Korona virüs Süreci ve İlişkiler

Uzm. Kl. Psk. Sema Kılıç
Uzm. Kl. Psk. Sema Kılıç
15 Şubat 2021104 görüntülenme
Randevu Al
Korona virüs Süreci ve İlişkiler

Hayat normal akışında sürüp giderken, birden bire dünya tanımlayamadığı, hatta başa çıkamadığı bir virüsle karşı karşıya kaldı. Hem de en savunmasız, en beklenmedik zamanda… İnsanlar evlerine kapandı, işleriyle alakalı sorunlar yaşadı, farklı ihtiyaçlarla ilgili problemler oluştu ama en önemlisi, en temel ihtiyaçları olan hayatta kalma ihtiyaçları tehlikeye girdi. Alınan tedbirlerinin ışığında karantina süreci insanların ruh sağlığını etkilerden aynı zamanda ilişkilerini de etkilenmeye başladı.

Gündelik yaşamımızın büyük bir bölümünü paylaştığımız partnerlerimizle ya aynı evin içinde hiç olmadığımız kadar daha uzun süre birlikte kalıyoruz ya da ayrı evlerde birbirimizden uzak yalnızca iletişim araçları ile görüşmeler sağlayabiliyoruz. Bu süreç, partnerimizle uzak veya yakın olsak da bizi eskisinden daha farklı yollara itiyor. Dolayısıyla ilişkilerde zorlanmalar meydana gelebiliyor.

Ev içerisindeki sorumluluklar konusunda tartışmalar yaşıyor, partnerinizle iletişim kurmakta zorlanıyor olabilirsiniz. İçinde bulunduğunuz duruma uyum sağlamanın zorluğuyla iletişiminiz kötü etkileniyor olabilir.

Kişisel alanınıza girildiğini düşünebilir ve sürekli aynı ortamda bulunmaktan dolayı bunalmış hissedebilirsiniz. Partnerler arasındaki bu duygu durum dalgalanmaları cinsel yaşantılarını da etkilemektedir. Partnerlerin kendini isteksiz hevessiz hissetmesi oldukça olağandır.

Peki bu süreçte neler yapılabilir ?  

Ev içerisinde yalnız kalabileceğiniz kendinize ait bir alan oluşturabilir, dilediğinizde size iyi gelen bir aktivite ile uğraşabilir, kendinize kaliteli zaman ayırabilirsiniz.

Evin içerisindeki sorumlulukları partneriniz ile adaletli bir şekilde paylaşabilir, birlikte iş birliği kurarak temizlik yapma, yemek yapma gibi işleri eğlenceli hale getirebilirsiniz.

Bireysel aktivitelerin yanı sıra film izleme, puzzle yapma, egzersiz yapma gibi ortak uğraş alanları oluşturabilirsiniz. Birlikte geçirilen zamanlar ilişkiyi dengede tutmaya yardımcı olur ve partnerler arası duygusal bağı kuvvetlendirir.

Partnerinizle yaşadığınız güzel anıları hatırlamak, arşivleri karıştırmak, sizi bir arada tutan ve üstesinden geldiğiniz zorlukları hatırlamak ve bunları partneriniz ile paylaşmak iletişimi kuvvetlendirir.

Bu dönemde cinsel isteklilik konusunda partnerlerin farklılık göstermesi normal bir durumdur. Böyle durumlarda partnerler birbirlerini dinlemeli anlamaya çalışmalı ve birbirlerine saygı duymalılardır.

Pandemi öncesinde yaşanan ve çözümlenemeyen sorunların bu stresli dönemde su üstüne çıkması ve ilişkilerimizi sarsması  muhtemeldir. Öte yandan, yakın ilişkilerin fiziksel ve psikolojik sağlığımız için önemli bir kaynak olduğu aşikar. Yaşam kalitemizden bağışıklık sistemimize dek uzanan geniş bir yelpazede mutlu ilişkilerin sağlığımız üzerinde olumlu etkileri var. Bu bağlamda, corona virüsü  döneminde hem ruh sağlığımızı korumanın hem de bağışıklık sistemimizi güçlendirmenin yollarından birisi de yakın ilişkilerimize odaklanmak, sevdiklerimize zaman ayırmak ve iletişimi sürdürmekten geçiyor.

