~Ortalama başlangıç yaşı 20'li yaşlardır. Yaşam boyu yaygınlığı %2-3 dolayındadır. Toplumda insanlar bir yıl içerisinde araştırılsa 1000 kişiden 15-21 tanesinde obsesif kompulsif bozukluk varlığı tespit edilebilecektir. Ancak hastalığın şiddeti azaldıkça sorun olarak algılanma oranı da azalmakta olduğundan bu oran klinik araştırmalarda ortaya çıkar. Pratik olarak insanların % 1 inin obsesif kompulsif bozukluk olduğu söylenebilir.
Zorlayıcı karakterdedirler, takıntılı düşünceler, görüntüler ya da dürtüler zihinde aniden ve isteğimiz dışında oluşur. Kasıtlı olarak ortaya çıkmazlar. İstenmezler, takıntılı düşünceler ciddi olarak rahatsız veren istenmeyen düşüncelerdir.
Direnç içerirler, takıntısı olan çoğu kişi takıntıyla mücadele içindedir. Takıntılı düşüncesini bastırmaya, kafalarından atmaya ya da tekrarlanmasını engellemeye uğraşırlar. Hatta takıntının yarattığı sıkıntıyı azaltmaya çalışmak için takıntıları tetikleyen durumlardan kaçınarak bazı ritüeller geliştirirler(sürekli el yıkama, denetleyip durma, dinsel değeri olan sözler söyleme, sayı sayma, sözcükleri sessiz biçimde yineleme).
Kontrol edilemezler, takıntılı kişiler genellikle takıntıları üzerindeki kontrollerini yitirdiklerini hissetmenin, zihinlerinin de kontrollerini yitirebilecekleri anlamına geldiğini söylemişlerdir.
Benliğe yabancıdırlar, takıntıların içeriği genellikle kişilerin temel değerlerine, etik standartlarına ya da kişiliklerine aykırıdır
Sık Görülen OKB Türleri
Bulaşma obsesyonu ve temizlik kompulsiyonu, kişinin giysilerinin ve bedeninin kir, mikrop, toz gibi etkenlerin kimyasal maddeler, idrar gibi diğer bedensel salgılarıyla bulaşacağı takıntıları ve bu takıntıların yarattığı sıkıntıyı azaltma için yaptığı davranışlardır. Kuşku obsesyonu ve kontrol kompulsiyonu, OKB’nin en sık görülen türüdür. Kişinin gaz ocağı, kapı, kilit gibi nesnelerin açık kalmış olabileceğinden, elektrikli aletlerin prizde takılı kaldığından şüphelenerek tekrar tekrar kontrol etme gereksinimi duyar.
Bazen hastaların, elinde olmadan başkalarına rahatsızlık ya da zarar vereceği, ağzından hoş karşılanmayacak sözler çıkacağı, yanındakilere zarar vereceği obsesyonları olabilir. Cinsel İçerikli Obsesyonlar, zaman zaman kişiler kendilerine, yaşlarına, toplum içinde ki yerine hiç yakıştıramadığı bir biçimde cinsel içerikli hayaller kurmaktan kendini alamaz, cinsel eylemlerde bulunacağını düşünerek korkuya kapılır. Korkularının verdiği sıkıntılardan kurtulmak için karşı cinsten uzak durmaya, cinsel içerikli konuşmalardan kaçınmaya çalışabilir. Dini içerikli obsesyonlar, özellikle dini inançların yoğun yaşandığı toplumlarda kişi, dini inanç ve düşüncelerine tam karşıt biçimde, yoğun sıkıntı yaratacak şekilde takıntılı düşüncelerden kendini alıkoyamaz.
Simetri/Düzen Obsesyon ve Kompulsiyonları, kişinin tüm yaşamında simetri gereksinimi ve düzen hakimdir.
Biriktirme ve Saklama Kompulsiyonları, kişi, ‘ileride lazım olur’ düşüncesiyle gerekli olmasa bile eşyaları biriktirebilir/saklayabilir.
OKB uzun süreli ve zamanla iyileşme dönemleri gösterebilen bir hastalıktır. Çoğu zaman sinsi başlar, kronik alevlenip yatışan bir gidişi vardır. Bu alevlenmeler çoğunlukla stresle ilişkilidir.
Tedavide ilaç ve/veya psikoterapi kullanılmaktadır. İlaç tedavisi ve davranışçı-bilişsel psikoterapinin birlikte uygulandığı durumlarda oldukça iyi sonuçlar alınabilmektedir.