Doktorsitesi.com

Kulağı delik deyiminin anlamı

Doç. Dr. Hayriye Karabulut
Doç. Dr. Hayriye Karabulut
6 Kasım 2017171 görüntülenme
Randevu Al
Kulağı delik deyiminin anlamı

Ses kulak yolunda dış, orta, iç kulaktan geçerek beyne iletilir. Kulak zarına gelen ses orta kulağa geçtiğinde bazı işlemlere tabi tutulur. Ses kulak zarından kemikçiklere iletilerek iç kulağa geçer. Vücudumuzun en küçük 2 kası ve 3 kemikçiği orta kulakta bulunur.

Orta kulak kasları bazı reflekslerde görev alır. Bunlar iç kulağı yüksek sesten korumak, gereksiz seslerin algılanmasını önlemek ve kişinin kendi sesine olan hassasiyetini azaltmaktır.

Tabi ki bu refleksler kulak zarı sağlam olduğunda çalışmakta zar delik olduğunda sekteye uğramaktadır. Bu sebeple kulak zarı delik olan kişiler gerekli gereksiz sesleri ayırdedememekte, kendi seslerini çok yüksek algıladıkları için kısık sesle konuşmaktadırlar. Kulağı delik deyimi bu sebeple gerekli gereksiz her haberi kaydeden kişiler için kullanılan bir deyimdir. 

Ayrıca reflekslerin henüz gelişmediği küçük çocuklarda dinlemiyor olduğu halde konuşmaları tekrar etmesine şahit olmuşuzdur. Bu çocuk da herşeyi dinliyor veya çocuktan al haberi de gerekli gereksiz ayırımın yapamayıp tüm seslerin algılanmasının sonucudur. Kulak reflekslerinin henüz gelişmemiş olmasına bağlıdır.

Etiketler

Kulak zarıOdyolojiKulağı delikKulak refleksleriİşitme refleksleri

Yazar Hakkında

Doç. Dr. Hayriye Karabulut

Doç. Dr. Hayriye Karabulut

Doç. Dr. Hayriye KARABULUT, lisans öncesi öğrenimlerinin ardından İzmir Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde başladığı tıp eğitimini 1998 yılında tamamlayarak tıp doktoru unvanı almıştır. İhtisasını ise Pamukkale Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde yapmış ve 2004 yılında Kulak, Burun ve Boğaz Hastalıkları Uzmanı olmuştur. 2009 yılında Gazi Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsünde Odyoloji, Ses ve Konuşma Bozuklukları Uzmanlığını tamamlamıştır. 2010 yılında KBB alanında Doçent ünvanını almıştır.

Önemli Bilgilendirme

Site içerisinde bulunan bilgiler bilgilendirme amaçlıdır. Bu bilgilendirme kesinlikle hekimin hastasını tıbbi amaçla muayene etmesi veya tanı koyması yerine geçmez.