Doktorsitesi.com

TİROİD NODÜLLERİNİN KANSER Mİ? İYİ HUYLU MU? OLDUĞUNUN ANLAŞILMASINDA YENİ BİR YÖNTEM: ELASTOGRAFİ

Prof. Dr. Ömer Bender
Prof. Dr. Ömer Bender
26 Nisan 20162147 görüntülenme
Randevu Al
TİROİD NODÜLLERİNİN KANSER Mİ? İYİ HUYLU MU? OLDUĞUNUN ANLAŞILMASINDA YENİ BİR YÖNTEM:  ELASTOGRAFİ

Tiroid bezinde nodül saptanması yaygın görülen bir durumdur. Tiroid nodüllerinin önemli bir kısmı iyi huylu nodüllerdir. Tiroid nodüllerinde kanser görülme oranı nodülün fonksiyonel olarak soğuk olması, nodülün çapının büyük olması, nodülün sınırlarının düzensiz olması, nodülün içinde mikro kireçlenmeler olması, nodülün hızlı büyüme göstermesi  ve hastanın daha önce baş,boyun bölgesine radyasyon uygulanmış olması  gibi nedenlere bağlı olarak artış göstermekle birlikte ortalama %5-25 oranında değişmektedir.                                                                                                           

Tiroid hastalıklarının tanısında kullanılan tiroid fonksiyon testleri, tiroid sintigrafisi, tiroid ultrasonografisi gibi yöntemler önemli bilgiler vermekle birlikte, nodülün kansermi? İyi huylumu? olduğunun kesin ayırımını yapamamaktadır. Bu nedenle tiroid bezinde nodül saptanan hastalardaki en önemli sorun bu nodülde kanser olup olmadığının anlaşılmasıdır. Bu da ancak Tiroid İnce İğne Aspirasyon Biyopsisi (İİAB) ile, yani tiroid nodülünün içine ultrason eşliğinde batırılan bir ince iğne ile nodülden hücreler alarak ve bu hücrelerin mikroskobik incelemesini yaparak sağlanabilmektedir.  İİAB nin başarı oranı yaklaşık %80 olup, %20 hastada kesin teşhis konulamamaktadır. Ayrıca İİAB invaziv ve komplikasyonları da olabilen bir yöntem olduğundan hastalar tarafından korku ve kuşku ile karşılanan bir tanı yöntemidir.            

Tiroid nodüllerinde kanser olup olmadığının iğne biyopsisi yapmadan anlaşılması yönünde çalışmalar günümüzde devam etmektedir.  Elastografi   yöntemi bu konuda ciddi bir umut ışığı olmuştur. Elastografi dokunun sertlik derecesi, kıvamı,  elastikiyeti  konusunda  bilgi veren bir ultrasonografi tekniğidir. Kanser olan nodül  iyi huylu nodüle göre 1,7 kat, normal tiroid dokusuna göre ise 5 kat daha serttir. Ultrasonografi probunun doku üzerinde oluşturduğu minimal basınç değişiklikleri ile dokuda meydana gelen esneme değişiklikleri kaydedilerek elastografi görüntüleri elde edilir. Nodülde  meydana gelen esneme ne kadar az ise nodülün sertliğinin o kadar fazla olduğu ve kanser riskinin de o kadar yüksek olduğu kabul edilir.                                                                                                                                                    

Elastografi görüntüsünde nodüller sertlik derecesine göre 5 gruba ayrılmaktadır. En yumuşak nodüller skor1, olarak sınıflandırılıp renkleri yeşil olurken, sertlik derecesi arttıkça skor yükselip renk maviye doğru değişim gösterip en sert nodüller skor5 olarak sınıflandırılıp renkleri mavi olmaktadır.

        
 

Literatürde elastografi tekniğinin tiroid nodüllerinde kanser olup olmadığını saptamadaki başarı oranları ile ilgili değişik sonuçlar bildirilmektedir (%60-100). Günümüzde elastografi henüz İİAB’nin yerini alacak kadar güvenilir bir tanı yöntemi olmasa da gelecekte gelişen teknoloji ve artan deneyim sonucu tiroid kanseri tanısında önemli bir yere sahip olacağı düşünülmektedir.        

 

Etiketler

Tiroid fonksiyon testleriTiroid fonksiyon testleri nelerdirElastografi nedirElastografi neden yapılırElastografi ne işe yarar

Yazar Hakkında

Prof. Dr. Ömer Bender

Prof. Dr. Ömer Bender

Prof. Dr. Ömer Bender, 1959 yılında Trabzon'da dünyaya geldi. Tıp eğitimini 1982 yılında İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi'nde dereceyle tamamlayarak mezun oldu. Zorunlu hizmetini 1982 ile 1984 yılları arasında Artvin'in Yusufeli ilçesinde gerçekleştirdi. Dr. Bender, 1988 yılında Genel Cerrahi Uzmanı olarak Haseki Hastanesi 1. Cerrahi Kliniği Başasistanlığına,1991 yılında Okmeydanı Eğitim ve Araştırma Hastanesi Genel Cerrahi Kliniği Başasistanlığına atandı.

Önemli Bilgilendirme

Site içerisinde bulunan bilgiler bilgilendirme amaçlıdır. Bu bilgilendirme kesinlikle hekimin hastasını tıbbi amaçla muayene etmesi veya tanı koyması yerine geçmez.