Migrende dikkat edilmesi gerekenler ve tedavisi

Migrende dikkat edilmesi gerekenler ve tedavisi

MİGREN

 

Migren, tüm başağrısı hastalıkları içinde doktora en fazla başvuru nedeni olan durumdur. Migren tanısı için özel bir laboratuvar testi veya radyolojik inceleme yoktur. İnsanlık tarihi kadar eski bir hastalık olan migren toplum için oldukça önemli bir sağlık sorunudur, Dünya Sağlık Örgütü tarafından en çok kısıtlılık yapan hastalıklar arasında ele alınmıştır. Kadınların yaklaşık % 20'sinin, erkeklerin ise % 8'inin migrenli olduğu bilinmektedir. Atak sırasındaki olumsuz etkileri dışında da okul ve iş performansında düşme ve sosyal problemler gibi kronik etkileri vardır.

 

Karakteristik özellikleri tekrarlayıcı olması, atağın ilaçsız olarak 4 saatten fazla sürmesi (ve 3 günden az), tek yanlı oluşu (%80 hastada), zonklayıcı olması, atak sırasında sıklıkla ışıktan ve sesten rahatsızlık, merdiven çıkma gibi fiziksel eylemlerle ağrıda artış, ağrıya sıklıkla bulantı veya kusmanın eşlik etmesi, ağrının orta şiddette veya şiddetli olmasıdır. Migren çoğu kez öncesinde bir nörolojik defisit olmaksızın ortaya çıkarken (aurasız migren), migrenli hastaların %10–15 kadarında ağrıların hemen öncesinde 5–60 dakika arası süren, geçici nörolojik belirtiler görülebilir (auralı migren). En sık görsel (hemianopsi, beyaz ışıklar görme, kırık çizgiler görme gibi) veya dilde-yüzde-kolda uyuşma, güçsüzlük, konuşmada bozulma gibi bulguların birkaçı veya baş dönmesi gibi diğer arka sistem bulguları, hatta uyanıklık kusuru şeklinde aura olabilir. Hemen ardından veya 1 saat içinde ağrı ortaya çıkabilir ya da aurayı nadiren başağrısı izlemeyebilir. Migren atakları çoklukla epizodik ataklar şeklinde gelirken, en az 3 aydır her gün veya günaşırı olacak şekilde kronikleşmiş olarak da görülebilir. Bu durumun en büyük nedeni ağrı kesici ilaç aşırı kullanımıdır. Böyle bir durumda ağrı kesicilere en az 2 ay gibi bir süre ara verilmeden ağrıların kontrolü mümkün değildir ve ağrı kesiciler aşırı kullanıldığı sürede yapılan profilaktik tedavi çabaları da çoğu kez başarısızlıkla sonuçlanır.

Migren atakları, çoğunlukla günlük alışkanlıklarda yapılan  bir düzensizlik sonrası  ortaya çıkan çok şiddetli baş ağrılarıdır. Özellikle uyku ve açlık durumlarında atakların sıklaştığı görülür. Bu ataklar; şiddetli, zonklayıcı,yarım veya bütün baş ağrısı, bulantı, ışık ve sesten rahatsız olduğu baş ağrıları şeklinde görülür. Toplumumuzda oruç tutulduğu zamanlarda, özellikle ilk gün baş ağrısı migren ataklarının sıklaştığı görülür. Bu genelikle ilk günlerde sadece olur, bünye bu düzene alıştıktan sonra migren hastaları sorun yaşamazlar.

 Migren tedavisi toplumda bilinenin aksine tedavisi olan, doğru bir tedavi aldığı zaman tam iyileşen bir durumdur. Ancak yaygın olarak tedavisi çokça yanlış yapılan bir durumdur. Aşırı ilaç ağrı kesici kullanımı migren ağrılarını daha da arttırmaktadır.

 Migrende Botox uygulaması tedaviye yeni giren bir uygulmadır. Migrende botox tedavisi nöroloji uzmanlarınca yapılmalıdır. 

  migren tedavisi, medikal tedavisinin yanında yaşam alışkanlıkları rehabilitasyon tedavisi de yapılmaktadır. Ayrıca tamanlayıcı diğer tıp yöntemleri de uygulanabilmektedır.

 

 

Bu makale 19 Mart 2019 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Uzm. Dr. Mehmet Emin Çakır

Uzm. Dr. Mehmet Emin ÇAKIR, lisans öncesi öğrenimlerinin ardından İstanbul Cerrahpaşa Tıp Fakültesi'nde başladığı tıp eğitimini 1992 yılında başarıyla tamamlayarak Tıp Doktoru unvanı almıştır. İhtisasını ise, İstanbul Fatih Sultan Mehmet Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde tamamlayarak Nöroloji ( Beyin ve Sinir Hastalıkları) Uzmanı olmuştur.

Uzm. Dr. Mehmet Emin ÇAKIR, mesleki çalışmalarına İstanbul'da bulunan özel muayenehanesi'nde devam etmektedir.

Uzm. Dr. Mehmet Emin Çakır
Uzm. Dr. Mehmet Emin Çakır
İstanbul - Nöroloji (Beyin ve Sinir Hastalıkları)
Facebook Twitter Instagram Youtube