Ozon, 3 oksijen atomundan oluşan bir kimyasal maddedir.
Her ne kadar 1840 yılında Christian Schönbein tarafından keşfedilmiş olsa da 1900 yılında Nikolai Tesla tarafından ilk ozon jeneratörü patenti alınmış ve 1902 yılında Clarke tarafından farklı hastalıkların tedavisinde kullanılmaya başlanmıştır.
Oda havası şartlarındaki kötü kokusu nedeniyle ismini Latince “kötü koku” anlamına gelen “Ozein”den almıştır.
Herhangi bir hastalık durumunda uygun major, minör veya lokal ozon uygulamalarının konusunda yetkin, sertifikalı bir hekim tarafından uygulanması önerilmekle beraber Sağlık Bakanlığı tarafından onaylanan üniversitelerce verilen sertifikaya sahip hekimler tarafından uygulanması gerekir.
Antibakteriyel, antiviral ve antifungal etkinliğinin yanı sıra immün sistemimizi (bağışıklık sistemi) doğru çalıştırır, dokuların oksijen düzeyini arttırır, vücudun onarım mekanizmalarını uyararak doku yenilenmesini kolaylaştırır, ağrı kesici ve iltihabı baskılayıcıdır.
Bu özellikleri sayesinde;
Yaşlanmayı geciktirir.
Metabolizmayı hızlandırarak hızlı kilo vermeyi sağlar.
Gözaltı torbalarını azaltır.
Hücrelere daha çok oksijen ulaştırarak cildin daha parlak ve diri kalmasını sağlar.
Vücuda enerji vererek doping etkisi yapar.
Bağışıklık sistemini güclendirerek hastalıkları engeller.
Antioksidan enzimleri aktive eder.
Vücudun fiziksel gücünü ve eforunu arttırır.
Kan dolaşımını ve tansiyonu düzenler.
Zararlı bakteri, virüs ve mantarların vücuttan atılmasını sağlar.
Yoğun detoks etkisi ile kimyasal zararlıların vücuttan atılmasını sağlar.
Cinsel gücü arttırır.
Beyine giden oksijen miktarını arttırarak daha mantıklı düşünmenizi ve hayatta daha başarılı olmanızı sağlar.
Birçok depresif rahatsızlığa iyi gelir.
Saç dökülmesini yavaşlatır.
Ciltteki yara ve sivilceleri iyileştirir.
ve
Allerjiler
Akne tedavisi
Skar dokusu / yara izlerinin giderilmesi
Diyabet
Ateroskleroz
Fibromiyalji
Yüksek kolesterol
Dolaşım sorunları
AIDS
Abse tedavisi
Tümör ve kanser tedavisine destek
Karaciğer sirozu
Sistit
Yatak yaraları
Gangrenler
Raynaud Fenomeni
Herpes Enfeksiyonu
Kolitler
Osteomyelit
Parkinson Hastalığı
Yara iyileşmesi
Eklem hastalıkları
Hemoroid, fissür, fistül
gibi pek çok hastalığın tedavisinde kullanılır.
Major otohemoterapi:
Aynen serum takılması gibi açılan bir damar yolu vasıtasıyla alınan kanınız doktorunuz tarafından belirlenen ozon miktar ve dozuyla ozonlanarak aynı serum seti içinden damarr dolaşımınıza geri verilir. Tahmin edeceğiniz gibi neredeyse hiç canınızın acımadığı bu yöntemi düzenli aralıklarla doktorunuz kontrolünde yaptırdığınız takdirde yukarıda sayılan bütün faydaların gün be gün karşınıza çıktığını göreceksiniz.
Minör otohemoterapi:
Daha çok allerjiler, astım gibi bağışıklık sistemi kökenli hastalıkların iyileştirilmesinde kullanılan bu yöntemde ise yine damarınızdan alınan çok az miktarda kan ozonla karıştırılarak kalçanıza, kas içi olarak enjekte edilir. Çoğunlukla major otohemoterapiyle birlikte uygulandığı gibi tek başına da uygulanabilir.
Lokal ozon enjeksiyonları:
Cilt gençleştirme, kırışık giderme, bölgesel zayıflama, selülit tedavisi, ağrı tedavisi, eklem rahatsızlıkları, yara iyileşmesi gibi çok sayıda amaç için kullanılabilen bu yöntemde doktorunuz ihtiyaç duyulan bölgeye doğrudan ozon gazını enjekte eder. Ksa zamanda gözle görülür değişiklik sağlayabileceğiniz bu uygulama dokunun dolaşımını ve oksijen seviyesini arttırarak doğru bir şekilde kendisini düzenlemesine yardımcı olur.
Rektal ozon insuflasyonu:
Adından da anlaşılabileceği gibi rektumdan içeri ozon gazı verilerek uygulanan bu ozonterapi yöntemi hem lokal olarak bağırsaklarla ilgili sorunlarla kullanılabileceği gibi (poliposis koli, crohn hastalığı, ülseratif kolit, hemoroid, anal fistül, anal fissür vb) damar yolunda sorun olan ya da bakımı zor olan hastalarda sistemik ozonterapi amacıyla da uygulanabilir, major otohemoterapi benzeri etkiler alınır.
Ozon Sauna
Kişiye özel bir kabinde sıcak ve su buharı vasıtasıyla genişleyen gözeneklerden içeri ozon difüzyonu sağlanarak uygulanan bu yöntemle en büyük organımız olan deriyi ozonterapi aracı olarak kullanıyoruz. Aktif olarak toksinlerden arınırken ciltteki dolaşım sayesinde de kanımızda ozon ve dolayısıyla oksijen seviyesini arttırıyoruz. Toplam 20dk süren ve haftada 2 ya da 3 kez yapılan bu uygulama ile iğne vb hiçbir tıbbi cihaz kullanmadan ozonun faydalarından yararlanabilirsiniz.