Toplumsal cinsiyet

Toplumsal cinsiyet

Cinsiyet y kromozomuna biyolojik olarak sahip olan erkek bireyin yani; çocuğun biyolojik anlamdaki babasının belirlediği bir faktördür. Doğuştan gelen ve cerrahi müdahale olmadan değiştirilemeyen insani bir faktör olan cinsiyet; cinsel organın ve iç üreme organlarının şekillenmesini sağlar. Erkek xy, kadın xx kromozomuna sahip olan bireydir. Biyolojik olarak sahip olunan cinsiyet eksiklik veya fazlalık değildir.

   Çocuğun yetiştirilişinden itibaren ona öğretilen ve aslında hali hazırda geçmişten bu yana toplumun yapı taşlarında bulunan toplumsal cinsiyet rolleri vardır. Bu roller aslında ilk çağlardan bu yana şekillenerek gelen, toplumun ataerkil ve anaerkil olması gibi faktörlere göre değişiklik gösteren bazı faktörlerdir. Aslına bakılırsa bir nevi rol paylaşımıdır. Örneğin eskiden avcılık ve toplayıcılıkla uğraşan ve evin yiyeceğini getirmek rolüne sahip erkeğin iş hayatına girmesi ile bu tarafa yönelmesi ya da eskiden mağarada yemeği yapmak ve evin evdeki çocuğun güvenliğini ve beslenmesini sağlayan kadının, kadının iş hayatında yer almaya başlayana kadar evin toparlanması ve çocukların kendi hayatlarını idame ettirene kadar onlarla ilgilenmesi sadece bir rol paylaşımından ibarettir. İlerleyen hayatında bu rol paylaşımına hazır olması için çocuğun oyuncak seçimi de gelecekte hayatında yer alacak görevlerine göre şekillenir. Bu şekillenme aslında kadın ve erkek olmakla alakalı değildir. Erkek çocuğunun örnek aldığı ve gelecekte onun gibi olmak istediği babası, kız çocuğunun gelecekte onun gibi olmak istediği ve örnek aldığı annesini taklit etmesinden kaynaklanır.

   Günümüze baktığımızda; pek çok erkeğin aşçılık veya pastacılık ile uğraştığını, lokantalarda pek çok garson veya bulaşıkçının erkek olduğunu görmekteyiz. Veya diğer taraftan bakıldığında kadınların da taksicilik, otobüs şoförlüğü veya inşaat mühendisliği gibi sözde erkek mesleklerinde başarılı işlere imza attığı görmekteyiz. Bunun yanı sıra karate, boks, halter gibi pek çok alanda da kadınları görmekteyiz.

   İşin özüne ve özetine gelindiğinde; mesleğin, renklerin, ev işlerinin veyahut sporun cinsiyeti yoktur. İlgi alanıyla alakası vardır. Buna ek olarak fiziksel güç üstünlüğünün de cinsiyet üstünlüğü ile ilgisi yoktur.

   Hepimizin insan olduğu ve her birimizin birbirimize ihtiyacımız olduğu gerçeğini unutmadan yaşadığımız güzel ve sağlıklı bir hayat dilerim.

Bu makale 17 Mart 2021 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Uzm. Kl. Psk. Ebru Çiftçi

Uzman Klinik Psikolog Ebru Çiftçi 1993 yılında İstanbul'da doğmuştur. 2017 yılında İstanbul Kültür Üniversitesi Psikoloji bölümünden mezun olmuştur. Çeşitli üniversitelerden Stres ve öfke yönetimi, Aile danışmanlığı, Çocuklarda oyun terapisi, Çocuklarda resim analizi, işaret dili sertifikaları bulunmaktadır. Yüksek lisans eğitimini de başarıyla tamamlayarak Uzman Psikolog unvanının sahibi olmuştur.

Uzman Klinik Psikolog Ebru Çiftçi, Şu anda Denizli'de Remedy Psikoloji merkezinde çalışmalarına devam etmektedir.

Etiketler
Cinsiyet
Uzm. Kl. Psk. Ebru Çiftçi
Uzm. Kl. Psk. Ebru Çiftçi
Denizli - Psikoloji
Facebook Twitter Instagram Youtube