Ramazan Ayına Özel Sağlıklı Beslenme Önerileri

Uzm. Dyt. Elif Melek Avcı Dursun
Uzm. Dyt. Elif Melek Avcı Dursun
19 Mart 2023276 görüntülenme
Randevu Al
Ramazan ayında beslenme nasıl olmalıdır? İftar ve sahurda dikkat edilmesi gereken noktalar nelerdir? Besin dengesi nasıl sağlanmalıdır?
Ramazan Ayına Özel Sağlıklı Beslenme Önerileri

Bedenen yaptığımız ibadetimiz olan oruç tutmak: yeterli, dengeli ve sağlıklı beslenmenin en önemli olduğu süreçlerden birini oluşturur. Temelde 5 besin grubunun kısıtlı bir zaman diliminde, bedenin gereksinimini en iyi şekilde sağlayabilmek, daha iyi ve sağlıklı bir Ramazan ayı geçirmenize yardımcı olacaktır.  

Süt ve Süt ürünleri sahip olduğu kaliteli protein içeriği ile hem sahur hem iftarda tüketildiğinde uzun süreli tokluk hissi sağlanmasına yardımcı olur. Özellikle az yağlı tercih edildiğinde günlük doymuş yağ alımını azaltmaya yardımcı olur. Tüm yaş gruplarının süt ve süt ürünlerinden ortalama 3-4 porsiyon tüketimi önemlidir. 1 bardak süt, 1 bardak kefir, 1 kase yoğurt ve 1 porsiyon peynir tüketimi ile günlük yüksek kalitede protein alımı sağlanırken bunun yanında kalsiyum, fosfor, çinko ve B grubu vitaminlerinin gereksinimi önemli ölçüde karşılanır.

Et, tavuk, balık, yumurta, kurubaklagiller, yağlı tohumlar ile sert kabuklu yemişler iyi birer protein, demir, çinko, fosfor, magnezyum gibi mineraller ile B1, B6, B12 ve A vitamini kaynağıdır. Hücre yenilenmesinin sağlanması, büyüme ve gelişmenin desteklenmesi, sinir – sindirim ve bağışıklık sisteminin düzenlenmesinde ve kan yapımında önemli bir besin grubudur. Yine yağlı balıkların tüketilmesi ile omega – 3 yağ asitleri kalp – damar hastalıklarına karşı koruyucu özellik gösterir , haftada mutlaka 2 kez tercih edilmelidir. Fakat işlenmiş et ürünleri olan salam – sosis – sucuk vb gibi ürünlerden uzak durmalıyız. Öneriler günlük kırmızı et tüketiminin 50 gramı geçmemesi yönündedir. Aynı zamanda kırmızı et üretimi sera gazı salınımında olumsuz etkilere sahiptir. Yine çeşitli kalp-  damar hastalıklarına yakalanma riskini artırdığından, tüketimi en aza indirilerek , yağsız pişirilmelidir. Özellikle Ramazan ayında kıymalı, etli yemekler çok daha fazla tercih edilirken , balık tüketimi en az seviyededir. Bu grupta yer alan Yumurta özellikle sahurda tüketildiğinde ertesi gün uzun süre tokluk hissine yardımcı olur. Yumurta içeriğinde bulunan lesitin ile karaciğeri korur ve beyin işleyişini destekler. Yumurta max. 5 dk pişirilmeli ve etrafındaki yeşil halkanın oluşumu engellenmelidir (demirsülfür).

Ramazan ayının vazgeçilmezi olan kuru baklagiller, yüksek posa  içeriğinden dolayı uzun süre tokluğa, sindirim sisteminin iyi bir şekilde çalışmasına ve iyi protein alımına destek olur. Baklagilleri tahıllarla birlikte tüketerek beslenmenizin protein kalitesini yükseltebilirsiniz. B12 hariç diğer B grubu vitaminlerden oldukça zengindirler. Aynı zamanda C vitamini kaynağı olan besinlerle tüketilmeleri ile bileşiminde yer alan demir ve kalsiyum biyoyararlılığı artar! Pişme suyunu dökmeyin! Günlük 150 gr baklagil tüketimi Kan şekerini dengeler, kolesterol düşürür! Kansere karşı korur.

