Kendine şefkat

Şefkat kelimesini düşündüğünde pek çok kişinin aklına eşi, çocuğu, ailesi, arkadaşları, sevdikleri gelir. Peki kendimiz? Sevdiğimiz kişilere şefkat göstermek kolayken, kendimize şefkat göstermeyi ne kadar başarabiliyoruz? Ya da kendimize şefkat göstermemiz gerektiğinin ne kadar farkındayız?

Kendine şefkat

Şefkat kelimesini düşündüğünde pek çok kişinin aklına eşi, çocuğu, ailesi, arkadaşları, sevdikleri gelir. Peki kendimiz?

Sevdiğimiz kişilere şefkat göstermek kolayken, kendimize şefkat göstermeyi ne kadar başarabiliyoruz? Ya da kendimize şefkat göstermemiz gerektiğinin ne kadar farkındayız?

Çevremizdekilere kolayca şefkat gösterebilirken, kendi ihtiyacımızın da hep çevremizdeki kişiler tarafından karşılanmasını bekliyoruz. Ve birileri beklentimizi karşılamadığında hissedilen hayal kırıklığı çoğu zaman yıkıcı etkilere sahip olabiliyor.

Üzücü bir olay yaşayan sevdiğiniz bir kişiye nasıl yaklaştığınız ile üzücü bir olay yaşadığınızda kendinize nasıl yaklaştığınızı karşılaştırın. Sevdiğiniz, değer verdiğiniz kişinin hak ettiği her şeyi kendiniz de hak ediyorsunuz ve kendinize yapacağınız en büyük iyiliklerden birisi ihtiyacınız olan bu ‘şefkati’ kendi kendinize göstermeniz.

‘Öz –şefkat’ kişinin kendisi ile dost olma becerisi, kendisine de sevdiği birine davrandığı şekilde davranmasıdır. Aslında temeli kişinin kendisini sevmesine, kendisine değer vermesine, kendisini anlamasına ve ihtiyaçlarını fark edebilmesine dayanmaktadır.

Öz- şefkat, kişinin kendisine acıması değildir. Hissettiğimiz duyguyu kabul ederek, kendimize merhametle yaklaşmamız, var olan duyguya izin vermemiz, kendimize destek olmamıza ve güçlenmemize yardımcı olacaktır.

Öz- şefkat, hataları görmezden gelmek değildir. Ancak kendimizi suçlayarak ya da yargılayarak iyiye gidemeyeceğimizi anlamamız, kendimize kabul göstermeyi, kendimizi desteklemeyi öğrenmemiz bize her zaman daha iyiye gitme fırsatı sunacaktır.

Öz- şefkat bencillik değildir. Aksine öz-şefkat gösterebilen, kendi ihtiyaçlarını karşılayabilen bir kişi, çevresindeki insanlarla ilişkilerinde de daha ilgili, kabul edici ve destekleyici olabilmektedir.

Hayatı boyunca bütün insanlar iyi ve kötü pek çok olay yaşar. Her insanın hayat yolculuğu kendine özeldir ve güzellikler, fırsatlar kadar engeller ve zorlukları da içinde barındırır. Yaşadığımız bütün olayları bizleri zenginleştiren, büyüten, gelişmemizi ve öğrenmemizi sağlayan basamaklar olarak görmeliyiz. Hayatta sağlıklı ilerleyebilmenin yollarından biri de öz-şefkattir.

“Kendinizle ilgili beklentilerinizi gerçekleştirebilseniz ya da yetersiz kalsanız da tıpkı iyi bir dost gibi kendinize karşı şefkatle ve sempatiyle yaklaşabiliyor olmalısınız.”

Bu makale 21 Ocak 2025 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Uzm. Psk. Sibel Kuru

1985 yılında doğdum, çocukluğumu Karadeniz'in çok güzel bir köyünde geçirdim... Tek hayalim olan Hacettepe Psikoloji bölümünden 2007 yılında mezun oldum. Mezun olduktan sonra 2 yıl Artikülasyon ve Akıcı Konuşma Bozukluğu olan çocuklar ve aileleri ile çalıştım.  Ardından yaklaşık 13 yıl; Emniyet Genel Müdürlüğünde çalışan personel ve ailelerine yönelik psikolojik destek, eğitim faaliyeti gibi çalışmalar sürdürdüm; Adalet Bakanlığına bağlı olarak boşanma, evlat edinme, velayet gibi konularda çocuklar ve ailelerine yaşadıkları bu zorlu süreçte destek olmaya çalıştım. Bu süreçte ayrıca; İletişim, Öfke Kontrolü, Stres Yönetimi, Sınav Kaygısı, İntihar, Motivasyon, Psikolojik Sağlamlık, Beden Dili gibi konularda seminerler verme fırsatım oldu. Farklı illerde ve kurumlarda çalıştığım 15 yıllık süre boyunca mesleğimi yardımcı olmaya çalıştığ ...

Uzm. Psk. Sibel Kuru
Uzm. Psk. Sibel Kuru
Ankara - Psikoloji
Facebook Twitter Instagram Youtube