Doktorsitesi.com

Kısa Bilim Videoları: Bilgiyi Yaymak mı, Yanılsama Yaratmak mı?

Psk. Dan. Veysel Hasan Gül
Psk. Dan. Veysel Hasan Gül
4 Ekim 202549 görüntülenme
Randevu Al
Bilimsel içerikleri sadeleştirmek anlaşılabilirliği artırırken, izleyicilerin araştırmaları eleştirel biçimde değerlendirme becerilerini abartmalarına yol açabilir. Kısa videolar bilimi yaymakta etkili olsa da “kolay anlama” etkisi yanlış güven yaratabilir.
Kısa Bilim Videoları: Bilgiyi Yaymak mı, Yanılsama Yaratmak mı?

Karmaşık bilimsel bilgileri açık ve anlaşılır biçimde sunmak, iyi bir bilim iletişiminin temelidir. Bu sayede uzman düzeyinde bilgiye sahip olmayan kişiler bile önemli – hatta yalnızca ilgi çekici – bilimsel bilgileri anlayabilir ve bu içeriklerle etkileşime girebilir. TikTok, Instagram Reels ve YouTube gibi platformlar, bilim insanları ve bilim iletişimcilerine bilgilerini paylaşabilecekleri hazır bir kitle sunuyor.

 

Ancak kısa video formatına uyacak şekilde bilimi fazla sadeleştirmek, istenmeyen sonuçlara yol açabilir. Köln Üniversitesi’nden Sara Salzmann’ın öncülük ettiği ve Frontiers in Psychology dergisinde yayımlanan yeni bir araştırma, kısa ve eğlenceli bilim videolarının izleyicilerde nasıl bir algı yarattığını inceledi. Ekip, en kolay anlaşılan video özetlerinin, kişilerin kendi bilimsel değerlendirme becerilerine gereğinden fazla güven duymasına neden olabileceğini ortaya koydu — üstelik izleyiciler bu konuda uzman olmasalar bile.

 

Katılımcılar çoğunlukla 20’li yaşlarının ortasında, psikoloji dışı bölümlerden gelen 179 üniversite öğrencisinden oluşuyordu. Katılımcılar iki gruba ayrıldı: Bir grup, günlük dil kullanılan sadeleştirilmiş videoları izledi; diğer grup ise bilimsel terimlerle hazırlanmış özet videoları izledi. Ayrıca her grubun yarısına, “kolay anlama etkisi” (easiness effect) hakkında kısa bir eğitim videosu gösterildi. Bu etki, insanların kolay anlaşılan bilgileri daha güvenilir bulma ve kendi anlayışlarını fazla abartma eğiliminde olduklarını gösterir.

 

Katılımcılar dört video izledikten sonra, araştırmayı ne kadar güvenilir bulduklarını, doğruluğunu değerlendirme konusundaki özgüvenlerini ve içeriği paylaşma veya hakkında yorum yapma isteklerini değerlendirdiler. Araştırmacılar, sadeleştirilmiş videoların katılımcıların özgüvenini orantısız biçimde artırıp artırmadığını ve videoların bu etkiyi azaltıp azaltmadığını test etti.

 

Sonuçlar, sade dilde hazırlanan özetlerin hem daha iyi anlaşılmasını hem de daha güvenilir bulunmasını sağladığını gösterdi. Aynı zamanda “kolay anlama etkisi” gözlemlendi: Katılımcılar, bu sade videolardan sonra kendi değerlendirme yeteneklerine daha fazla güven duydular – hatta bu etki hakkında bilgilendirilmiş olsalar bile.

 

İlginç bir şekilde, sade videolar katılımcıların içeriği paylaşma veya buna göre karar verme olasılığını artırmadı. Araştırma ekibi bunu şöyle yorumluyor: “Karar almak, belirli bir düzeyde bağlılık gerektirir; katılımcılar bu sorumluluğu üstlenmekte tereddüt etmiş olabilir.”

