Özgüven; bir kişinin kendine inanması ve kendine güvenmesidir. Özgüvenli insanlar kendine karşı daha iyimser daha olumlu ve daha tamamlayıcı düşüncelere sahip insanlardır.
Mesela; bir dans kursuna yazılmayı düşünüyorsunuz ben yapabilirim veya yapamam gibi düşünceler sizin özgüveniniz kendi becerilerinize duyduğunuz güvenle alakalıdır. Bu temelde sizin kendinizle alakalı inançlarınızla alakalıdır. Eğer kendiniz ile alakalı iyimser, olumlu düşüncelere sahipseniz özgüvenli insansınızdır demektir. Veya başarısız olacağınıza inanıyorsanız kendiniz hakkında kötümserseniz özgüvensiz olacağınız anlamına geliyor. Bunada baktığımızda özgüvenin bir inançla alakalı olduğunu görmekteyiz. Yani illa hayatın içinde somut kayıtlar olmasına gerek yoktur. Özgüven kendinizi nasıl gördüğünüzle, nasıl davrandığınızla, kendinize nasıl inanıp inanmadığınızla alakalıdır. Size özgüven kazandıracak şey kendi mentalitenizdir.
----ÖZGÜVENİ ENGELLEYEN FAKTÖRLER----
1-) KARAMSARLIK: Kişinin hayata ve kendisine dair düşüncelerinin negatif yönde olmasıdır. Dünya da ki acıları, negatifleri, kötülükleri ve olumsuz şeyleri daha fazla görmekte ve daha fazla onları algılamakta. Karamsar insanlar obsesyon ve anksiyete yaşarlar. Hayata dair güzel şeyleri görmezler. Karamsarlıkla özgüven oluşturmak mümkün değildir çünkü hemen hemen her konuda beynimiz bizi sabota edicek ve başarısız olucaz. Örneğin; ben bunu başaramam derseniz ve çaba göstermezseniz sonuç olarak başaramazsınız.
Sürekli şikayet eden, kötü konuşan, başkalarını eleştiren biriyseniz yani olaylara hep kötü yönden kendi açınızdan bakıyorsanız, burada kendinizi sorgulamanız gerekiyor. Nereden baktığınızı gözden geçirmeniz gerekir. Sorununuzun köküne inerek neden karamsar olduğunuzu bulmanız gerekiyor. Yani bir olayda her zaman kötümser bakıyorsanız sorun sizdedir. Çünkü hayat böyle bir yer değil. Öncelikle kendi mentalitenizi değiştirmelisiniz. Kendinize karşı iyimser olmalısınız, yapıcı ve motivasyon yükseltici yaklaşmalısınız.
2-) YANLIŞ YETİŞTİRİLME ŞEKLİ: Yetiştirilme şeklimiz,karakterimizin oluşmasında ve alışkanlıklarımızın oluşmasında çok büyük bir öneme sahiptir. Doğru ve etkili yetiştirilmeyen çocukların ilerde birey olduklarında çok daha fazla özgüven problemi yaşadıklarını ve hayatla baş etmekta zorlandıklarının ve önlerine çıkan sıkıntılarını aşmakta zorlandıklarını görmekteyiz. Bunlar yetiştirilmeyle sebep-sonuç ilişkisi içerir. Yanlış yetiştirildiysek ergenlikte ve çocuklukta utangaç, çekingen ve sıkılgan olmamız çok doğaldır. Yapabileceğimiz en iyi şey geçmişi bir kenara bırakmak ve şimdiye, şuana odaklanmamız gerekir. Genelde bir çok kişi ya geçmişe çok odaklanıyor yada gelecek ile ilgile çok fazla hayal kuruyor. Doğru olan şey ise ‘’Şuan ne yapabilirim? Kendimi nasıl geliştirebilirim? Hayatımı nasıl güzelleştirebilirim? Kendimi nasıl ileriye taşıyabilirim? ‘’ gibi şeylere odaklanmaktır. Yanlış yetiştirilme konusunda sizin hiçbir günahınız ve kabahatiniz yoktur. Ancak bu durumusürekli bahane edip konuşmak kendinize yapabileceğiniz en büyük kötülüktür. Kontrolümüz dışında bir şeye odaklanmaktansa enerjimizi değiştirebileceğimiz şeylere odaklanma kendimiz ve enerjimiz açısından en faydalı durumdur.
3-) MENTAL ZAYIFLIK: Bir insanın hayatın getirdiği zorluklara karşı dik duramaması, onlarla baş edememesi ve çözememesidir. Mental olarak zayıf olduğumuzda bu durum hayatımızdaki başarılarımızı etkiler, özgüven kazanamayız ve hayatta ilerleyemeyiz. Mental olarak zayıf olduğumuzda özgüveni geliştiremeyiz çünkü karşımıza elbet olumsuzluklar çıkacaktır ve hayatın bu yönüyle baş edemediğimizde bu yön daha fazla üstümüze gelmekte ve bizi sıkıntıya sokmaktadır.
Mental zayıflığın nedeni; hayata bakış açımızdır. Hayata karşı nereden baktığımız, ona nasıl reaksiyon gösterdiğimiz mental gücü belirler. Bir çok insan yaşadıklarından ders çıkarmıyor. Kendi hatalarımıza bakmıyorsak, hayatın içindeki o bilgelikten bir şey öğrenmiyorsak mental olarak güçlenme fırsatını kaçırıyoruz demektir. Mental olarak güçlenmediğimizde hiç beklenmedik anda olumsuz bir olayla karşılaştığımızda, stresle baş edemez, problemi çözemez ve o zaman hayatımızı kendimize zehir ederiz. Mutluluk elimizden gider ve gerçekte böylece açının merkezi ve kaynağı haline gelirsiniz. Bir çok insanın bu durumda bağımlılığı artar. (Alkol, madde, sigara vb.) Mental gücü azaltmak genel olarak hayat bakış açınızla alakalıdır. Kendinize olan inancınız mental gücünüzü belirler ve hayataki tecrübeleriniz sizi bu konuda destekler. Eğer tecrübelerinizden bir şey öğrenmiyorsanız mental sorun yaşarsınız ve bu durumda hayat kaliteniz düşer.