Ürolojı̇de kullanılan cerrahı̇ yaklaşımlar

Ürolojı̇de kullanılan cerrahı̇ yaklaşımlar

A. SİSTOSKOPİ

Sistoskopi nedir?

Dış idrar kanalının ( üretra ) ön kısmının, arka kısmının ve idrar torbasının (mesane) içinin teleskop benzeri optik aletler ile direkt olarak değerlendirilmesidir. Alt üriner sistemin (mesane ve üretra) direkt olarak incelenmesini belirgin bir hastalığın veya anormalliğin görüntülenmesini sağlar. Üst üriner sistemin (mesanenin üzerinde kalan ve idrarın geçtiği organlar) görüntülememesinde de kullanılan bir araçtır. Sistoskopi ürolojinin olmazsa-olmaz tanı ve tedavi yöntemlerinin başında gelir.

Sistoskopi hangi durumlarda yapılır?

Tanısal amaçlı: İdrar yaparken gözle görülebilen ya da idrar tahlilinde saptanan kanamaların sebebini araştırmak için, mesane kanseri nedeniyle takip edilen

hastaların periyodik kontrolleri için, sebebi açıklanamayan ve ilaç tedavilerine dirençli tekrarlayan idrar yolu enfeksiyonları için, şüpheli alt üriner sistem şikayetleri için, üst üriner sistemin görüntülenmesi amacıyla kontrast madde vererek grafi çekmek için ve şüpheli durumlarda biyopsi almak için kullanılabilir.

Tedavi amaçlı: Transüretral prostat rezeksiyonu (iyi huylu prostat büyümlerinde dış idrar kanalından girilerek prostatın traşlanması), internal üretrotomi (dış idrar kanalındaki darlığı açma işlemi), kapalı yöntemle mesane taşının kırılması ve üst idrar kanalına geçici katater takma işlemleri için kullanılır.

Sistoskopinin yapılamayacağı durumlar var mıdır?

Mutlak olarak yapılmaması gereken durumlar; aktif bir üriner sistem enfeksiyonu, ciddi prostatik tıkanıklık ve genel durum bozukluğudur. Kanama diyatezi ve çok düşük mesane kapasitesi olan hastalarda işlemin başarısız olma riski fazla olduğundan göreceli olarak yapılmamalıdır.

Sistoskopi öncesi hastalar özel olarak hazırlanır mı?

Hastalara yapılacak işlem açıklandıktan sonra hasta, anestezist ve üroloğun kararına göre lokal, bölgesel anestezi ve genel anestezi ile işlem yapılabilir. Yaygın olarak lokal (bölgesel) anestezi kullanılır. Ancak erkeklerde dış idrar kanalına anestetik jel verilip bir süre ( 5-10 dakika ) bu jelin idrar kanalında kalması sağlanarak işlem yapılabilir. Zorunda kalınmadıkça hastaların konforu açısından erkeklerde lokal anestezi tercih edilmemelidir. Kadınlarda ise lokal anestezi daha rahat olarak uygulanabilmektedir. Seçilecek anestezi türüne ve olası yapılacak işleme göre kan tetkikleri, akciğer grafisi ve kalp ekokardiyografisi gibi genel operasyon tetkikleri yanında idrar tahlili mutlaka ve gerekiyorsa idrar kültürü yapılmalıdır.

Sistoskopik aletlerin çeşitleri nelerdir?

Rijit (sert) ve fleksible (yumuşak) olmak üzere iki çeşit sistoskopik alet vardır. Rijit sistoskoplar daha iyi görüş sağlama, geniş çalışma sistemi ve su akışını sağlayan geniş lümenli olması gibi teknik avantajlara sahip olup adı üzerinde sert ve bükülemeyen içerikli olduğundan özellikle erkeklerde anestezi ihtiyacı ve litotomi pozisyonu (kadın muayene pozisyonu) gerektirir. Fleksible sistoskoplar ise hasta konforunun yüksek olması, yatar pozisyonda işlemin gerçekleştirilebilmesi, mesane boynu yüksekliğinde dahi aletin mesaneye kolaylıkla geçebilmesi ve uç kısmının

kıvrılabilmesi sayesinde mesanede her açının gözlenebilmesi gibi avantajlara sahiptir; bu özellikleri ile muayenehanelerde dahi kolaylıkla uygulanabilir.

Sistoskopi sırasında görüntü tek düzeyde midir?

Rijit sistoskopların optik lensleri değişik derecelerdedir. Değişik derecedeki lensler ile mesanenin her bölümü görülebilir. Mesela 0° lens ile direk önümüzü gösterir, üretra (dış idrar kanalı) için kullanılır. 30° derece lens mesane tabanı ve anterolateral (ön yan) duvarların, 70° ve 90° mesane kubesinin (tavanın), 90° üzerindeki lensler ise mesane boynunun değerlendirilmesinde kullanılır.

İyi bir sistoskopi içi nelere dikkat edilmelidir?