 

Genel olarak sonuçlar, sade ve kısa animasyonlu bilim videolarının bilginin yayılmasını kolaylaştırmak ve halkın bilimle etkileşimini artırmak için güçlü bir araç olabileceğini gösteriyor. Ancak temkinli olmak gerekiyor: Bilimi kolay anlaşılır hale getirmek, güveni ve erişilebilirliği artırırken insanların araştırmaları eleştirel biçimde değerlendirme yeteneğini abartmalarına da neden olabilir. Bu durum, yanlış bilgilerin yayılmasına zemin hazırlayabilir. Gelecekteki çalışmalar, insanların bilimsel içeriklere nasıl tepki verdiğini ve erişilebilirliği artırırken gerçek anlayışın nasıl korunabileceğini daha derinlemesine incelemeli.

 

Kaynakça: https://www.bps.org.uk/research-digest/tiktok-science-making-you-overconfident

Türkçeye Çeviren – Düzenleyen: Fatih Özmez

Etiketler

bilim iletişimisadeleştirilmiş bilim videolarıbilimsel içerikkolay anlama etkisibilim ve sosyal medyatiktok bilimiinstagram reels bilimbilimde güvenbilimsel düşünmebilimsel okuryazarlıkbilimsel iletişim

Yazar Hakkında

Psk. Dan. Veysel Hasan Gül

Psk. Dan. Veysel Hasan Gül

Veysel Hasan Gül, Çukurova Üniversitesi Psikolojik Danışmanlık ve Rehberlik Bölümü’nden mezun olmuştur. Aynı üniversitede Sınıf Öğretmenliği Bölümü’nü de tamamlayarak çift anadal yapmıştır. Ayrıca Çukurova Üniversitesi Güzel Sanatlar Bölümü yandal programını bitirmiştir. Lisans eğitimini takiben, Millî Eğitim Bakanlığı Ankara Hizmet İçi Eğitim Enstitüsü’nden "Özel Eğitim Alan Uzmanlığı" almıştır. Aile Danışmanlığı eğitimini ise doğrudan Millî Eğitim Bakanlığı'nın akreditasyonu ve yetkilendirmesi ile tamamlamıştır. Psikoloji alanında kuramsal eğitimlerine varoluş psikoterapi üzerine doktor Erkan Kalem'den temel eğitim ve süpervizyon eğitimlerini almış olup, vaka süpervizyonlarını sürdürmektedir. Bilişsel Davranışçı Terapi eğitimini Prof. Dr. Şükrü Uğuz'dan almıştır. Çocuk ve ergenlerde gelişim alanında ilkel refleks eğitimi ve öğrenme güçlüğü, dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu üzerine Brainfit eğitimini Dr. Mehmet Engin Uysal'dan almıştır, süpervizyonlarına devam etmektedir. Birçok özel eğitim ve rehabilitasyon merkezlerinde kuruculuk, eğitim koordinatörlüğü, okul psikolojik danışmanlığı görevlerinde bulunmuştur. Ayrıca Adana UCİM (Saadet Öğretmen Çocuk İstismarı ile Mücadele Derneği) Rehabilitasyon Başkanlığı görevinde bulunmuştur. 2013 yılından bu yana aktif olarak sahada görev yapan Gül, 10 yılı aşkın mesleki deneyime sahiptir. Kariyeri boyunca bireysel danışmanlık, çocuk ve ergen danışmanlığı, aile danışmanlığı ve ruh sağlığı alanlarında çeşitli çalışmalar yürütmüştür. Hâlen Adana’nın Seyhan ilçesinde bulunan Varlık Psikolojik Danışmanlık Merkezi'nde hizmet vermeye devam etmektedir. Poyep Çocuk ve Ergen Gelişim markasının kurucusudur.

Önemli Bilgilendirme

Site içerisinde bulunan bilgiler bilgilendirme amaçlıdır. Bu bilgilendirme kesinlikle hekimin hastasını tıbbi amaçla muayene etmesi veya tanı koyması yerine geçmez.