Fındık, ceviz, badem gibi yiyecekler sert kabuklu yemişler; susam, ayçiçeği-kabak çekirdekleri yağlı tohum olarak adlandırılır. Bunlar; B grubu vitaminler, mineraller, yağ ve proteinden zengindir. Kolesterol içermeyen bu besinler kalbi korur! günlük 30 gr çiğ – tuzsuz kuruyemiş tüketimi ile kalp – damar hastalıkları ve kanser riskini en aza indirin! Sahurda veya iftardan sonra tercih edebilirsiniz.

 

Taze sebze ve meyveler biyoaktif bileşenler yönünden çok zengindir:  kronik hastalıkların etiyolojisinde rol alan (vücut için zararlı sayılan) serbest radikallerin yol açtığı oksidatif strese karşı

koruyucu etki gösterir ve vücuttan bazı zararlı maddelerin atılmasına yardımcı olurlar.  Taze sebze ve meyvelerde bulunan antioksidan vitaminlerle birlikte biyoaktif bileşenler hücre yenilenmesini destekler.  Biyoaktif bileşenler DNA yapısında yer alan telomerlere hem de fizyolojik ve mental sağlıkta koruyucu etki göstermektedir. Meyve suyu, kuru meyve gibi besinlerin tüketimi yerine taze meyve tüketimine özen gösterilmeli ve günlük gereksinime göre 3-4 porsiyon tüketilmelidir. Sebzelerin pişmiş standart bir porsiyonu 150 g olup 25-85 kkal enerji sağlar. Meyvelerin standart

bir porsiyonu yaklaşık 50-100 kkal sağlar. Düşük kalorili olmaları ve kolay ulaşılabilme özellikleri ile bu grupta yer alan besinleri sahurda , iftarda ve iftardan 2 saat sonraki ara öğünde mutlaka tüketmeliyiz. Ramazan ayında meyvelerden hazırlanmış şekersiz hoşaf ve kompostolar sindirimi destekler, susuzluğu giderir.

 

Ekmek ve tahıllar Tahıl grubu; ekmek, pirinç, makarna, erişte, kuskus, bulgur, yulaf, arpa ve kahvaltılık tahılları içerir. Bu yiyecekler buğday, yulaf, pirinç, çavdar, arpa ve mısır gibi tahıllardan yapılır. Tahıllar temel karbonhidrat kaynaklarımızı oluşturur ve beslenmemizde önemli yer tutar. Tahıl tüketimi başlıca un şeklinde olur. Tahıl tanesi; kabuk, rüşeym ve endospermden oluşur. Tam tahıl ifadesi tahıldaki bu üç bileşeni belirtir. Tam tahıllar demir, magnezyum, selenyum, B vitaminleri ve diyet posası (lif) kaynağıdır. Tam tahıl tüketiminin kalp-damar hastalığı, bazı kanserlerin riskini ve Tip 2 diyabet sıklığını azaltabilmekte ayrıca düşük vücut ağırlığı ile ilişkili olduğu bilinmektedir. Diyet posası yüksek olan tam tahılların seçiminin ek sağlık yararları da vardır. Dolayısıyla beslenmemizde Tamtahıllı ürünleri tercih etmek başta obezite, tip2 diyabet, kalp – damar hastalıkları vb bir çok sağlık sorununa karşı koruyucu özellik gösterir. Uzun süre tokluğu sağlamak için bu grupta yer alan besinlerden tam tahıllı olanları tercih etmeliyiz. Tambugday ekmeği , Tam  buğday makarnası , tam tahıllı unlar vb gibi… Fakat Ramazan pidesi çoğu zaman beyaz undan üretildiği için Ramazan ayında ortaya çıkan bazı kilo problemleri, tüketim porsiyonuna dikkat edilmemekle beraber bu durumla açıklanabilir.  Aynı zamanda sindirim sorunlarının gelişmesine neden olabilir. O nedenle Ramazan pidesini ya kendimiz tam buğday unu ile yapalım ya da haftada max. 3 kez 60 gr kadar tüketelim.