Sistoskopi sırasında görüntünün net olması için ışık ve lens sisteminin ayarları yapılmalı, hasta yaşına göre uygun boyutta aletler kullanılmalıdır. Sürekli görüntü netliği için sıvı akışı kullanılır, eğer elektrokoter gerekmiyorsa serum fizyolojik, elektrokoter kullanımı gerekiyorsa elektrolit içermeyen solüsyonlar kullanılır.

Sistoskopide nelere dikkat edilir?

İdrar kanalına anestetik ve kayganlaştırıcı jel sürüldükten sonra her geçilen yer dikkatlice gözlemlenir. Endoskop ilerletilmesinde direnç ile karşılaşılırsa daha ince bir sistoskop ya da idrar kanalında darlık görülüyorsa dilatasyon işlemi (inceden kalına genişletici aletler ile) uygulanmalıdır. Erkeklerde arka idrar kanalına gelindiğinde endoskop yere paralel duruma getirilip prostatın çepeçevre sardığı üretra kısmından mesane boynuna doğru ilerletilir. Mesane tüm duvarları ve böbrekten mesaneye açılan idrar kanalı ağızları ( üreteral orifisler ) uygun pozisyonlarda gözlemlenir.

Floresan sistoskopi nedir? Avantajları var mıdır?

Standart uygulamada sistoskopi sırasında beyaz ışık kullanılır. Beyaz ışık altında yapılan sistoskopik incelemede bazı lezyonlar gözden kaçabilir. Floresan sistoskopi, ışığa duyarlı hale getiren maddeler (5 aminolevulinik asit veya heksaaminolevulinat gibi) aracılığıyla mavi ışık kullanılarak uygulanır. Bu yöntemle özellikle kanser hücrelerinin öncüsü olduğu düşünülen karsinoma in situ olgularının tanınmasında beyaz ışığa göre daha hassas olduğu kanıtlanmıştır. Mukoza altı kanlanma artışı mavi ışık altında daha iyi bir şekilde görülebilmektedir. (Bu bulgu da kanser

hücrelerinin bulgusu olabilir) Ancak floresan sistoskopi daha yaygınlaşmış değildir ayrıca standart sistoskopiye göre daha maliyetli bir işlemdir.

Sistoskopi sonrası işleme bağlı komplikasyonlar nelerdir?

İşlem sonrası erken dönemde kanama, mesane veya dış idrar kanalında zedelenmeye bağlı idrar kaçağı, yalancı pasaj, idrar yolu enfeksiyonu geç dönemde ise dış idrar kanalında darlık görülebilir.

B. ÜRETEROSKOPİ

Üreteroskopi nedir?

Üreter böbrekte oluşturulan idrarın idrar torbasına inmesini sağlayan kanaldır. Üreteroskopi bu kanala ince bir kamera sayesinde girilerek gözle incelenmesi ve gerektiğinde işlem yapılmasını sağlayan işleme verilen addır.

Üreteroskopi kimlere yapılır?

Üreteroskopi tanı ya da tedavi amacıyla yapılır. İdrar kanalında sorun olduğu düşünülen hastalarda tanı koyma amacıyla uygulanabilir. Tedavi amacıyla kullanılması genellikle idrar kanalını tıkayan bir nedeni ortadan kaldırma amaçlıdır. Bu neden sıklıkla idrar kanalını tıkayan taşlardır. Ayrıca tümör, darlık gibi nedenlerde olabilir. Bunların hepsine üreteroskopi sayesinde müdahale edilir.

İdrar kanalındaki taşlara nasıl müdahale edilir?

Üreteroskopi sırasında görülen taşlar kameranın içerisinden gönderilen aletler yardımıyla kırılır. Bu amaçla hava ile çalışan kırıcılar ya da lazer kullanılabilir.

Üreteroskopinin olası yan etkileri nelerdir?

Üreteroskopi sırasında kanama, idrar kanalında yırtılma olabilir. İşleme bağlı idrar yolu enfeksiyonu gelişebilir. Uzun dönemde idrar kanalında işleme bağlı darlık gelişebilir.

Üreteroskopide “Böbreğe tel konması” nedir?

Bu aslında sık kullanılan ve aslında yanlış olan bir terimdir. Üreteroskopiden sonra genellikle iyileşmeyi hızlandırmak ya da yan etki gelişmesini önlemek için “DJ stent” denilen bir stent konulabilir. Bu aslında bir ucu böbrekte bir ucu mesanede kıvrılan, içi boş plastik bir borudur. İdrarın içinden ve yanından güvenle akmasını sağlar. Genellikle işlemden 3-6 hafta sonra basit bir işlemle çekilir.

C. LAPAROSKOPİ

Laparoskopi nedir?

Laparoskopi kapalı ameliyat olarak da bilinen, karın içinin gazla şişirilmesi sonrasında kamera ve aletlerle girilerek yapılan cerrahi işlem şeklidir.

