Salkovskis'in okb modeli

Araştırmalar, müdahaleci düşüncelerin evrensel olarak ortaya çıkmasına rağmen, bireylerin çoğunluğunun müdahaleci düşünceleri sorunlu olarak görmediğini göstermiştir (Freeston, Ladouceur, Thibodeau ve Gagnon, 1991; Rachman ve de Silva, 1978; Salkovskis ve Harrison, 1984).

Salkovskis'in okb modeli

Araştırmalar, müdahaleci düşüncelerin evrensel olarak ortaya çıkmasına rağmen, bireylerin çoğunluğunun müdahaleci düşünceleri sorunlu olarak görmediğini göstermiştir (Freeston, Ladouceur, Thibodeau ve Gagnon, 1991; Rachman ve de Silva, 1978; Salkovskis ve Harrison, 1984).

Bu nedenle, obsesyonel sorunlara yol açan, araya giren düşüncelerin varlığı değil, anormal obsesyonların gelişmesinde rol oynayan başka bir faktördür.

Salkovskis'in (1985) ortaya koyduğu obsesif-kompulsif bozukluğun (OKB) bilişsel modeline göre, OKB'si olan ve olmayan bireyleri birbirinden ayıran en önemli faktör, bireyin doğal olarak oluşan müdahaleci düşünceleri değerlendirmesidir. Bu çalışma, 326 öğrenciden oluşan bir üniversite öğrencisi örneğinde, müdahaleci düşünceler ile obsesif-kompulsif belirtiler arasındaki ilişkide bilişsel önyargıların (sorumluluk, düşünce-eylem kaynaşması ve düşünce kontrolü) yanı sıra sıkıntının rolünü inceleyerek Salkovskis'in modelini test etmeyi amaçladı.

Müdahaleci düşüncelerin sıklığı ve sıkıntısı arasında önemli bir etkileşim etkisi ortaya çıktı. Ek olarak, OKB semptomlarının ölçüsü olarak Sıklık & Sıkıntı & Sorumluluk arasında önemli bir üç yönlü etkileşim bulundu. Bu sonuçlar, müdahaleci düşüncelerin değerlendirilmesinin OKB semptomlarını tahmin etmede önemli olduğunu ve dolayısıyla Salkovskis'in OKB modelini desteklediğini göstermektedir.

 

 

Bu makale 27 Aralık 2022 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Uzm. Psk. Hülya İlhan

Etiketler
Obsesif kompulsif bozukluk tedavi yöntemleri
Uzm. Psk. Hülya İlhan
Uzm. Psk. Hülya İlhan
İstanbul - Psikoloji
Facebook Twitter Instagram Youtube