Tahıllar günde ortalama 3-7 porsiyon tüketilmelidir. Tüketilecek miktar bireyin vücut ağırlığı, yaş, cinsiyet ve fiziksel aktivitesine göre değişir. Bu grupta yer alan besinler A ve C vitaminlerinden fakir olduğu için mutlaka yanında diğer besin gruplarından tercih edilmelidir.

 

Yemekler hazırlanırken; et grubu besinler yağ eklenmeden hazırlanmalı, pişirme öncesi görünen yağları ve derileri ayıklanmalıdır. Etsiz yemekler, kişi başı 1 silme tatlı kaşığı zeytinyağı ile pişirilmelidir. Yağ tercihi doymamış yağlardan olmalı, hayvansal yağlar kullanılmamalıdır.

 

Şeker grubunun tüketimi en aza indirilmeli, tatlı tercihleri az şekerle hazırlanmış, hazmı kolay sütlü tatlılardan yana olmalıdır. Günlük şeker alımı enerji ihtiyacının %5’i civarında olmalıdır. Gizli şeker kaynağı gıdalara dikkat edilmelidir.

 

Ramazan ayında dikkat edilmesi gereken en önemli husus ise su tüketimi ve dehidratasyondur. Su dengesinin sağlanması ağırlığımızın kilogram cinsinden 35 mL su ile çarpılması ile hesaplanabilir. Erkeklerde ortalama 3lt, kadınlarda 2.5lt kadar günlük su tüketilmesi önerilir. İdrar rengi ne kadar koyu ise su tüketimi bir o kadar yetersizdir. Su dışındaki içecekler çay, kahve, bitkisel çaylar, süt, ayran, kefir, meyve suyu, sebze suları, soda, maden suyu, şeker eklenmiş gazlı içecekler, yapay tatlandırıcı eklenmiş içecekler (light – diyet içecekler), enerji içecekleri, sporcu içecekleri su ihtiyacını değil günlük sıvı ihtiyacını karşılar. Özellikle ramazan ayında iftara başlarken 2 bardak su tüketilmeli, sonra 1 kase çorba içilmeli ve 5 dk kadar ara verilmelidir. iftardan sahura kadar olan süreçte günlük su tüketimi ihtiyacı karsılanmalıdır. Bu süreçte diüretik etkisi olan, çay – kahve – bitki çayları en az tüketilmelidir. Öğünler sonra sindirimin kolaylaşması adına rezene çayı tercih edilebilir. Asitli – gazlı içeceklerin tüketimi bu dönemde en aza indirilmelidir.

 

Ramazan ayı boyunca; salamura edilmiş, tuzlu, acı, ekşi tatları olan gıdalar tüketilmemelidir. Mide asit salgısını artırabilecek veya hassasiyet oluşturabilecek besinler en aza indirilmelidir. Sağlıklı keyifli ve huzurlu bir Ramazan ayı geçirmek adına önerilerimizi lütfen dikkate alınız..

 

 

Uzman Diyetisyen Elif Melek Avci Dursun

 

Etiketler

Ramazanda beslenmeRamazanda beslenme düzeniRamazanda suyun önemiRamazanda tatlı tüketimiRamazanda kilo almaOruç tutanların beslenmesi

