Bir yıllık korunmasız cinsel ilişkiye rağmen gebeliğin olmaması durumuna infertilite (kısırlık) denir. İnfertilite’nin (kısırlık) 1/3’ünden kadın fakrörler, 1/3’ünden erkek faktörler, 1/3’ünden de her iki faktör birlikte sorumludur. Varikosel, inmemiş testis, testiküler travma, enfeksiyonlar, sigara ve alkol tüketimi, radyoterapi, kemoterapi, genetik ve hormonal bozukluklar infertiliteye (kısırlık) neden olabileceği gibi bazen de idiyopatik olarak adlandırdığımız sebebi aydınlatılamayan infertilite (kısırlık) şeklinde de karşımıza çıkabilir. Erkeğe bağlı gelişen infertilitenin en sık karşılaştığımız nedenlerinden biri varikosel nedeniyle gelişen infertilitedir (kısırlık). İnfertil (kısırlık olan) erkeklerin %30-40’ında varikosel görülür. Bu varikosel teşhis edilen hastaların %65’inde sperm sayısı azalmıştır, yine %90’ında sperm hareketliliği azalmıştır. Yine sperm morfolojisinde olumsuz olarak etkilenebilir. Varikosel teşhisi fizik muayene ile konur. Dopler ultrason ile bu damarlarda geri akım mevcudiyeti ve damarın çapı ölçülmelidir. Geri akım olan varikosel hastaları sperm değerlerinde bozukluk olması durumunda ameliyat ile tedavi edilmelidir. İnferilite (kısırlık) ile başvuran çiftlerin anamnezi (tıbbi öyküsü) dikkatle alınmalıdır. Yaş, infertilite süresi, varikosel mevcudiyeti, önceden gebe kalıp kalmamış olması, kullandığı ilaçlar, eşlik eden sistemik hastalıklar dikkate alınarak tedavi planlanmalıdır. Özellikle genç hastalarda tüp bebek yöntemini seçmeden önce düzeltilebilir faktörler varsa öncelikle bunlar tedavi edilmelidir. Tüp bebek yöntemi 35 yaşın üzerindeki hastalarda, diğer tedavilere cevap alınmayan hastalarda tercih edilmelidir. Bunun yanı sıra tüp bebek öncesinde halk arasında aşılama olarak bilinen İUİ yöntemi uygun hastalarda denenmelidir. Tüp bebek yönteminin başarısı yüksek olsa da maliyet ve bu çiftlerin daha sonra tekrar çocuk sahibi olmak isteyecekleri hatırlanmalıdır. Dolayısı ile tüp bebek yöntemi infertil çiftler için son seçenek olarak düşünülmelidir.
Kısırlık ve varikosel tedavisi
