Lamba neden söndü?

Lamba neden söndü?

Onu rüzgardan korumak için cübbemle örttüm.

İşte  bu yüzden söndü.

Çiçek neden soldu?

Onu aceleci bir sevgiyle bağrıma bastım.

İşte bu yüzden soldu.

Nehir neden kurudu?

Yalnız kendim kullanayım diye bir yerine bent yaptım.

İşte bu yüzden kurudu.

Rubabın teli neden koptu?

Onu , gücünü aşan bir nağme üzerinde zorlamaya çalıştım.

İşte bu yüzden koptu.

                                                                       Rabindhranat TAGORE

      Bebek doğduğu andan itibaren çevresinde olup bitenleri kavramak ve yaşama uyum sağlamak için çaba gösterir. Bu uyum ve gelişme sürecinde diğer canlıların aksine anne babanın bakımına ve ilgisine muhtaçtır.

     Bu süreçte bazı ebeveynler çocuklarını öylesine içselleştirirler ki adeta kendilerinin bir uzantısı olarak görürler. Hatta çocuklarından bahsederken “biz “ derler. Örneğin “mamamızı yedik” “ gazımız var” “ resim yeteneğimiz çok iyi” gibi. Oysa onlar bizden doğmadı, bizim aracılığımızla doğan farklı bireyler. Evet, bizimle birlikteler ancak bize ait değiller. Bizim isteklerimizi, düşlerimizi gerçekleştirmek için gelmediler. Çocukların ihtiyacı olan şey, bir koşula bağlı olmayan sevgi ve güven.

      Çocuklar gelişebilmek ve yaşadığımız dünyaya uyum sağlayabilmek için, problem çözme yeterliğine sahip olmalılar.  Bunun içinde problemle karşılaşmaları ve bunları çözmek için çaba göstermeleri gereklidir. Onlar çok iyi gözlemcidirler. Diğer insanların problemleri nasıl çözdüklerini gözlemleyerek benzer problemleri çözme gayretine girerler. Karşılaştıkları bütün problemler ebeveynleri tarafından çözülüyorsa sıfır problem demektir.  Bazen çocuklarımıza aşırı korumacı davranarak sevgimizi gösterdiğimizi düşünüyoruz ancak, onların bağımsızlaşmasını engelleyerek uyum sorunları yaşamalarına neden olduğumuzu fark edemiyoruz. Her ağladıklarında isteklerini yerine getirerek, arkadaşlarıyla anlaşmazlıklarında araya girerek, yemek yedirmek için peşlerinde koşarak, canı yanacak diye sokağa çıkmasına izin vermeyerek, ödevlerini onların yerine yaparak, okul çantalarını hazırlayarak vb. Listeyi daha da uzatabiliriz ancak burada önemli olan nokta şudur. Sorumluluklarını almalarını engelleyerek problem çözme yeteneklerinin gelişmesine izin vermiyoruz. Elbette çocuklarımızı koruyacağız ancak her yaş düzeyinde kendilerinin yapabileceği iş ve sorumluluklar var. Bunları yapmaları için onları desteklemeli, gerekli ortamı hazırlamalı, yüreklendirmeli ve onların gelişmelerine izin vermeliyiz. Merak etmeyin çocuklarımız ihtiyacını fark edecek, gidermek için çaba gösterecek, mücadeleyi öğrenecek, başarıyı tadacak ve daha da güçlenecektir.

     Onlara sevginizi verin düşüncelerinizi değil, bırakın kendi düşüncelerinin keyfini çıkarsınlar. Belki sizin istediğiniz gibi mükemmel yapamayabilirler ama bırakın kendi emekleriyle gururlansınlar. Bu dünya da bir yere dayanmadan ayakta kalmayı ancak böyle öğrenebilirler.

Hoş ve sevgiyle kalın.

 Serap BOZKAYA

Psikolojik Danışman-Aile danışmanı

 

Bu makale 11 Mart 2019 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Psk. Dan. Serap Bozkaya

Uzm. Kl. Psk. Serap BOZKAYA, lisans öncesi öğrenimlerinin ardından 1987 yılında Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesi Eğitimde Psikolojik Hizmetler Bölümü'nde lisans eğitimini tamamlamıştır. Mezuniyetinin ardından bir süre Sağlık Bakanlığı'na bağlı bir sağlık meslek lisesinde görev yaptıktan sonra 17 Ağustos 1999 depremi sonrası kurulan Ulusal Medikal Kurtarma Ekiplerinin kurulması için çeşitli illerdeki çalışmalara, alanıyla alakalı eğitimler vermek üzere eğitimci olarak katılmıştır. Okulda çalıştığı süre boyunca ergenlerle çalışma fırsatı bulmuş olan Uzm. Psk.Serap BOZKAYA, 24 yıl devlet bünyesinde görev yaptıktan sonra 2013 yılında emekli olarak eğitim ve psikoterapi çalışmalarına devam etmiştir. Mesleki çalışmalarına şu anda Deren Aile Danışmanlığı ve Bireysel Psikoterapi Merkezi'nde devam eden Psk. Dan. Serap BOZKAYA, ...

Etiketler
Çocuk
Psk. Dan. Serap Bozkaya
Psk. Dan. Serap Bozkaya
Ankara - Psikoloji
Facebook Twitter Instagram Youtube