Hangi ameliyatlar laparaskopik olarak yapılabilir?

Günümüzde ürolojideki ameliyatların çoğu laparoskopik olarak yapılabilmektedir. En yaygın olanlar böbrek kanalındaki darlıklara uygulanan ameliyatlar, böbreğin tümünün ya da bir kısmının alınmasını gerektiren ameliyatlardır. Ayrıca prostat ve mesane kanserinde uygulanan, prostat ya da mesanenin tümünün alınmasını gerektiren ameliyatlar da laparaskopik olarak yapılabilmektedir.

Laparoskopinin avantaj ve dezavantajları nelerdir?

Laparoskopi kamera ile görülerek yapıldığından normal gözle görüşe göre daha büyük görüntü sağlanır ve bu açıdan bir kolaylık sağlar. Ancak açık ameliyattaki gibi dokunma hissi olmadığından cerrahi açısından zorluk yaşanabilir.

Açık ameliyatla laparoskopik ameliyatların karşılaştırılması nasıldır?

Laparoskopinin tedavi başarısı günümüzde açık ameliyatlarla benzerdir. Oluşabilecek istenmeyen yan etkiler açısından da önemli fark yoktur. Laparoskopi hastanın ameliyat sonrası döneminin daha rahat geçmesi ve eski hayatına dönerken geçen sürenin kısa olması açısından avantaj sağlar.

Laparoskopi için en önemli etken nedir?

Laparoskopi gerek kullanılan ekipmanlar gerekse deneyimli bir ekip gerektirmesi açısından özellikli bir işlemdir. Dikkat edilecek en önemli nokta bu konudan deneyimli bir doktor ve ekibin bulunduğu merkezlerin tercih edilmesidir.

D. AÇIK CERRAHİ

Açık cerrahi nedir?

Açık cerrahi hastalıklı olan organ ya da yapıya ulaşmak için cilt ve cilt altı dokuların kesilerek bölgeye ulaşılması suretiyle yapılan ameliyatlardır.

Açık ameliyat nasıl yapılır?

Söz konusu bölgeye ulaşıldıktan sonra buradaki damarlar bağlanır ve kesilir, çıkarılacak parça ya da organ dışarı alınır, ameliyatın şekline göre gerekli onarımlar yapılır ve dokular dikilerek kapatılır.

Ürolojide uygulanan açık cerrahiler nelerdir?

Ürolojideki ameliyatların büyük kısmı kapalı yapılabilmektedir, açık ameliyat ise tüm organlara yapılabilir. Böbreğin tamamının veya bir kısmının alınması, böbrek kanalındaki darlıklar açık ameliyatla tedavi edilebilir. Böbrek ve idrar kanalındaki taşlar günümüzde ağırlıklı olarak kapalı ameliyatla alınmakta olsa da nadir durumlarda açık ameliyat gerekebilir. İdrar torbasındaki tümörler kapalı ameliyatla alınmaktadır, ancak mesanenin tamamen alınması gereken hastalarda açık ameliyat uygulanır. Prostat ameliyatları da genellikle kapalı yapılsa da özellikle çok büyük prostatlarda açık ameliyat tercih edilebilmektedir. Prostatta kansere bağlı yapılması gereken ameliyatlar da genellikle açık tercih edilmektedir. Bunun dışında yumurtalıkları ilgilendiren ameliyatlar açık yapılmaktadır. Yine penisi ilgilendiren cerrahiler (çocukluk döneminde fark edilen, idrar deliğinin olması gereken yerin dışında bulunması ki doğuştan sünnetli ya da peygamber sünneti olarak bilinir) açık cerrahi yöntemiyle yapılır. 

Bu makale 18 Mart 2019 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Prof. Dr. Volkan İzol

Prof. Dr. Volkan İzol’un 2002 yılında Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden Tıp Doktoru ve 2008 yılında Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalı’ndan Üroloji Uzmanı unvanını almıştır. Aynı Anabilim Dalı’nda 2011 yılında öğretim üyesi olarak görev yapmaya başlamış ve 16 Nisan 2015 tarihinde doçent, 28 Ağustos 2020’de profesör unvanını almıştır. Asistanlık döneminde Avrupa Üroloji Diplomasını almaya hak kazanan İzol, uzmanlık sonrası dönemde ise minimal invaziv cerrahide bilgi ve tecrübesini artırmak üzere John Hopkins Üniversitesi’nde (ABD) gözlemci statüsünde çalışmıştır. Uluslararası ve Ulusal hakemli dergilerde yayımlanan birçok makalesi mevcut olan İzol’un yurt dışı-yurt içi bilimsel toplantıda 200’ün üzerinde sözlü bildirisi ve konuşması bulunmaktadır. Günlük pratiğinde sıklıkla Üroonkoloji ve minimal invaziv ürolo ...

Prof. Dr. Volkan İzol
Prof. Dr. Volkan İzol
Adana - Üroloji
Facebook Twitter Instagram Youtube