyon ve Anksiyete Bozuklukları çalıştı. Sonrasında da Prof. ...

Yazarı sosyal medya'da takip edin
Uzm. Kl. Psk. Sibel Dinç Akıncı
Uzm. Kl. Psk. Sibel Dinç Akıncı
Antalya - Klinik Psikolog
Facebook Twitter Instagram Youtube