Seçim Paradoksu


İnsanlar kendi zevklerine göre seçebilecekleri pek çok seçeneğe sahip olmayı ister. Daha fazla seçeneğe sahip olmayı, karar verme sürecini kolaylaştıran bir lüks olarak görürler. Süpermarkette 18 çeşit cips, Netflix’te yaklaşık 6000 film, mağazada yüzlerce kıyafet… Peki bu kadar seçenek gerçekten işleri kolaylaştırıyor mu, yoksa bunaltıcı mı oluyor?
Karar verme güçlüğü
Birçok seçenek arasından seçim yapmam gerektiğinde, çoğu zaman hiçbir şey yapmadan kalıyorum. Netflix’te film ararken saatler harcıyorum, yemek ya da aktivite seçmekte zorlanıyorum. Çok seçenek bazen karar vermeyi kolaylaştırmak yerine daha da zorlaştırıyor olabilir mi?
Amerikalı psikolog Barry Schwartz, The Paradox of Choice: Why More is Less kitabında ve TED konuşmasında bu soruna dikkat çeker. Ona göre fazla seçenek, mutluluk yerine kaygı, stres ve depresyon getirebilir. Ne kadar çok seçeneğimiz olursa, o kadar az karar verebiliriz. Üstelik, kararlarımız beklentilerimizi karşılamadığında kendimizi suçlarız. Ayrıca, her zaman “Acaba doğru seçimi mi yaptım?” veya “Ya diğerini seçseydim?” duygusuyla yaşarız.
Daha çok seçenek = Daha az memnuniyet?
Schwartz, çok seçeneğin şu olumsuz sonuçlara yol açabileceğini söyler:
- Seçim Felci (Choice Paralysis): Çok fazla seçenek, karar verememeye ve hiçbir şey seçmemeye neden olur. Bu durum, seçeneklerin sunduğu özgürlüğü keyif almak yerine kafa karışıklığı ve bunalmışlık olarak yaşamamıza yol açar.
- Tatminin Azalması: Fazla seçenek olduğunda, yanlış seçim yaptığımızda kendimizi suçlamamız daha kolay olur. Pişmanlık, kaygı ve stres artar. Sonuçta yaptığımız seçimden daha az tatmin duyarız. Daha kötüsü, seçmediğimiz alternatiflerin hep daha iyi olabileceği düşüncesi huzursuzluk yaratır.
Sonuç
Schwartz’a göre, seçenek bolluğu karar verme sürecini zorlaştırır, daha fazla çaba gerektirir ve psikolojik sonuçlarını ağırlaştırır.
Kaynakça: https://www.leidenpsychologyblog.nl/articles/paradox-of-choice
Türkçeye Çeviren – Düzenleyen: Fatih Özmez