Etiketler

ÇiftÇiftlerİlişkilerİlişkiİlişki terapistiİlişkiyi canlı tutmakÇiftlerde iletişim eksikliğinin sebeplericoronacoronavirüscorona virüsünün psikolojiye etkileri

Yazar Hakkında

Uzm. Kl. Psk. Sema Kılıç

Uzm. Kl. Psk. Sema Kılıç

Ben Klinik Psikolog Sema Kılıç. 1982 yılı Adana doğumluyum 20 yıldır Mersin'de yaşamaktayım. Toros Üniversitesi Psikoloji Bölümü lisans eğitimini onur derecesi ile tamamladım. Lisans eğitimimin ardından Yakın Doğu Üniversitesi Tezli Klinik Psikoloji alanında yüksek lisans eğitimimi 'Cinsel mitlerin depresyon ve vajinismusla ilişkisi' konulu tez çalışmamla tamamlayarak klinik psikolog unvanı aldım. 
Çeşitli kamu ve özel kuruluşlar da görev aldıktan sonra 2017 yılında PSK Klinik aile danışma merkezini kurdum. Kliniğimizde aile danışmanlığı, çift ve ilişki danışmanlığı, bireysel danışmanlık, çocuk ve ergen danışmanlığı kurumsal danışmalık gibi birçok alanda uzman kadromuz ile hizmet vermeye devam etmekteyim.
2021 ve 2023 yıllarında ise Türkiye'de ilk defa düzenlenen Çukurova Sağlık Ödülleri kapsamında iki kez Yılın Psikoloğu Ödülünü aldım.
Ben bir klinik psikolog olarak, ruh sağlığı alanda özellikle uluslararası geçerliliği ve güvenilirliği kanıtlanmış çeşitli terapi yöntemlerini kullanıyorum. Eğitimlerimi dünya çapında psikoloji alanında öncülük yapan isimlerden aldım. Evlillik ve Çift Terapisi eğitimimi Gottman Enstitüsü kurucuları olan John ve Julie Gottman’dan, Psikodinamik Psikoterapi Eğitimimi bu alanın duayeni olan Otto Kernberg’ten, Sensorimotor Psikoterapi eğitimimi enstitü kurucusu Pat Ogden’dan, Deneyimsel Oyun Terapisi eğitimi ve süpervizyonlarımı Byron Norton’dan, Kayıp ve Yas Terapisi eğitimimi Porland Enstitü kurucusu Robert A. Neimeyer’dan alarak tamamladım. Bunlara ek olarak EMDR Terapisi, Sanat Terapisi, Cinsel Terapi, Mindfulnes Eğitici Eğitimimi yine alanın öncü isimlerinden alarak tamamladım. Ayrıca uluslararası çocuk ve ergen cinsel sağlığı alanında çalışmalar yürüten Culture Reframed Enstitüsü’nden eğitici eğitimlerimi tamamladım ve Türkiye’de bulunan sayılı elçilerinden biri olarak çalışmalarıma devam etmekteyim.
Bir psikolog olarak, ruh sağlığı alanındaki yenilikleri takip etmek ve sürekli kendini geliştirmek, mesleki başarının ve hizmet kalitesinin temel taşlarından biri olduğunu düşünüyorum. Aynı zamanda, etik sorumluluklar ve kanıt temelli yaklaşımlar doğrultusunda çalışmak, odağımıza danışanların iyi oluşunu almak temel prensibimizdir. Tüm edindiğim bilgi ve deneyimler doğrultusunda halkımıza yönelik düzenlediğimiz atölyeler, seminerler ve sosyal sorumluluk projeleriyle çalışmalarımı sürdürmekteyim.
Merkezimizde ruh, beden ve zihin sağlığı bir bütün olarak ele alınmaktadır, çünkü bu üç unsur birbirine derinden bağlıdır. Ruh sağlığı, duygusal ve psikolojik iyilik halimizi içerir; düşüncelerimizi, hislerimizi ve davranışlarımızı etkiler. Zihin sağlığı ise düşünme, öğrenme ve problem çözme gibi bilişsel süreçlerimizi kapsar. Beden sağlığı ise fiziksel sağlık durumumuz, beslenmemiz, hareketliliğimiz ve genel fizyolojik işleyişimizi temsil eder.
Bir klinik psikolog olarak bu üç alanın dengede olmasının bireyin genel yaşam kalitesine doğrudan etki ettiğini söyleyebilirim. Stres gibi zihinsel bir durum, bedensel belirtilere yol açabilir, örneğin baş ağrıları ya da mide rahatsızlıkları. Aynı şekilde, fiziksel sağlık problemleri kişinin ruh sağlığını da olumsuz etkileyebilir. Bu yüzden ruh, beden ve zihin sağlığının bütüncül olarak ele alınması ve her birine özen gösterilmesi, bireyin dengeli ve sağlıklı bir yaşam sürdürmesinde kritik öneme sahiptir. Sanat terapisi, mindfulnes, nefes terapisi ve beden odaklı terapiler bu noktada faydalandığımız ekollerdir.

Önemli Bilgilendirme

Site içerisinde bulunan bilgiler bilgilendirme amaçlıdır. Bu bilgilendirme kesinlikle hekimin hastasını tıbbi amaçla muayene etmesi veya tanı koyması yerine geçmez.