Yazar Hakkında

Uzm. Dyt. Elif Melek Avcı Dursun

Uzm. Dyt. Elif Melek Avcı Dursun

1994 yılı Bolu doğumludur. Lise öğrenimini 2012 yılında birincilikle tamamladıktan sonra kazandığı Beslenme ve Diyetetik bölümünden 2016 yılında mezun olmuştur. Başkent Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü, Yüksek Lisans Programını GESTASYONEL DİYABET ve BESLENME alanında tamamlayarak 2019 yılında Uzman Diyetisyen ünvanı almıştır. Aynı yıl Başkent Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü Doktora Programına başlayarak akademik eğitim hayatına devam etmektedir. Endokrinoloji alanında doktora tezini hazırlamaktadır. Beslenme ve Diyetetik Bölümü ile beraber Anadolu Üniversitesi’nde Sağlık Kurumları İşletmeciliği Bölümünü tamamlamış, Hacettepe Üniversitesi İktisadi İdari Bilimler Fakültesi’nde Sağlık Yönetimi Bölümü’ne devam etmektedir. 2016 yılından itibaren Özel Sağlık kuruluşlarında Diyetisyenlik mesleğine başlamış, 2018’de DİYETEMA BESLENME VE DİYET DANIŞMANLIK MERKEZİ’ni kurmuş, Ankara Bağlıca semtinde yer alan diyet danışmanlık merkezi bölgenin ilk diyetisyenlik ofisi olmuştur. Beslenme ve Diyetetik alanında bir çok konu hakkında düzenlenen 40’dan fazla kongre, seminer, konferans ve eğitimlere katılmıştır.Gebelik Döneminde Beslenme, Emziklilik Döneminde Beslenme, Sağlıklı Beslenme, Okul Öncesi Dönemde Beslenme, Okul Çağında Beslenme, Adölesan Beslenmesi, Sporcu Beslenmesi, Toplu Beslenme Sistemleri hakkında sunum – eğitim çalışmaları yapmıştır ve Kurumsal Eğitimler vermeye devam etmektedir. Ulusal ve uluslararası eğitim platformlarında akademik eğitimler düzenlemektedir. Beslenme ve Diyetetik alanında gerçekleştirilen online eğitim ve konferanslara konuşmacı olarak katılmaktadır. Üniversiteler, Liseler ve Çeşitli Eğitim
Kurumlarında Konuşmacı ve danışman olarak yer almaktadır. Radyovizyon 93 Frekansında Her Cuma Diyet Zamanı Programını sunmustur. TV8 Ekranlarında Sekizde Sağlık Programında Uzun Süre Yer Almış tır. Beyaz Tv’de çeşitli programlarda sunuculuk yapmıştır. Hafta içi her gün Beyaz Tv Ekranlarında Kendi ismi ile Elif Melek’le Şeffaf Sohbet Programını Sunmuştur. Pazartesi
sabahları Beyaz Tv Ekranlarında Kendi ismi ile Elif Melek’le Sağlık Zamanı Programını Sunmaktadır. Çeşitli gazetelerde köşe yazarlığı yapmaktadır. Ankara Life, Klass Magazin, Dyt Mag, Bitter Dergisi, Mag Dergi, XL Magazin, Mayatta, Lezzet Dergisi, BOM Magazin vb birçok prestijli dergide yer almıştır. Hürriyet, Milliyet, Takvim, Sabah Gazetesi, CNN TURK, Türkiye Gazetesi gibi ulusal ve yerel gazetelerde uzman görüşüne yer verilmiştir. Aynı zamanda internet gazeteleri ve dijital platformlarda basın haberleri yayınlanmıştır. Aynı zamanda birçok TV ve Radyo Programlarına katılım sağlamıştır. CNN TURK, TRT Radyo, TRT Haber, Kanal D, TV 100, TV 8, TV 8.5, EURO Star, Diyanet TV, Bengü Türk TV, ATV Ana Haber, Dost TV, Haber Global, Ülke TV, Kanal 7, Beyaz TV, SHOW Ana Haber, Kanal 24, TGRT HABER, AHaber vb yayınlarda uzman görüşü vermiştir. 2021 Yılı ’nda ANKA Ödülleri Ankara’nın En Başarılı Diyetisyeni ödülüne layık görülmüştür. 2023 yılında iki kez En iyi Çıkış Yapan Diyetisyen, 2024 yılında ise yılın Diyetisyeni ödüllerini almıştır.

Önemli Bilgilendirme

Site içerisinde bulunan bilgiler bilgilendirme amaçlıdır. Bu bilgilendirme kesinlikle hekimin hastasını tıbbi amaçla muayene etmesi veya tanı koyması yerine geçmez.