Sayın Ayşe Arman’ın Mayıs 2010’da Hürriyet gazetesinde yayınlanan “Memelerinizi bu cihaza teslim edin” başlıklı yazısı ile ilgili görüşlerimi kendisiyle paylaşmıştım. Kamuoyunu yanıltan mesajlar içeren söz konusu yazıya eleştirilerimi Doktor Sitesi ziyaretçilerine de duyurmak isterim.
Keşke Ayşe Arman memelerini, söz konusu yazısında bahsettiği ‘cihaza‘ değil de aynı yazıda resmini yayınladığı ‘radyoloğa ‘ teslim edebilmiş olsaydı! Yaygın söylenenin ve yaygın yapılanın yeterince sorgulanmadan “doğru” kabul edildiği bir ülkede gazetecilerin bile kolayın çekiciliğinden kendilerini alıkoyamadıkları ortada.
Açıkçası Türkiye, sıklıkla uygun yerde ve uygun şekilde kullanılmayan yüksek teknoloji ürünlerinin çöplüğe çevirdiği bir ülke haline getirildi.
Kamuoyunda yaratılmaya çalışılan algının aksine, tıbbi cihazlar kanseri bulmazlar!
Kanseri bulan ya da memenizde ne olup bittiğini söyleyen, yani TANIYI KOYAN, cihazlar değil, radyoloji uzmanı doktorlardır! Açıklamaya çalışayım; Radyolojide kullandığımız herhangi bir cihaz bir yazarın kaleminden, bir terzinin dikiş makinesinden, bir cerrahın bistürisinden … daha fazla bir şey değildir! Çok kıymetli kumaşınızı diktirmek için iyi terzi ararsınız; “aman dikiş makinesi filanca markanın falanca modeli olsun” demezsiniz, öyle değil mi? Cihazlar ve aletler elbette önemlidir, hatta şarttır, ama onu kullanan kişilerin uzmanlığının yerine konabilir mi? Bu akşam yemeğinizi tavanız mı pişirecek yoksa siz mi?
Meme konusundaki hatalı önyargıların nedeni kadınların meme kontrolları için radyoloğa değil de başka uzmanlara gitmeleri ve onlardan “git, bir mamografi/US yaptır da getir” direktifi almalarıdır. Böylece radyolojik tanıyı “yapanın” değil de “isteyenin” koyduğu, radyolojinin cihazdan ibaret, radyolojik yöntem ve tanının ise standart olduğu algısı (kasıtlı olarak) yaratılmaktadır. Biliniz ki meme hastalıklarında tanı sadece radyolog tarafından konur/konmalıdır. Radyologlar dışındaki uzmanların radyolojik yorumları onlara sorumluluk getirmez ve ihtiyatla karşılanmalıdır!
Radyolojik yorumlar standart değildir, yani bir radyologdan diğerine çok değişebilir. Bir radyolog bir meme lezyonuna “şüpheli” yorumu yapıp biyopsi önerirken bir başkası aynı cihazda çekilmiş aynı görüntüler üzerine “iyi huylu, evinize gidin” diyebilir. Farkı yaratan, tıbbın diğer bütün dallarında olduğu gibi, radyologların bilgileri, deneyimleri, tarz ve niyetleri arasındaki farklardır. Bir gazete yazarını diğer yazarlardan ayıran özellikler de benzer değil mi? Kadınlara tavsiyem, bir radyoloji muayenesinin güvenilirliğini cihazlara değil, raporun altındaki isim ve imzaya bağlamaları, radyologlarını özenle seçmeleridir! Çünkü imza, “bu radyolojik muayene benim yetki ve denetimim altında yapıldı; kullanılan yöntemin doğruluğundan, radyolojik yorumlardan, bu hastaya yapılan tanı ve önerilerden sorumlu kişi benim” anlamına gelmektedir.
Hatalı tedavilerin nedeni genellikle hatalı radyoloji yorumlarıdır. Dolayısıyla, yanlış tedavilerin hesabı radyologlardan da sorulmalıdır. Radyoloğunuza güvenirseniz kullandığı cihazlara da güvenebilirsiniz. Ancak bunun tersi doğru değildir!