Öfke, umutlara hayallere gitmeyi geciktirir. Bedeni ruhu ezer, küçültür yok eder insanı. Paylaşmayı, anlaşmayı, hayatı öğrenmeyi, mutlu etmeyi, mutlu olmayı geciktirir. Yeteneklerini, yaratıcılığını ve hayata katacaklarını, hayat amacını durdurur. Hayata güvenmeyen ve hep hayattan almaya odaklı, vermeyi, paylaşmayı bilmeyen aslında hayat korkuları olan ve hayatı canavar gibi görüp kendini bu canavara karşı korumaya çalışırken canavar olan ruhtur öfkeli olan. Korkmak yerine sabırla beklemeyi ve bekleyince gelenin en iyisi olduğunu bilmeyi, gelmezsede gelecek daha iyi şeylerin olduğunu bilen ruh ne kadar huzurludur. Sabırlı, teslimiyette ve olmayıncada eski yolu bırakıp, kabule geçip yeni yoluna giden ruh, ne çok büyür ne çok gelişir ve öğrenir bilirmisiniz? Ben bildim, öğrendim bunları ve bana bunu öğreten herkese binlerce kez teşekkür ettim. Yüzlerine değil. Direk ruhumdan ruhlarına. Öfke ile güçlü olunmayacağını, aslında önünde kocaman bir engel ve dağ olduğunu görmeyi öğrenince, öfkeyi bırakıp sadece çözerek bakarak görerek bu hayat yolculuğuna gitmek ne güzeldir. Tren yoluna giderken sen içinde gideceğin yeri hayal et. Pencereden bakarken yollardaki kötülere değil, iyilere güzellere bak. Gülümse tat al ve yolculuğunu sadece izle. Hayal ettiğin yere geldiğinde mutlu ol. Hayalin gibi bir yere gelmedin mi? Olsun yolda gördüklerin, öğrendiklerin ve ruhunu sevindirmen sana yeter. Sakın kırılma hayata. Al bir bilet ve yeni yollara ve hayallere devam et. Çünkü sen bu hayata sevilerek ve istenerek gönderildin. Sen isteyerek geldin. Çünkü sen bu hayatta sevilerek karşılandın. Sende bu hayatı, korkarak güvenmeyerek kızarak değil. Severek ve güvenerek karşıla ?? HOŞGELDİK HAYATA
Öfkelendiğim zaman